Önce, yurt genelinde, CHP’nin kongre süreci sona erdi.
Özelde ve özetle, Eskişehir’deki kongre sürecini değerlendirirsek...
İl ve ilçe kongrelerinin demokratik koşullarda yapıldığını, her bir örgüt başkanı ve yönetiminin seçilmeyi hak ettiğini vurgulamak istiyorum.
Hele ki il kongresinin, özlenen bir yöntem olan ‘çarşaf liste’ usulüyle yapılması, önceki yıllarda cereyan eden tartışmaları da önlemiş oldu; çünkü örgütün iradesi sandığa yansıdı.
*
Ve gelelim, geçtiğimiz haftalarda yapılan kurultaya.
Eskişehir’i temsil eden toplam 17 kişi vardı.
14’ü il kongresinde seçilerek kurultay delegesi oldular.
Parti Meclisi Üyesi sıfatıyla
Gaye Usluer doğal delegeydi, milletvekili sıfatlarıyla ise
Utku Çakırözer ile
Jale Nur Süllü doğal delege olarak oy kullandılar.
*
Cumartesi günü genel başkanlık seçimi vardı.
3 aday adayı, imza toplayamadığı için aday olmaya hak kazanamadılar.
Farklı bir yöntem izleyip yalnız ve yalnız il başkanlarından imza toplayan Kemal Kılıçdaroğlu aday oldu ve tek aday olarak girdiği seçimde geçerli oyların tümünü alarak bir kez daha partiyi yönetme yetkisine sahip oldu.
*
Pazar günü kurultayın ikinci ayağı olan Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu seçimleri vardı.
Eskişehir’i, yakından ilgilendirdiğini söyleyebiliriz.
Niye?
Çünkü 25. 26. Dönem Eskişehir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer, Parti Meclisine bir kez daha talip oldu.
Yanı sıra, Büyükşehir Belediyesi Meclisi Üyesi ve Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy da Parti Meclisi üyesi olmak isteyen isimlerdendi.
*
Her iki isim, adaylık ilanı anlamında ‘farklı yöntemler’ izlediler.
Gaye Usluer, aday olmak istediğini
il örgütüne bildirdi; bununla beraber örgüt “Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra, Gaye Usluer’i de destekliyoruz” açıklaması yaptı.
Nuray Akçasoy ise, seçim günü,
sessiz sedasız aday olmayı tercih etti; buna rağmen Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesinde yer almayı başardı.
*
Eskişehir’in kurultay delegelerinden kimler kimlere oy attı, kimler boş zarf attı ya da kimler oy kullanmadı bilmiyorum.
Ama bildiğim şu: Oy kullananların tümü, ayırt etmeksizin Gaye Usluer ile Nuray Akçasoy’a destek verdi, oy attı.
Yani Eskişehir örgütü ve kurultay delegeleri, örgütten icazet alarak ya da örgüte haber vererek aday olan Gaye Usluer’e de, seçim günü sessiz sedasız yürüyen ve örgüte haber vermeden aday olmayı tercih eden Nuray Akçasoy’a da tam destek verdi.
*
Gönül isterdi ki; hem Usluer, hem de Akçasoy Parti Meclisine girsinler ve Eskişehir’in Ankara’daki temsil oranı artsın.
Ancak her istenen, her zaman olmuyor işte.
Demokrasi, birine “geç” derken, öbürüne “izin vermiyorum” diyebiliyor.
Daha açık bir ifadeyle…
- Gaye Usluer, geçerli oyların 661’ini alarak yüksek bir oranla Parti Meclisine 5’inci kez seçildi.
- Nuray Akçasoy ise geçerli oyların 218’ini alarak seçilemedi.
*
Bu seçilme işi, sadece Eskişehir örgütü ve örgütün belirlediği kurultay delegelerine kalsaydı, eminim ki Akçasoy da Parti Meclisine girmişti.
Ancak bildiğiniz üzere, söz konusu seçim, tüm ülkeden gelen seçilmiş delegelerle beraber yapılıyor.
Bu da gösteriyor ki, Usluer’in, yurt çapında ciddi bir ağırlığı ve tanınırlığı var; zira oy oranı yüzde 50’nin üzerinde!
*
Evet…
CHP, ‘hedef iktidar’ sloganıyla bir kurultayını daha tamamladı.
Bu sloganın açılımı şu: CHP, bir sonraki kurultayını, iktidar partisi olarak yapacak!
Dikkat çeken bir iddia olduğunu ifade edebilirim.
Peki, bu iddiada Eskişehir’in rolü ne olacak?
Eskişehir CHP, hem örnek belediye başkanlarıyla hem de özellikle son dönemde ‘örgüt olma bilinci’ kazanmasıyla, Türkiye’nin diğer illerine model olabilir.
Bu noktada, bir takım zorluklar yaşanabilir elbette.
O zorluklar da zamanla aşılır.
Zorlukları aşmanın yöntemi de belli:
Barışarak, uzlaşarak, severek, tahammül ederek, ‘sadece ben’ demeyerek, hırsları törpüleyerek, herkesi düşünerek ve herkesi kucaklayarak söz konu zorluklar rahatlıkla ortadan kaldırılabilir.