“CHP Entübe olmaktan kurtuldu” başlıklı yazım üzerine okurlarımdan geri dönüşler alınca, bu yazıyı yazmak kaçınılmaz oldu.
“CHP Entübe olmaktan kurtuldu” başlıklı yazım üzerine okurlarımdan geri dönüşler alınca, bu yazıyı yazmak kaçınılmaz oldu.
2017 referandumuyla kabul edilen ve 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, siyasal hayatta her şeyi değiştirdi.
Bu sistem yüzde 50+1’i zorunlu kılıyor.
Böyle olunca da gündeme ittifaklar geliyor.
Türkiye’nin yüzde 65 sağ, yüzde 35 sol seçmen yapısına göre düşünülerek dizayn edilen bu sistemde CHP’nin ittifak yapmaktan başka çaresinin olmadığı zaten ayan beyan ortada.
“İttifak” demek, ortak bir noktada buluşmak, ayrı siyasal partiler de olsa belki birbirine yakın politikaları uygulamak, taviz vermek anlamına geliyor.
Bir nevi koalisyon…
“6’lı Masa” böyle kuruldu.
Ondan önce 2019 yerel seçimlerini hatırlayalım.
Eğer burada Millet İttifakı’nın CHP kanadında bir başarıdan bahsediliyorsa bu tamamen Kılıçdaroğlu’nun oluşturup filizlendirdiği bir oluşumdu.
Her ne kadar Kılıçdaroğlu için yapılan, “Partinin sağa evrilmesini sağladı, sol politikaları unuttu, ittifaka gereğinden fazla vekillik vererek kendi partililerine hoyrat davrandı, kaybedilen seçim sonucunda da muhalif kesimleri umutsuzluğa sevk etti” eleştirilerinde haklılık payı varsa da…
Yüzde 20’yi aşamayan CHP’nin, “sağ seçmen, terörle arasına mesafe koyan Kürtler ile muhafazakar kesimle” diyalog kurmasını sağladığını da buraya not etmekte fayda var.
Kılıçdaroğlu’nun dürüstlüğü, akçeli ilişkilerle mesafesi ve sağ kesimi ikna eden yapısı artı hanesine yazılırken, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki inatçı tavrı, seçim yenilgisinin ardından istifa etmemesi, Zafer Partisi ile gizli protokollerinin ortaya çıkması, yeniden CHP Genel Başkanlığına aday olması, bu konudaki ısrarı ve burada da hezimete uğraması kendisi açısından çok büyük bir eksi oldu.
Gözden düştü…
13 yıllık genel başkanlığı süresince özellikle Adalet Yürüyüşü ile inşa etmek için çabaladığı olumlu imajı yerle bir oldu.
Kılıçdaroğlu’nun yapması gereken seçim yenilgisinin ardından bir özeleştiri sunup istifa etmekti.
Halkın gözünde büyür ve CHP’liler için bir dönemi damga vuran lider imajıyla hatırlanırdı.
Ama yapmadı.
Şu anda “koltuk hırsına yenik düştü” anlayışında müebbete mahkum oldu.
Bana göre yazık oldu.
İttifak konumuza dönersek eğer…
CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturan Özgür Özel’in, yerel seçimlerde doğru aday bulma konusu öne çıkıyor olsa da özellikle Ankara ve İstanbul’da İYİ Parti ile ittifak kapısını çalacaktır diye düşünüyorum.
İYİ Parti lideri Meral Akşener, “özüm başıma” diyerek ittifak kapısını kapattığını pek çok kez dile getirdi ancak, siyaset bu…
Üstelik İYİ Parti’lilerin CHP Kurultayından çıkacak sonucu merakla beklediklerini de biliyoruz.
Kulislerde Özgür Özel’in genel başkan olması durumunda CHP ile ittifakın yeniden konuşulabileceğini de duyduk.
Özgür Özel, merak edilen bu soruya yanıt verdi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener dahil siyasi parti liderleriyle görüşeceğini söyledi.
Özel, "Kapılarımız açık, avucumuz açık el sıkmaya hazırız. Tüm illeri kapsamasa da yerel ve bölgesel ittifaklar kurulabilir" dedi.
Hasılı…
İYİ Parti ittifakı Eskişehir’de de gündeme gelebilir mi?
Bana göre her yerde gelebilir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin mecbur bıraktığı ittifaklar, parti tabanının AK Parti ile olası işbirliğine olumsuz yanıt verdiği İYİ Parti’yi de bir nevi buna zorluyor.
Hem CHP hem de İYİ Parti’nin kazançlı çıkacağı ittifak modeli Eskişehir’de nasıl olur, isterseniz bunu da başka yazının konusu yapalım.
HATİPOĞLU ARTIK AK PARTİ MİLLETVEKİLİ
İYİ Parti’den istifa edip AK Parti’ye katılan Nebi Hatipoğlu, kuşkusuz yeni partisine önemli bir güç verdi.
Vekil sayısı 7’den 6’ya düşen Eskişehir’in artık 3 AK Parti 3 de CHP milletvekili var.
Nebi Hatipoğlu, has ve has Eskişehirli bir iş insanı.
Aynı zamanda esnafından sanayicisine, Eskişehirspor taraftarından işçisine kadar tanınırlığı yüksek, iş bitirici, kentin bir numarası olmaya hevesli bir siyasetçi.
Hatipoğlu, her şeyden önce dahil olduğu AK Parti’ye Eskişehir’de yerli bir milletvekili kazandırdı.
Artık bundan sonra gözler başta AK Parti Eskişehir milletvekilleri Fatih Dönmez ve Ayşen Gürcan ile AK Parti Eskişehir Teşkilatının Nebi Hatipoğlu’nu bağrına basıp basmayacakları, bir kazanım sayıp saymayacaklarında.
Hatipoğlu, AK Parti’de rakip olarak mı görülecek yoksa Eskişehirlilere hizmet götürülecek önemli bir siyasetçi mi?..
Eskişehir’in hükümet yatırımları bakımından eksik kalan, kronikleşmiş sorunlarını çözmek konusunda mevkidaşlarına çalım atma, ön alma potansiyeli yüksek Hatipoğlu, adından fazlaca bahsettirecektir.
Benden söylemesi…