Henüz tam anlamıyla hissedilmiyor olabilir ama Eskişehir ciddi bir su sorunu yaşıyor. Olası sıkıntıları her an hissetmeye başlayabilir ve bugünlerimizi çok arayabiliriz.
Bu sorunun çözümü için geçtiğimiz aylarda Çifteler çıkışından Eskişehir’e su transferi için Büyükşehir meclisinde karar alınmış ve DSİ ile bir protokol imzalanmıştı.
Ancak geçen onca zamana rağmen bu projeye dair bir adım atılamamış hatta DSİ bu konuda yapılan baskılara rağmen projenin 2022 yılında ilerleyeceğini dile getirmişti.
O kadar bekledik, biraz daha bekleriz dedik ama Çifteler’den gelen haberler pek iç açıcı değil. Bölgede sürekli su debisi ile ilgili ölçümler yaptıran ve sürekli orada ikamet edenlerin verdiği bilgiler Eskişehir gibi Çifteler’de de su konusunda sıkıntı olduğu yönünde.
Hatta şu an ki su debisinin geçtiğimiz yıla göre 3’de 1’e kadar düştüğü ve bundan dolayı endişeli olduğunu söyleyenler var.
Yani Çiftelerden taşınacak ve Eskişehir’e umut olacak su için umutlar azalıyor. Tabi bunun resmi ölçüm sonuçları ve testleri resmi olarak da açıklanacak ve buna göre karar alınacaktır, lakin bölge sakinlerinin iddialarını da yabana atmamak ve gerekirse bir B hatta C planı yapmak gerekiyor.
Çünkü belki gereğinden fazla yağmurlu geçtiği için henüz anlayamadığımız su sorununu birkaç hafta içinde tüm yoğunluğu ile yaşamamız çok olası bir durum
O hesaplar çok normal
Sosyal medyada karşımıza sık sık tatil beldelerindeki lüks mekânlar ve o mekânlara ödenen anormal fiyatlı hesaplar çıkıyor.
Hani 3 lahmacun 900 lira, bir Türk kahvesi 80 lira veya 7,8 kişilik bir grubun birkaç saat için ödediği toplam 30,40 bin liralık hesaplar hakkında habire konuşuyoruz. Bir nevi zenginin malı züğürdün çenesini yoruyor.
Bu tür paylaşımların altı toplumsal mesajlar ve bu kişilere yapılan ağır eleştirilerle dolu.
“Bu hesabı ödeyenler insan olamaz, biraz zekası olan bu mekana gitmez, bir bardak suya 90 lira verilir mi, o hesapla 10 aile bir ay geçinir, nasıl olur da bir mekan maliyeti 5 lira olan ürünü 300 liraya satar” gibi türlü türlü yorumlar yapılıyor.
Değerli dostlar belki anlamak, hak vermek ve bu gerçekle yüzleşmek istemiyoruz ama o mekanlara giden ve o hesapları ödeyen insanlar bunu bile isteye yapıyor ve bu durumdan hiç şikayetçi değiller. Çünkü o insanların o mekanları tercih etme nedeni o yüksek fiyatlar.
Ekonomik gücü yüksek olan, kendini sınıfsal olarak üst basamağa konumlandıran insanlar ne yazık ki dünya düzeni gereği sıradan insanlarla aynı mekanda olmak istemiyorlar.
Örneğin bir patron kendi çalışanıyla aynı otelde, aynı restoran veya eğlence tesisinde karşılaşmak istemiyor. Nasıl cep telefonu, araba markası, oturduğu ev, semt konusunda farklı ve gösterişli tercihleri var ise herhangi bir mekan konusunda da tercihini bu tür yerlerden yana kullanıyor.
Biz o tür insanların halk plajına gelip, havlu üstünde mısır yiyip güneşlenmesini beklemiyorsak, o insanlarda bizim onunla aynı mekana gitmeyeceğini biliyor. Yani onlar bir Türk kahvesine değil, onlara tanınan ayrıcalığa ödüyor o yüksek fiyatları.
Bu yüzden artık karşımıza çıkan bu tür hesapları iğdiş etmek, sürekli birbirimize yaşayamadığımız hayatlar yüzünden kendini eksik hissettirecek tavırlardan vazgeçelim. Başkalarının sefası yüzünden biz niye saatlerce tartışıp cefa çekiyoruz ki?