Yeni yılla birlikte artık yerel seçim heyecanı da yavaş yavaş siyasi partileri sarmaya başladı. 2014’ün mart ayının büyük ihtimalle üçüncü haftasında yapılacak seçim. Bu nedenle AK Parti’nin hızına yetişebilmek, aradaki farkı kapatabilmek için CHP de gezilere başladı.
Ancak baktığımızda bu geziler çok cılız geçiyor. İl Başkanı Erman Gölet başka yerde, Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkanları başka yerde. Danışma Meclisi toplantısı yapıyorlar, bu toplantıya ne eski milletvekilleri, ne eski il başkanları ne de belediye başkanları, il genel ve belediye meclis üyeleri davet edilmiyor.
Ondan sonrada gazetelerde; ’30 kişiyle danışma meclisi toplantısı yapıldı’ diye yazılanlara tepki gösteriyorlar.
Madem 30 kişiyle yapılacak o zaman niye büyük salon tercih ediliyor.
Partinin toplantı salonu ne güne duruyor?
Büyük salonda yapacaksanız da o zaman partinin ileri gelenleri, belediye başkanları, eski il ve ilçe başkanları, mahalle temsilcileri de davet edilmeli.
Bunları eleştiri olsun diye yazmıyorum.
Veya CHP il örgütü yazdıklarımı yapıcı eleştiri olarak algılasın.
İçinizde kavga edin, bir birinizi yumruklayın, birbirinize hakaret edeceksiniz edin, ama partinin kapısından çıktıktan sonra ne yaşandıysa orada kalmalı.
CHP’de böyle olmuyor.
İçeride ne yaşandıysa partiden çıkıp daha Köprübaşı’na bile gelmeden sağır sultanın bile haberi oluyor.
‘Kol kırılır, yen içinde kalır’ atasözünü hatırlatmak lazım CHP’lilere.
Yine AK Parti’den örnek vereceğim.
‘Tamam, senin AK Parti’li olduğun artık tescillendi’ diyecekler.
“Buna alıştım artık” diyenlere de ‘doğru’ deyip geçiyorum. Bir kere kavga etmiyorlar. Hiyarişi var. Herkes birbirine saygı, sevgi duyuyor.
Elbette ki küçük çaplı da dalgalanmalar olmuyor değil. Ama onlar çok fazla dışa vurmuyor. Ama o kişinin gönlü alınarak, var ise kırgınlığı gideriliyor.
MHP’Yİ İLK KEZ İDDİALI GÖRÜYORUM
Her ne kadar MHP yerel seçimlerde Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkan ve Meclis Üyeleri için aday gösterse de, gerek 2004 gerekse 2009 yılında yapılan yerel seçimlerde özellikle Büyükşehir’de DSP adayı Yılmaz Büyükerşen’e destek vermişti.
MHP’nin yeni İl Başkanı Ayhan Sezer ile yaptığımız gerek bire bir konuşmalarda, gerekse basın açıklamalarında önümüzdeki yerel seçimlerde çok ama çok iddialı olduklarını üzerine basa basa vurguluyor.
Yani 2014 Mart’ında yapılacak olan seçimlerde CHP ve AK Parti ile birlikte MHP’de var. Seçim üç parti arasında geçecek gibi görünüyor. Son dakika gelişmesi yaşanmazsa eğer.
*****
CHP’yi Kazım Kurt sırtlıyor
Sevenleri vardır, sevmeyenleri de. Ama inanıyorum ki sevenler, sevme yelerden daha çoktur. Kazım Kurt milletvekili olduktan sonra değil, olmadan önce de her partiden insanların içinde olur, onların dert, istek ve sıkıntılarını dinler, yapabilecek bir şey varsa yapmaya çalışırdı.
Kendisini en az 35 yıldır tanırım. Siyasi düşüncelerimiz birbirimize uymaz. Ama kesinlikle aramızda bu bir sıkıntı yaratmadı.
Zaman zaman takılır.
‘Sadi ben senin hangi partili olduğunu biliyorum.
Ancak zaman yazıların AK Parti’yi destekleyici oluyor. Sen de mi saf değiştirdin?’ diye takılır.
Sonrasında da gönül almasını da bilir.
‘Biliyorsun seni severim. Takıldım. Alınma sakın’ diye de gönlümü alır.
Eskişehirli olmasının farkı burada.
Sakın Salih Koca, Nabi Avcı Hocam alınmasın.
Onlara bir gönderme değil bu.
Salih Koca’nın gönlündeki aslanın Eskişehir olduğunu bilmeyen yoktur.
CHP, Eskişehir’i TBMM’de iki milletvekili ile temsil ediyor sözde.
Ancak biri kayıp!
Bütün yük Kazım Kurt’un omzunda. Hem Eskişehir’de hem de Ankara’da.
Tek kusuru muhalefet partisi milletvekili olmak.
Partisi iktidar kendisi de iktidar partisi milletvekili olsaydı keşke.