Erken seçim kararının alınmasıyla birlikte siyasi partilerin mesaisi de bir hayli arttı.
O partilerden bir tanesi de Cumhuriyet Halk Partisi.
*
Türkiye’de aldığı kararları en çok sorgulanan, bununla birlikte kararlardan sonra yaptığı uygulamaları en çok eleştirilen parti CHP.
Buna birkaç örnek vermek istiyorum…
*
Hatırlayın…
2011’de alınan karar gereği, meclis üyeleri hiçbir biçimde milletvekili adayı olamayacaktı.
Kazım Kurt, o dönem Büyükşehir Belediyesi ve Odunpazarı Belediyesinde meclis üyesi olarak görev yapıyordu.
Ancak ne oldu?
Kazım Kurt, partinin aldığı karara rağmen aday olabildi ve sonrasında milletvekili seçildi.
*
Yine hatırlayın…
Yıl 2014 ve Kazım Kurt bu sefer milletvekili.
Partiden, 2014 yerel seçimlerine ilişkin nasıl bir karar çıkmıştı?
Şöyle: Milletvekilleri, belediye başkan adayı olamaz.
Ancak ne oldu?
Kazım Kurt, parti tarafından alınan karara rağmen belediye başkan adayı olabildi ve sonrasında Odunpazarı Belediye Başkanı seçildi.
*
Bir örnek daha…
2014 yerel seçimleri öncesi, parti tarafından bir karar daha alındı.
Karara göre, meclis üyeliğine aday olmak isteyenler eğitim çalışmasına katılmak ve eğitim çalışmasının ücretini ödemek zorundaydılar.
Ancak ne oldu?
Bu karara rağmen, eğitim çalışmalarına katılmayan ve çalışmanın ücretini ödemeyen kişiler meclis üyesi adayı olabildi ve bazıları da seçildi.
*
Şimdi bütün bu örnekleri niye verdim?
Şu yüzden…
Önceki gün gerçekleşen CHP Parti Meclis toplantısında yine bir karar alındı.
Karara göre belediye başkanları, milletvekili adayı olamayacak.
Yine bir karar da şu şekildeydi: İl ve ilçe başkanlarının, prensip olarak milletvekili adayı olmamaları tavsiye edildi.
Bu noktada milletvekilleri konusunda çalışma yetkisi üç isme verildi:
Bülent Tezcan, Haluk Koç ve Erdoğan Toprak.
Tavsiye karara rağmen milletvekili adayı olmak isteyen il ve ilçe başkanları Bülent Tezcan’la görüşmek zorunda.
İl ve ilçe başkanları bu görüşme neticesinde görevlerinden istifa edebilecek ancak aday yapılıp yapılmayacakları yine belirsizliğini koruyacak.
*
Önceki gün görüşme yaptığım
dört parti meclis üyesi, özellikle il ve ilçe başkanlarının milletvekili adayı olup olamamaları konusunda şu görüşleri aktardılar:
- Parti Meclisinde, il ve ilçe başkanlarının aday olmaması yönünde tavsiye verildi. Buna rağmen herhangi bir il veya ilçe başkanı aday oluyorsa, çok büyük risk alır. Böyle bir tavsiyeyi görmezden gelebilmek için, kimsenin gözüne batmayacak, üst düzey bir isim olmak gerekir. Bu noktada bazı kişiler tolere edilebilir. Öyle bir isim olsa dahi, Bülent Tezcan’dan izin almadan yine istifasını veremez. Tezcan’dan onay alıp istifasını verse dahi, aday olup olmayacağı riskiyle karşı karşıya kalır.
*
Peki, PM, neden böyle bir tavsiye sunma gereği duymuş olabilir?
Çünkü il ve ilçe başkanları yeni seçildi ve başında bulundukları örgütleri iyi tanıyorlar. Durum böyle olunca, kritik 24 Haziran seçimlerinde, CHP’li belediyelerden çok, CHP örgütlerinin, çok daha önemli olduğu karşımıza çıkıyor.
O nedenle aslında, il ve ilçe başkanlarının, milletvekilliği koltuğunu düşünmeleri yerine ülkenin geleceğini düşünmeleri tavsiye ediliyor. Yani, il ve ilçe başkanlarının, oturdukları hizmet koltuğunu, bir araç ve tehdit unsuru olarak kullanmamaları isteniyor. Dolayısıyla ilkeli siyaset yapılması gerektiği ifade ediliyor.
*
Ancak…
Başta da belirttim.
CHP’de tavsiyelerin veya kararların pek bir önemi yok.
Bu noktada üç tane Kazım Kurt örneği verdim. (Bu örnekleri Türkiye genelinde çoğaltmamız mümkün.)
Tabi Kazım Kurt, yukarıda belirttiğim ‘özel’ isimlerden. Zira başarılı bir milletvekilliği yaptı, CHP’nin kurulduğu günden bu yana alamadığı Odunpazarı Belediyesi’ni aldı ve 2014-2018 döneminde Eskişehir’e en çok hizmet eden belediye başkanı oldu.
Ancak herkes Kazım Kurt gibi olur mu?
Olmadığını, yine birçok örnekte görüyoruz.
*
Dedik ya…
CHP’de tavsiyelerin ve kararların pek bir önemi yok.
Çünkü disiplin yok, parti etiği yok, hizip ve ayrıştırma ise çok!
O nedenle, şekil olarak il ve ilçe başkanları hiçbir biçimde aday olamaz ancak uygulamada CHP’nin kronik hastalığı nüksedebilir.
Bunun yanı sıra, milletvekili adayı olamaz denen belediye başkanları da şekil olarak aday olamaz ancak uygulamada olabilir.
CHP örgütlerinde başkanlara fren!
Hürriyet gazetesinin duayeni Yalçın Bayer, CHP’nin il ve ilçe başkanlarının milletvekili adayı olup olamama kararına ilişkin dün bir yazı kaleme aldı.
*
“CHP örgütlerinde başkanlara fren” başlıklı yazıyı aynen paylaşıyorum…
*
CHP MYK ve PM toplantısında şu üç kritik karar gündeme alındı.
İl ve ilçe başkanlarına fren. İl ve ilçe başkanlarının milletvekilliği için istifa etmesinin önüne geçilerek, bu kritik seçim sürecinde örgütlerin boş kalmaması sağlanacak.
Belediye başkanlarına izin verilmeyecek. Parti yönetimi, seçimlerde belediye başkanlarına büyük iş düştüğüne inanıyor. Belediye başkanlarının milletvekili adaylığı yasaklanacak.
Adaylarından imzalı taahhütname alınacak. Erken seçim kararı alınmadan önce birçok MYK ve PM üyesi belediye başkanlığını ilan etmişti. Parti yönetimi, milletvekili aday adaylarından yerel seçimlerde belediye başkan adayı olmayacaklarına ilişkin yazılı taahhütname alma konusunda kararını verecek.
MYK ve PM toplantısında, Cumhurbaşkanı adayı konusunda diğer partilerle yapılan görüşmeler devam ettiği için isim belirlenmesi beklenmiyor. MYK ve PM toplantısında, Cumhurbaşkanı adayının ve milletvekili adaylarının belirlenmesi için Kılıçdaroğlu’na tam yetki verilmesi beklenirken, ön seçim için yapılmayacak.”
*
“CHP’yi yorumlayabilmek” başlıklı ana yazıyı ve Yalçın Bayer’in Hürriyet’te verdiği bilgiler ile yaptığı yorumu okudunuz.
Ne diyelim?
Allah, tüm bu anlattıklarımıza rağmen CHP’de yaşanan il ve ilçe başkanlarının milletvekili olup olamama meselesini kavrayamayanlara; Düşünme, araştırma anlama ve yorumlama yeteneği ihsan eylesin!