Bir seçim dönemini geride bırakmışsınız. Türkiye Genelinde partiniz istediği sonuca ulaşamasa bile Eskişehir’de tarihi bir başarı elde etmiş ve 3 Vekil çıkarabilmişsiniz.
Ufukta erken seçim ihtimali çok yüksek duruyor. Belki de daha zor bir seçim sürecinin arifesindesiniz.
Yerel İktidar’ın sahibi sizsiniz. Karşı cephe yaralı, karışık, oy kaybetmiş ve bunun çözümünü arıyor.
Peki, siz ne yapıyorsunuz?
Bir tarafta seçim sonucuna göre başarılı sayılması gereken yönetimleri görevden alma söylentileri, diğer tarafta bu söylentileri ne pahasına olursa olsun bertaraf etmesi gereken teşkilat başkanının alenen yapmaması gereken açıklamalar ve buyurun buradan yakın dedirten CHP Eskişehir gerçekleri…
Şu suçlu, bu suçlu demek, bakış açılarına göre birilerini haklı çıkarmak çok çok kolay. Ama bunun bir çözüm olduğunu düşünenler herhalde yıllardır onca vakaya ve suçlu ilan edilenlere rağmen CHP’nin bu suni sancılardan kurtulamadığını unutmamalı.
Zaten bu olayın haklı bir tarafı yok. Nereden bakarsanız, kimin ağzından çıkanlara göre konuşursanız konuşun. Bir parti de galip çıkılan bir seçimin ardından ortaya çıkan tablo buysa “ iyi misiniz? Derdiniz ne sizin? “ diye sorarlar adama. Hele ki erken seçim riski büyük ve kavga etmek yerine daha da kenetlenip, daha da bütünleşmek gerekirken bu olup bitenleri görmek, gözlemlemek fazlaca nahoş, yakışıksız ve daha da büyümeden aşılması gereken bir gerçek olarak gün gibi ortada.
Bu durumu bertaraf etme görevi de en başta mevcut vekillere düşüyor. Zira olası bir seçimde en büyük riski alacak yine onlar olacak. Sonuçların aynı çıkacağını varsaymak ve nasıl olsa yine 3 vekil çıkarırız rahatlığıysa büyük bir hayal kırıklığı yaratabilir. Hele hele başarıyı tek başına sahiplenen, sadece kendi meziyeti zannedenler ve böbürlenenler daha dikkatli olsun. Olası bir seçimde ortaya çıkacak tabloyu da şimdiden kabul etmiş sayıldıklarını hatırlatmaya sanırım gerek yok. Çünkü böyle bir seçim gerçekleşir ise zaferin ardından dışlanan ve yok sayılanları yeniden çemberin içine sokmak ve çalışalım demek de çok samimi ve etkili olmayacak. Bir de bu çatışma böyle sürüp gider ise işler gerçekten çok zor.
Bisiklet faciaları yaşanmadan
Yaz gelince en korktuğum şeylerden biri Bisiklet kazaları. Okulların kapanması, havaların ısınması ile birlikte trafiğe çıkan bisiklet sayısında artış ve buna bağlı yaşanan kazaların giderek çoğalıyor olması insanı tedirgin ediyor.
Araç sürücüleri zaten bisiklet veya motorsiklet sürücüleri yok sayar bir kafada, sanki trafik sadece kendilerine ait gibi seyrüsefer ediyor. Bisiklet kullananların da pek çoğu bilinçsiz ve acemi olunca hele ki 12, 13 yaşlarında çocuklar olunca ortaya çıkacak gerçekle yüzleşmek pek kolay değil. Üstelik ciddi yoğunluğun olduğu ve hız sınırlarının yüksek seyrettiği çevre yolunda bile bu tabloları görmek mümkün hale geldi.
Bu konuda araç sahiplerini uyaralım ama anne babalar da lütfen dikkatli olsunlar. Çocuklarına bisiklet alarak onu mutlu ettiğini düşünerek, alacakları kötü bir haberle hayat boyu acı çekmesinler. Hem kurallar hem kullanım alanları ile ilgili tedbirli olmak belki çok fena tablolara rastlamaktan çok daha kolaydır değil mi? Bu yüzden biraz empati ve lütfen dikkat.