24 Kasım Pazar dolar kurunda son durum Afyonkarahisar'da feci kaza: Çok sayıda yaralı var… Eskişehir beyaz bir güne merhaba dedi! İşte günün … Dem Dem takılmadı Sümer’in başında Ali Onur Özer çıktı İşitme Engelliler yaşa takılıyor Birbirlerini tebrik ettiler Heyecanlı maça ilgi vardı Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği… Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller… Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler… Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı… Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor… Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme … Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar…

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Soner Yüksel

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

CHPyi eleştirmenin dayanılmaz cazibesi

24 Ekim 2014 09:15

CHP çok ilginç bir parti bunu biliyoruz. CHP Eskişehir örgütü daha da ilginç bunu da yakinen görüyoruz. Fark edilen bir başka husus ise CHP’yi eleştirmenin dayanılmaz cazibesi.
İster yılların ustası olsun, ister benim gibi yeni nesil devşirme köşe yazarları .. bir bahane bulup CHP’ye bir geçireyim, CHP’ye bir sallayım, CHP’lileri bir eleştireyim derdinde gibi…
Tabi bunu gerçekten sağlam gerekçelerle, hak edilen noktada, hak edildiği kadar yapan, çözüm önerilerini sunarak yol gösterici olmaya çalışanlar da yok değil ama kantarın topuzu çoğu kez ayarsız kaçıyor.
Tabi tüm bunların arkasında CHP’de muhatap bulamama, cevap alamama gibi nedenler de vardır. Zira İktidar partisine yapılan eleştirilerin muhatapları cevap hakkını kullanırken ve kim olduğu belliyken, CHP adına yapılan eleştirilere kimin cevap vermesi gerektiği konusunda bazı muallâk durumlar yok değil. Yani sadece yazanlar değil, yazılanlar da biraz düşünmeli sanki…

***

“Nerede içeceğiz yahu”
Ak Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan konuğumuz oldu Salı akşamı. Ak Parti delege seçimleri, Odunpazarı ilçesi, içkili yerlerle ilgili sürece dair bazı gündem maddelerini konuştuk canlı yayında.
Tabi en dikkat çeken kısımlardan biri geçtiğimiz aylarda Odunpazarı Belediye Meclisi’nin 4 ayrı işletmeye verdiği içki ruhsatları sonrası, sanki yeni bir Barlar Sokağı açılacakmış gibi gösterilen tepkiydi. Bu konuda cevap veren Doğan ilgili yönetmeliği gösterdi ve herhangi bir sokakta 1 yere ruhsat verilmesi için sokağın tamamının içkili yerler ilan edilmesi gerektiğini söyledi. 3 ayrı sokakta 4 ayrı mahalleye verilen ruhsat’ın yeni bir Barlar Sokağı için hazırlık adımları olduğunu öne sürerek, dava açtıklarını ve yargının da kendilerini haklı bularak yürütmeyi durdurma kararı aldığını söyledi.
Sosyal Demokrat bir adam kendi bölgesinde içki içmesin mi diye sorduğum da ise bizim öyle bir tutumumuz yok. Biz Aile ve öğrencilerin yoğun yaşadığı yerleşim yerleri içinde olmasına karşıyız dedi.
Karabayır tarafında bir yere ruhsat verildiğini’de söyleyen Doğan, orası da insanların şehirden kaçmak için gittiği ve çok uygun olmadığını düşündüğümüz bir yer dedi.
Ben de dayanamayıp sordum, orası yerleşim yeri, orası şehir dışı nerde içeceğiz biz yahu?

“Barlar Sokağı’nı bende istemiyorum”
İşin şakası bir yana, barlar sokağı gibi bir komple oluşumu bende istemiyorum. Zira var olan sokak kuruluş amacından sapmış bir halde. Ben daha ziyade yer yer ve nezih mekânların olduğu, bir arada olmayan alkol alınabilen restoranların daha çevreyi rahatsız etmeyen ve faydalı mekânlar olduğu kanaatindeyim. Tabi ki Ailelerin, çocukların yoğun olarak yer aldığı yerlerde değil ama kalkıpta Organize sanayinin yanı başında olmasın değil mi? Şayet yönetmelik buna izin vermiyorsa, bence yönetmeliği de yeniden gözden geçirmekte fayda var.
Şayet herkes kendi dışında yaşayanların yaşam şekilleriyle asgari müşterekte buluşabilirse huzur ve özgürlükten bahsedebiliriz. Bunu yapamazsak yoktur hiç birimizin diğerinden farkı ve anlamı.