Türkiye komşumuz Bilecik'te yaşanan skandalla sarsıldı. İddialara göre Belediye Başkanı Semih Şahin'in danışmanı Selçuk Erdağı rüşvet alırken, hem de suç üstü yakalanmış. Tabii aslı mahkemece kanıtlanana kadar herkesin masum olduğu ilkesine sonuna kadar inanıyoruz. Ancak işin içine siyaset ve kamu yönetimi girince, zanlıların adını açıkça yazmakta beis görmüyorum.
Bilindiği gibi Semih Şahin bir Bilecikli olmakla beraber, İstanbullu diyebileceğimiz bir isim. Zamanında İstanbul'a yerleşen Sayın Başkan'ın çevresi de Bilecikli'den ziyade İstanbullularla dolu. Nitekim Bilecik'te, "İstanbullular" denilen bir grubun belediyeyi idare ettiği konuşuluyor. Tabii Syın Şahin'in sürekli, "İstanbullu diye bir grup burada yok" dediğini de not edelim. İşte 200 bin Amerikan Doları rüşvet alırken yakalandığı iddia edilen Selçuk Erdağı da bu İstanbullular grubundan. Bir gece yarısı operasyonuyla gözaltına alınan Erdağı'nın bir AVM inşaatı için rüşvet istediği ve rüşvet pazarlığına da 330 bin dolardan başladığı ileri sürüldü. Eğer iddialar doğruysa, indirim yapma lütfunda bulunan Erdağı'nın "Müşterinin ayağı alışsın" diye düşünmüş olması muhtemeldir.
Yüce mahkemenin suçlu ve suçsuzu ayıracağından eminiz. Eğer suçlu varsa, tek başına mı hareket etmiş? Yoksa bir ekip olarak mı çalışmış orası da merakla beklediğimiz bur soru. Tabii bu durumun Semih Şahin'in siyasi kariyerini ne şekilde etkileyeceğini de merakla bekliyoruz.
Eskişehir'de hasretle felaket haberleri bekleyen kardeşlerimizin duaları kabul oluyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün uyarılarına göre yurdumuz 4 gün süren ve "Felaket" denilebilecek bir kar yağışı tehlikesiyle karşı karşıya. Sonunda, "Eskişehir'de felaket var!" diyen bazı AK Partili dostlarımız muratlarına eriyorlar.
18 Ocak günü orta şiddetle ve 19 Ocak günü hafif şiddetle geçen kar yağışı, zaten Eskişehir'de ciddi bir sıkıntı yaratmamıştı. Olası sıkıntılar da belediyelerimizin dirayetli çalışmaları neticesinde def edilmişti. Tabii Türkiye'nin her tarafı bizim gibi şanslı değildi. Gaziantep – ki AK Partili belediye bence başarılıdır, çok ağır kar yağışıyla karşılaştılar ve ellerinden gelenin fazlasını yaptılar. Tarsus – Antep yolunda 900 araç mahsur kaldı. Jandarma felaketzedelere helikopterlerle yardım ulaştırdı. Yurt genelinde futbol maçları tehir edildi. 52 ilde okullar kapatıldı...
Ancak şimdi işler daha da ciddileşiyor. Üstelik bu kez kar yağışı Eskişehir'i de fena vuracak. Bana kalırsa alışverişlerinizi yapın, eczaneden ihtiyacınız olan ilaçları alın. Tedbirden zarar gelmez... Meteoroloji Genel Müdürlüğü tüm yurdu kapsayacak şiddekli kar yağışına karşı kırmızı alarm verdi. Allah karayolları ve belediye yetkililerimize kolaylıklar versin.
Gelelim felaket tellalı arkadaşlara...
Bu arkadaşlara "Gözünüz aydın!" mı demek lazım bilemiyorum. Artık başka sefere şöyle okkalı bir volkan patlaması filan niyaz edebilirler. Böylece "İşte CeHaPe zihniyeti! Bunlaaar volkan patlattılar volkaaaaannnn!" diye höykürme fırsatı yakalarlar. Bir kaç bir kişi de öldü mü neşeleri yerine gelir arkadaşlarımızın...
Bu arada yeri geldiği zaman "Cep telefonu görüntüsüdür; özel hayat siyasete konu edilmez! 1.500 dolarlık çanta siyasete alet edilmez! Trafik kazaları siyasete alet edilmez!" diye muhalefete ahlak dersi veren AK Partililerin, twitter'da yeni tag'lar açmadan önce, iki kere düşünmelerini tavsiye ediyorum.
AK Parti'nin çalışkan Milletvekili Emine Nur Günay, sosyal medya hesaplarından paylaşımlar yaparak bazı müjdeleri haber verdi. Günay, muhtarlarımızın bundan böyle 4 bin 250 lira maaş alacaklarını söyledi ki buna çok sevindik. Bu arada memur maaşlarının yüzde 31 oranında artırıldığını, en düşük emekli maaşının 2 bin 500 lira olduğunu, Bireysel Emeklilik sistemine devletin desteğini artıracağını ve doğal gaz faturalarında kademeli tarifelere geçileceğini söyledi.
Şimdi doğalgaz faturalarındaki kademeli faturalar için sevinmenin erken olduğunu düşünüyorum. Hele bir faturalar gelsin, ondan sonra hükûmetimize teşekkür edip etmeyeceğimize karar veriririz. Emeklilikte taban maaşın 2 bin 500 olması ise – bana kalırsa – hükûmetin gururla değil, yüzü kızararak söylemesi gereken bir haberdir. Ancak diğer haberleri müjde olarak kabul edip, Sayın Milletvekilimize teşekkür ederiz. Böyle gerçekleşmiş haberleri müjde olarak vermeye devam etsinler. Yoksa Âdil Karaismailoğlu'nun sözüne güvenip müjde verdikleri zaman, kendi sözleri yerde kalabiliyor...
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...