İki tekerlekliler dendiğinde ilk akla gelen araçlar bisiklet ve motosiklettir. İcat edildiği yıllarda Avrupalılar tarafından yeterince ilgi görmeyen bisiklet, şimdilerde en çok kullanılan ulaşım aracı haline gelmiştir. Ülkemiz insanının iki tekerlekli bu araçla tanışması ise 1890 yılında olmuştur. O yıllarda “Cin Atı” olarak isimlendirilen bu araca, ülkemiz insanlarının ilgisi yeterli olmasa da giderek arttığını söyleyebiliriz. Daha çok yaşamımıza çocukluk dönemlerinde karne hediyesi ya da sünnet hediyesi olarak girse de, Eskişehir’ de durumun biraz farklı olduğunu söyleyebiliriz. Kentimizde sanayileşmenin öncülüğünü yapan başta şeker, devlet demir yolları ve hava ikmal bakım merkezi fabrikaları olmak üzere tuğla, kiremit, un ve bisküvi fabrikalarında çalışan işçilerin çoğunlukla bisiklet kullandıklarını eskiler bilirler. Bu fabrikaların girişlerinde, asılarak park edilen yüzlerce bisikletin olduğunu bende çocukluk yıllarımdan hatırlıyorum. O günlerde ulaşım araçlarının yetersizliği, kentin bisiklet kullanımına uygun olması ve fabrikaların kent merkezine oldukça yakın tesisi edilmiş olmasının bu duruma olan katkısı yadsınamaz. Buda bizlere göstermektedir ki; Eskişehir’de bisiklet kültürü oldukça eskidir.
Günümüzde ise bisiklet kullanımının daha da yaygınlaşmasının istenmesinin altında yatan temel neden, motorlu araçların sebep olduğu trafik yoğunluğunun ve çevresel kirliliğin azaltılmasına olan büyük katkısındandır. Aynı zamanda ulaşım ihtiyacımızı karşılarken, aşırı beslenmenin arttığı ve hareketliliğin azaldığı toplumumuza, spor yapma olanağını da sağlayabilecek ekolojik bir ulaşım aracı olmasıdır. Eskişehir, kentsel boyutu ve arazi yapısı, sahip olduğu genç nüfusu, yaygın ulaşım noktalarına olan mesafelerin kısalığı ile bisiklet kullanımı açısından oldukça uygun özelliklere sahiptir. Kentin bu özelliklerin farkında olan, bisikletin sağladığı ulaşım, özgürlük ve sağlıklı yaşam avantajından yararlanmak isteyen insanlarının sayısının giderek arttığını görmek uygar bir kent için sevindiricidir. Umarım, çevre kirliliği ve trafik gibi büyükşehirlerin iki önemli problemine etkin bir çözüm olan bisikletin, hem ülkemizde hem de Eskişehir’de daha çok yaygınlaşması sağlanabilir. Bugün Avrupa ülkelerinde yüzde 15 oranında olan bisiklet kullanımı, Uzakdoğu ülkelerinde yüzde 60, ülkemizde ise halen yüzde 5 oranındadır. Yaklaşık bir milyar bisiklet pedalının döndüğü dünyamızda, bunun ancak yarısı kadar otomobil bulunmaktadır. İstatistiklere göre; her yıl dünyada bir otomobile karşılık üç bisiklet üretilirken, yeryüzündeki tüm otomobillerin taşıdığından daha fazla insan bisikletle taşınıyor. Anacak bisikletin ülkemizde daha yaygın kullanımını etkileyen en büyük problemlerin başında kentsel alt yapı eksiklikleri geliyor. Şehrimizde bisiklet yolları konusunda bazı alt yapı ve yol düzenlemeleri yapılmaktadır. Fakat bu çalışmaların daha da yaygınlaştırılması istenirken, uygun ve işlevsel noktalarda, güvenli bisiklet park alanlarının oluşturulması konusunda da beklentilerin olduğunu da belirtmek yerinde olacaktır.
Ülkemizde ve kentimizde bisiklet kullanımını engelleyen diğer bir konu ise; trafikte bir araç olarak kabul edilen bisikletin, otomobil ve diğer büyük araçların sürücüleri tarafından araç olarak ciddiye alınmaması nedeniyle trafik güvencesinden yoksun oluşudur. Fakat diğer araç kullanıcılarına ve yayalara karşıda bisiklet kullanıcılarının aynı duyarlılığı gösterdiklerini söylemekte oldukça güçtür. Cadde ve sokaklarda veya yayalara ait bölümlerde bisiklet kullanıcılarının sergiledikleri yanlış tutumlara sıklıkla şahit olanlarınız vardır. Unutulmamalıdır ki; hem yayaların hem de tüm araç kullanıcılarının uymaları gereken trafik ve nezaket kuralları vardır. Trafik koşullarında sadece bizim kullandığımız araca yönelik üstünlük beklentilerimizin olması son derece yanlış bir tutumdur.
Trafik ve çevre kirliliği sorununun çözümüne olan katkısı nedeniyle, bisiklet kullanımının özendirecek alt yapı çalışmalarının yapılması sürdürülebilir bir kent yaşamı için büyük önem taşımaktadır. Anacak bir o kadar da; bisiklet kullananların yaya ve diğer araçlara, yayaların ve diğer araç kullanıcılarının da, bisiklet kullanıcılarına karşı oldukça duyarlılık gösteren bir trafik kültürüne sahip olmaları gerekmektedir.