CHP neden başarılı olamıyor?
CHP neden iktidar olamıyor?
CHP neden seçmene kendini inandıramıyor?
Hükümete karşı protesto eylemi yapıldığında ülkenin yarısı ayağa kalkarken, bu oylar neden CHP’nin torbasına gitmiyor?
Bu tür soruları çoğaltmak mümkün.
CHP’de yaşananlara baktığımızda dışarıdan müdahaleye gerek yok. Kendi kendilerinin ayaklarına sıkıyorlar.
İKİ VEKİL DİSİPLİNE SEVK EDİLDİ
Genel Merkez’de CHP’yi veya Genel Başkanı eleştirenler Disiplin Kuruluna sevk ediliyor. Sonrasında partiden ihraç ediliyor.
Süheyl Batum’a bir türlü kanım ısınmadı! Belki de tepeden inme, paraşütle Eskişehir’e atladığı için olabilir.
Ancak ne olursa olsun partiden ihraç edilmesi yanlış.
Demokrasiyi ve çok sesliği savunan bir partide yanlış yapılıyorsa, genel başkan yanlış yönlendiriliyorsa bunları eleştirmek, doğru yolu göstermek suç olabilir mi?
VEKİLLİK YOLU KAPANIYOR
Yüksek Disiplin Kurulu, PM'nin isteği üzerine kendisine gönderilen dosyayı inceleyecek. İnceleme sonucunda iki vekil hakkında kınama cezası çıktığı taktirde her iki isimde önümüzdeki 1 yıl içinde yapılacak olan hiçbir seçimde aday olamayacak, aday gösterilemeyecek.
CHP içerisinde son yaşananlara baktığımızda önümüzdeki yıl yapılacak olan seçimlerde partiye zarar verip vermeyeceğini seçimden sonra öğreneceğiz.
ÇUHADAR’IN BAŞKANLIĞI DÜŞTÜ MÜ?
Gelelim Eskişehir’de yaşananlara. İl başkanı Nihat Çuhadar ile birlikte 8 yönetim kurulu istifa ediyor. Bu istifalarla da il yönetiminin düştüğü belirtiliyor. Nihat Çuhadar, karar defteriyle birlikte CHP Genel Merkezine gidiyor. İstifaları göstererek mevcut yönetimin düştüğünü iddia ediyor.
İl yönetimden istifa etmeyen 12 yönetim kurulu üyesi partide olağan üstü toplanarak, üç yedek üyeyi asil yönetim kurulu üyeliğine davet ediyor. Ancak karar defteri Nihat Çuhadar’da olduğu için, üç yedek üyenin istifaların yerine göreve davet edildiği düz bir dosya kağıda yazılarak, ’il yönetimi görev başında’ tutanağı tutuluyor.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Nihat Çuhadar ile birlikte istifa eden 8 kişinin istifalarını CHP Genel Başkanı kabul etmedi. Oysaki istifa tek taraflıdır. ‘İstifa ettim. Dilekçem de burada’ dediğinizde birileri kabul etmese de bu dilekçe işleme konulur.
Ama CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun İl Başkanı Çuhadar ile 8 il yönetim kurulunun istifasını kabul etmemesiyle, il başkanı Eskişehir’e döndüğünde, ’görevimin başındayım’ açıklaması yapıyor.
İstifa etmeyen diğer 12 kişi de kendi aralarında yaptıkları toplantı sonunda yeni yönetimi belirliyor. Şimdi CHP’de iki il başkanı mı var?
Nihat Çuhadar istifa ettiğini kamuoyu ile paylaştı. İstifa etmeyenler hemen toplantı yaparak, ’biz yeni yönetim oluşturduk. İl başkanı falan oldu’ dese haklı.
Yukarıda da belirttiğim gibi istifa tek taraflı.
‘İstifa ettim diye’ dilekçe verdiğinizde artık il başkanlığınız veya yönetim kurulu üyeliğiniz biter.
Sonradan çıkıp da, ‘sarhoştum aydım. Ben istifamdan çaydım’ olmaz.
SON SÖZÜ GENEL MERKEZ SÖYLEYECEK
Nihat Çuhadar ve 8 yönetim kurulu üyesinin görevleri sona erdi mi?
Çuhadar’ın ifade ettiği gibi, görevlerinin başındalar mı?
Nihat Çuhadar, istifaların genel merkez tarafından kabul edilmediğini istifa edenlerle paylaştıklarında şu cevabı alıyor:
‘Şimdi biz ne olacağız? Niçin istifa ettik’ diyorlarmış.
Şimdi CHP Genel Merkezinin vereceği karar merakla bekleniyor. İstifayı kabul etmediğine göre, Nihat Çuhadar İl Başkanı olarak göreve devam edecek mi?
Yoksa yönetim içerisindeki 12 kişilik gurup kendi içlerinden bir başkan mı seçecek?
CHP’de yaşanan bu son olaylar bakalım sandığa nasıl yansıyacak?
Nihat Çuhadar geri dönecek olursa o koltukta bundan sonra nasıl oturacak?
Yönetim içerisinde operasyon gerçekleştirenlerle birlikte yola devam ederse nasıl seçim çalışması yürütecekler?
Bu soruları da çoğaltmak mümkün.
PARTİLİLER ENDİŞELİ
Dün akşam otobüste sohbet ettiğim CHP’li iki dost şunu söyledi:
‘Biz iktidara adayız, Eskişehir’den 3-4 milletvekili çıkarırız diyoruz, ama kendi içimizde kavga ediyoruz. Bugün yaşananlara bir bakın. Nihat Çuhadar ön seçim istemiyor mu? Peki, daha önce ,’ön seçim yapılmalı’ açıklamalarını unuttu mu? Bu CHP seçmenden nasıl oy isteyecek. Birilerini milletvekili yapmak gayretinden vaz geçsinler. CHP’liler kimleri milletvekili görmek istiyorsa ön seçim yapılsın, isimleri oylarımız ile biz belirleyelim. Neden demokratik bir aday belirleme sistemine karşı çıkıyorlar. Zaten 2 vekil çıkarıyoruz. Bu gidişle bu sayı bire düşecek. Giden milletvekilini de AKP’ye kaptıracağız endişesi yaşıyoruz’.
Koca, Büyükerşen ve Ataç
AK Parti Milletvekili Salih Koca, basın toplantısı yaptı. 2,5 saate yakın süren toplantıda geçen 3,5 yılı değerlendirdi. Yapılan yatırımları kısa geçti, daha çok Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın temizlik ihalesini konuştu.
Gazetecilerin sorusu üzerine, Büyükşehir Belediye Meclis toplantısında AK Partili Belediye Meclis üyeleri ile Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen arasında yaşanan olayları değerlendirdi.
Yılmaz Büyükerşen’i, AK Partili Meclis üyelerine söz hakkı vermediğinden dolayı eleştiriyor.
Yılmaz Büyükerşen’i eleştirisine ‘neden eleştiriyorsun?’ diye karşı çıkmam mümkün olamaz. Şahsi düşüncesidir. Ama meclis üyelerine de,’gündem maddesi hakkında söz alıp eleştirilerinizi öyle yapsaydınız’ diye de yol göstermeliydi.
Kızılinler konusunda Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın ifadelerine kızmış. Haklı olabilir. Ancak,’Bu işten rant bekleyenler var’ derseniz elbette tepki gösterecekler. Kızılinler’de ihaleye çıkarılacak arazilerin sahibi ne Tepebaşı ne de Ahmet Ataç.
Arazinin büyüğü devletin, bu nedenle Ataç’ Kızlıinler Sağlık Termal olayı var. AK Parti milletvekili Salih Koca tarafından yine bir kara çalaraktan konudan haberdar olmadığını fark ettik. O planlamayı açıkladığımız ilk yer meclise giderek milletvekillerinin yeriydi . Hayran kaldılar. Onlara anlattık arkasından Odunpazarı Belediye başkanını ikaz ettiler sen niye böyle planlama yapmıyorsun dediler o da 2-5 ayda yaptı. Salih Koca kulaktan dolma şeylerle açıklama yapıyor. Her birini ayrı ihale yaparsan herkes ayrı bir hava çalarlar. Bu termal tesis değil sağlık tesisi” diye konuşmuştu.
Ataç’ı bu sözlerinden dolayı eleştirdi. Ardından Temizlik İhalesi’nin yüksek olduğunu ifade etti. Ortada bir usulsüzlük varsa bunu kamuoyu ile paylaşmak yerine, ihalede var ise bir usulsüzlük konuyu ilgili mercilere ileterek, inceleme yapılmasını istersiniz.
Gelecek müfettişler ihalede bir usulsüzlük bulursa çıkıp o zaman kamuoyu ile paylaşılır. Yarın inceleme yapılır, herhangi bir usulsüzlük bulunmaz ise o zaman siz Ahmet Ataç’tan özür dileseniz bile bir şey fark etmez. İnsanların sizin açıklamalarınızdan dolayı kafalarında oluşan o algıyı nasıl silinecek?