CHP üç belediyeyi de alır mı?

CHP Milletvekili Kazım Kurt, yerel seçimlerde iddialı olduklarını belirterek merkezdeki üç belediyeyi de alacaklarını söy

3 Ekim 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
CHP Milletvekili Kazım Kurt, yerel seçimlerde iddialı olduklarını belirterek merkezdeki üç belediyeyi de alacaklarını söylemiş.
Bugünkü dağınıklık sürdüğü, birlik, beraberlik tesis edilemediği sürece ben CHP’nin üç belediyeyi de alacağından şüpheliyim.
“Yılmaz Büyükerşen ile Ahmet Ataç CHP’li değil mi? Onlara vatandaşın ilgisi, sempatisi ve güveni kalmadı mı?” diye soranlar olabilir.
Yılmaz Hoca’nın partisi yok. O partiler üstü bir isim. Ama Ahmet Ataç öyle değil. Hani derler ya ‘sapına kadar’ diye. İşte Ataç’ta sapına kadar CHP’li. Kimsenin şüphesi olduğunu sanmıyorum. Ayrıca Ataç ve Büyükerşen’e karşı güven, sevgi, sempati kaybolmadı. Onlar seçimi kazanmak için yapılması gereken neyse yapacaklar. Ancak CHP içerisinde olması gereken birlik beraberliği göremediğimiz için Büyükerşen ile Ataç’ın yanında teşkilatlar dikilecek mi? Sorusunu soruyor seçmenler. CHP’liler bir birlerine kenetlenmedikleri ve kamuoyuna bu mesajı veremedikleri sürece seçmene kendilerini nasıl anlatacaklar?
İşte bu gerekçelerle seçimlerde CHP’nin işinin zor olduğunu söylüyorum.
SORUN CHP’Lİ OLMAK DEĞİL
Yılmaz Büyükerşen de Ahmet Ataç’ta bir yıl sonra yapılacak olan yerel seçimlerde muhtemelen yeniden belediye başkanı adayı olacaklar.
Bu kez DSP’nin değil CHP’nin adayı olarak seçmenden oy isteyecekler.
İşte sorun burada.
CHP’liler her iki ismin arkasında dimdik durabilecekler mi?
Tepebaşı İlçe Başkanı Vural Yörük ve yönetimi Ahmet Ataç’ın ve Yılmaz Büyükerşen’in arkasında dururlar. Bundan hiç şüphem yok. Ancak İl Başkanı Erman Gölet’e biraz daha yakın olan Odunpazarı İlçe Başkanı Erdal Çakıcıer, Gölet Odunpazarı Belediye Başkanı adayı yapılmaz ise durur mu?
Erman Gölet aday gösterilmez ise, ‘Yılmaz Büyükerşen engelledi’ düşüncesinde mi hareket eder. Yoksa ‘Aday olmasam da Yılmaz Hoca’nın seçim sonuna kadar yanında dikilirim mi?’ der. Ben birinci ihtimalin kuvvetli olacağı inancımdayım.
 
 
Cumhurbaşkanı ile Başbakan ters düştü
1 Ekim 2012 Pazartesi günü TBMM’nin yeni yasama yılı açılışı nedeniyle milletvekillerine seslenen Cumhurbaşkanı Gül, “Kesin yargı kararı çıkana kadar yasama faaliyetlerine katılmalılar” sözleri ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile aynı düşüncede olmadığı mesajını verdi.
Cumhurbaşkanı Gül şu sözleriyle de dikkat çekti.
“Meclis’te olamayan vekillerin bir noksanlık olduğunu belirtmek isterim. Seçimlere yasal olarak katılmış, halkın oyunu almış, milletvekili sıfatını taşımaya hak kazanmış herkesin, haklarında kesin yargı kararları ortaya çıkana kadar yasama faaliyetine katılması gerektiğini düşünüyorum. Meclis kompozisyonunda meydana gelebilecek her türlü noksanlık, geçmişte yapılanları tekrar etmekten ve çok ihtiyacımız olan çözümleri daha da ötelemekten başka bir işe yaramayacaktır.”
Cumhurbaşkanı Gül’ün bu sözlerine CHP ve MHP’den destek gelirken Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı ile aynı görüşte olmadığını açıkladı.
“Cumhurbaşkanı ile polemiğe girmek istemem. Bu düşünceyi paylaşmadığımız ortada. Çünkü bu insanlar arazide çalışarak milletvekilliğini kazanmış olan insanlar değiller. Onlar zaten o dönemde içerideydiler ve o dönem içerideyken tersten dönüp parlamentoya gelme gayreti içindeydiler. Dışarıda olmuş olsaydı durum çok daha farklı olmuş olacaktı” diyen Başbakan Erdoğan’ın bu sözlerle “Cumhurbaşkanlığı makamı ile soğuk savaşa mı girdi?” Yorumları yapılmaya başlandı.
Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan’ın arasına tutuklu milletvekilleri yüzünden kara kedi girdi!
Bence aralarındaki bu görüş ayrılığı pek hayra alamet değil.
Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanlığına hazırlanırken, Cumhurbaşkanı Gül’de ‘Ben de adayım’ diyerek yeniden Cumhurbaşkanlığına soyunursa işte o zaman AK Parti büyük yara alır bu yarıştan! Başbakan Erdoğan’ın 2023 hayalleri de biter.
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi