CHP’nin listesi?

Arif Anbar yazdı

23 Mayıs 2018 09:28
A
a
Sütiş Eskişehir
NOT:
Dün kaleme aldığım “Kemal Kılıçdaroğlu eşittir Devlet Bahçeli” başlıklı yazımın bir bölümünde, Muharrem İnce ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında baş gösteren çatlağı aktarmış ve CHP Liderini bu anlamda eleştirmiştim. Bu eleştiriye bir ekleme daha yapacağım. İnce ve Kılıçdaroğlu arasında ne geçerse geçsin, her iki isim de kamuoyu önünde hesaplaşmamalı. Hele ki böylesine kritik bir seçim sürecinde… Bu anlamda Muharrem İnce’nin sesini bahane ederek mitingleri iptal etme tehdidini sunması oldukça yersiz, düşüncesiz, fevri, amatör ve çocukça bir hareketti.
Dahası, miting meydanında, cumhurbaşkanı seçildiği takdirde tüm kabineyi tek başına belirleyeceğini ifade ederek Kılıçdaroğlu’na ayar vermeye çalışmasını da kabul edilemez buluyorum. Söz konusu bu söylemin, “tek adam” zihniyetine sahip olan liderlerin söylemlerinden farklı olduğunu düşünmüyorum.
Bu anlattıklarımdan hareketle, İnce’nin de bir an önce kendine çeki düzen vermesi gerekir.


 
Evet…
Notu okuduktan sonra gelelim asıl konumuza.
Partilerin milletvekili listeleri kesinleşti.
Bununla birlikte söz konusu listeleri eleştirenler de oldu, beğenenlerde…
 
*
 
Bu anlamda gün gün milletvekili listelerini incelemeye çalışacağım.
Dilerseniz bugün CHP’den başlayalım…
 
*
 
Kamuoyunun bir bölümü CHP listesinin şaşkınlık yarattığını söylese de, 17 aday adayını düşündüğümüzde en mantıklı listenin oluştuğunu ifade etmemiz yanlış olmaz. (Tabi bu yorumu, Gaye Usluer ve Cemal Okan Yüksel’in listeye alınmaması üzerine yapıyorum.)
 
*
 
ÜÇ BELEDİYE BAŞKANINA EŞİT MESAFEDE
 
Liste başı olan Utku Çakırözer’den başlayalım…
Milletvekillerinin temel görevi yasama faaliyetlerine katılmak olsa da, Çakırözer bu bahaneye sığınmadı. Eskişehir’i hiç ihmal etmedi. Gezmediği yer, sıkmadığı el, dinlemediği dert kalmadı. Dahası, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a yakın gibi görünse de belediye ayrımı yapmadı. Hem Yılmaz Büyükerşen, hem Kazım Kurt, hem de Ahmet Ataç’a eşit yaklaşmaya gayret gösterdi. CHP örgütlerine yaklaşımı da eşitti. Kimseyle kavga etmedi. Hakkında hiçbir dedikodu çıkmadı. Polemikten uzak durdu. Diğer siyasi parti temsilcileriyle yaptığı tartışmalar seviyeliydi.
Dahası Ankara’daki yasama faaliyetlerini de ihmal etmedi. Soru önergeleriyle AK Parti’yi adeta topa tuttu. Soru önergelerinin azımsanmayacak bir bölümü de, Eskişehir’in sorunlarının çözümüne dönüktü. 
Tüm bunların yanı sıra Avrupa ve ABD’deki bağlantılarının kuvvetli olduğunu, bu anlamda CHP’ye katkı sağladığını söyleyebilirim. Zira yurtdışı seçim çalışmalarında, Utku Çakırözer’in de üzerine çok iş düştüğünü belirtmemiz yanlış olmaz.
Öyleyse bu listede, Çakırözer’in birinci sırada olması kadar doğal bir durum yok.
 
*
JALE NUR SÜLLÜ ÖRGÜTTEN
 
Gelelim ikinci sıradaki Jale Nur Süllü’ye…
Aslında, “CHP’nin ilk dört sırasında örgütten kimse yok” görüşüne katılmıyorum.
Süllü’nün bu görüşü kırdığını ifade etmek istiyorum.
Çünkü 1999 yılında Yılmaz Büyükerşen’le birlikte politikaya başlayan ve bugüne kadar, yani yaklaşık 20 yıldır sosyal demokrat partilerde siyaset üreten bir isim Jale Nur Süllü.
Öyle ki Büyükşehir Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi meclislerinde görev aldı. Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı yaptı. Odunpazarı Belediyesi başkan adayı oldu vesaire…
Tüm bu nedenlerden dolayı Süllü’ye “Örgütten değildir” demenin yanlış olacağı kanısındayım.
Dahası Süllü, ciddi bir belediyecilik tecrübesine sahip olmasının yanında, özellikle Odupazarı Belediyesi başkan adaylığı nedeniyle önemli de bir siyasi deneyimi küfesinin içine koymuş durumda.
Ayrıca Süllü, Odunpazarı Belediyesi başkan adayı ve Tepebaşı Belediyesi meclis üyesi olması dolayısıyla kentin her iki bölgesinde bulunan seçmene hakim, seçmen tarafından da önemli ölçüde tanınan bir isim.
Beri yandan, sivil toplum kuruluşlarında yaptığı çalışmaları da atlamamak gerekir.
Tüm bu nedenlerden dolayı Süllü’nün, milletvekilliğini hak ettiğini ve listedeki sıralamasının uygun olduğunu düşünüyorum.
 
*
 
TERMİK SANTRAL ÖNE ÇIKARDI
 
Ve üçüncü sırada yer alan Nuray Akçasoy
Büyükşehir ve Tepebaşı Belediyelerinde meclis üyeliği görevini üstlendi.
Yani hem siyasi hem de bir nebze de olsa belediyecilik tecrübesi olduğu söylenebilir.
Bunun yanı sıra Akçasoy, halihazırda Kent Konseyi başkanı.
Hatta Akçasoy, geçtiğimiz aylarda Türkiye Kent Konseyleri Birliği’nin 9. Dönem Başkanlığını devraldı.
Buradan da Akçasoy’un, sivil toplumculuğa önem verdiğini ifade edebiliriz.
Hatta bu sayede, kendini kamuoyuna tanıtma fırsatı yakaladığını da söylememiz mümkün.
Yine Akçasoy ismini, son dönemde, Eskişehir’e kurulması planlanan kömürlü termik santral eylemleri sırasında sıklıkla duyduk.
Bu anlamda santral karşıtlarının Akçasoy’a, gözle görülür bir sempati duyduğunu ifade edebiliriz.
 
*

DEVLET ADAMI

Peki, ya dördüncü sıradaki Engin Çakmak?
Çakmak, Türkiye’nin tanınmış ve önde gelen hukukçularından.
Danıştay Yüksek Mahkemesi’nde tam 22 yıl Tetkik Hakimi olarak görev yaptı.
Daha sonra Danıştay Savcılığı’na seçildi ve 8 yıl Danıştay Genel Sekreter Yardımcılığı görevini üstlendi.
Aynı Çakmak, FETÖ/PDY tarafından tasfiye edildi ve emekliliğe zorlandı!
Peki, FETÖ/PDY bunu neden yaptı?
Çünkü Çakmak, Atatürk devrimlerine bağlı yurtsever bir devlet adamı ve hukukun üstünlüğüne inanan bir insandı.
Çakmak Danıştay’dan uzaklaştırıldıktan sonra, 2015’te Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nde Genel Sekreter olarak göreve başladı ve 3 yıl sürdürdüğü bu görevden, CHP’den milletvekili aday adayı olmak için ayrıldı.
Yukarıda okudunuz…
Çakmak, kalburüstü ve oldukça deneyimli bir hukukçu.
Belediyedeki genel sekreterlik görevini de başarıyla yaptığını söyleyebiliriz.
Bununla beraber Eskişehir’in tümünden sorumlu olan Büyükşehir Belediyesi’nde üst düzey görev yapması nedeniyle, vatandaşlarla haşır neşir olduğu ve kendini tanıttığı net bir biçimde ifade edilebilir.
Yani Çakmak…
Hem hukukçu, hem belediyeci, hem de iyi bir yönetici.
Öyleyse…
Çakmak’ın dördüncü sıradan aday yapılmasını doğru bulmuyorum.
Seçilmesi garanti olabilecek bir yerden, belki üçüncü sıradan aday yapılması daha faydalı olabilirdi.
Zira 24 Haziran’dan sonra, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yönetim sistemi resmen değişecek ve yeni kurulan parlamento, yeni bir Anayasa yapacak.
İşte Çakmak, belki de devletimizin kaderini belirleyecek o kritik Anayasa çalışmalarına katılmalıydı ve deneyimlerini muhakkak aktarmalıydı.
 
*

MÜCADELEYE DEVAM

Beşinci sırada Sinan Özkar var…
Özkar, milletvekili aday adayı olmak için CHP il başkanlığından istifa eden bir isim.
Süreç içerisinde şunu aktarmıştık.
CHP’nin Parti Meclisi’nden, il başkanlarının aday olmamasına ilişkin tavsiye kararı çıkmıştı.
Dahası, Kemal Kılıçdaroğlu’yla Marmaris’te yaptığımız söyleşi de, CHP liderinin, il başkanlarının aday olmamasından yana tavır aldığını aktarmıştık.
Böylelikle Sinan Özkar’ın, aday adayı olmasıyla birlikte ciddi bir risk aldığını ifade etmiş; aday yapılsa dahi seçilecek bir yerden olmayacağını belirtmiştik.
Dediğimiz oldu.
Özkar, seçilmesi imkansız bir yerden aday yapıldı.
Buna rağmen Özkar isyan etmedi, “Hayatım boyunca herhangi bir makam-menfaat için siyaset yapmadım. Ülkem, şehrim ve partim için mücadele ettim ve bu mücadeleye devam edeceğim” dedi.
Bu açıklamanın oldukça değerli ve önemli bir açıklama olduğunu düşünüyor, Özkar’ın seçim çalışmalarında faydalı işler yapacağını zannediyorum.
 
*
 
TEK TATAR ADAY
 
Sibel Yeşildal altıncı sırada…
CHP’nin listeleri değişmeden önce ES TV’de, “Keşke Sibel Yeşildal aday yapılsaydı” şeklinde bir yorumda bulunmuştum.
Peki, bu yorumu neden yaptım?
Çünkü Yeşildal, CHP’ye göre genç bir aday.
Bir de kadın olması önem taşıyor.
Dahası, Yeşildal tüm partilerin adayları içerisindeki tek Tatar aday.
Yıpranmamış ve temiz bir yüz olması da ehemmiyet taşıyor.
Bu yorumu yaptıktan birkaç saat sonra CHP’nin listesi değişti ve Yeşildal, CHP listesinin altıncı sırasında yerini aldı.
İyi de oldu.
Yeşildal bu adaylıkla birlikte adını duyuracak, sağlam da bir deneyim kazanacak, CHP’nin seçim çalışmalarına da olumlu anlamda katkıda bulunacak.
 
*
 
CHP’YE HİZMET ETMİŞ BİR EMEKTAR
 
Son sıraya, yani yedinci sıraya geldik.
Metin Tomsuk!
Tomsuk’un, kadrolu aday adaylarından bir tanesi olduğunu birkaç kez söylemiştim.
Ancak öyle de olsa Tomsuk, yıllardır CHP’ye hizmet etmiş bir emektar.
Tomsuk’u “halkçı” diye tanımlamak mümkün.
Gezmeyi, vatandaşlarla sohbet etmeyi ve nutuk atmayı sever.
Öğretmen olmasının getirdiği bir meziyet midir bilmem ama oldukça da sabırlıdır.
Sohbet ettiği insanlarla anlaşamasa dahi, alttan almayı iyi bilir ve meseleyi anlatmaya, konuştuğu kişiyi bir şekilde ikna etmeye çalışır.
Seçim deneyiminin ve tanınırlığının fazla olması dolayısıyla Tomsuk’un da CHP’ye katkı vereceğini düşünüyorum.
 
*
 
Evet…
CHP’nin adaylarına ilişkin benim değerlendirmelerim bu şekilde.
Yarın, hem başka bir partinin adaylarını değerlendirelim, hem de CHP’li Gaye Usluer ve Cemal Okan Yüksel’in neden aday yapılmadıklarını inceleyelim.

CHP’nin listesi?

 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Eses 23 Mayıs 2018 10:30

Metin tomsuk unkutluyorum.hiç bir zaman partiye küsmedi.bir umutla aday adayı oluyor malasef genel merkez görmüyor.azimli ve çalışkan helal sana hocam.inş bir gün istediğin olur

1 2 Cevap Yaz
ALİ 23 Mayıs 2018 09:50

muharrem ince cumhurbaşkanı olursa kılıçtaroğlunu dinleyeceğini mi zannediyorsunuz. ilk kurultay da ne olacak ortaya çıkar.

2 2 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi