7 Haziran seçimlerinde CHP Türkiye genelinde yapamadığını Eskişehir’de gerçekleştirildi. Çok partili seçimlere geçildiğinden beri ilk kez Eskişehir’de birinci parti oldu.
Bunu başarmak elbette kolay değil. Karşısında 13 yıldır tek başına iktidar olan AK Parti gibi bir güce karşı alınan başarı küçümsenemez.
Doğrusu 7 Haziran seçimlerinde CHP’nin Eskişehir’de birinci parti olma ihtimalini zayıf görüyordum. Nedeni de, AK Parti ile CHP’nin arasındaki oy farkı 42 bin 872 idi. CHP’nin bu farkı kapatarak AK Parti’den daha fazla oy alması gerekiyordu.
Olmaz mı? Olur elbette. Ama bunun biraz zor olacağı inancındaydım.
CHP 7 Haziran seçimlerinde zoru başardı. AK Parti ile 2011 seçimlerinde oluşan 42 bin 872 oy farkını kapattı. Üstelik üzerine 17 bin 791 daha oy koydu.
2011 seçimlerinde AK Parti’nin Eskişehir’de aldığı oy 221 bin 437, CHP’nin ise 178 bin 565 idi. 7 Haziran seçimlerinde AK Parti 43 bin civarında oy kaybetti. Bu seçimde AK Parti 190 bin 335 oy alırken, CHP 208 bin 226 oy almayı başardı.
7 Haziran seçimlerinde Türkiye genelinde AK Parti yüzde 9 civarında oy kaybetti. Peki, Türkiye genelinde AK Parti’den kayan yüzde 9 oydan CHP’ye giden var mı? Yok. 2011 seçimlerinde CHP Türkiye genelinde yüzde 25,9 oy almış. 2015’de ise yüzde 25. 7 Haziran 2015 seçimlerinde CHP’nin oylarında 0,9’luk düşme oldu.
Türkiye genelinde CHP’nin oylarında 0,9 düşüş yaşanırken Eskişehir’de yaklaşık 4 puan arttı.
Eğer HDP’ ye oy veren CHP’liler, tercihlerini kendi partilerinden yana kullanmış olsalardı, AK Parti ile CHP arasındaki puan farkı daha büyük olabilirdi.
Önemli olan bu oy oranını koruyabilmek, hatta üzerine ilave etmek.
7 Haziran seçimlerinde seçmen 4 partiye TBMM vizesi verirken şu mesajı da ihmal etmedi;
‘Tek başına hükümet istemiyoruz. 4 parti kendi arasında uzlaşarak bu tablodan bir koalisyon hükümeti çıkarın’.
Ancak maalesef seçmenin 7 Haziran’da verdiği mesajı 4 partide okuyamadı!
1 Kasım’da yeniden seçim yapılacak.
Bir seçimin maliyeti hazineye, yani devletin bütçesine maliyeti daha iyi anlaşılsın diye eski parayla yazıyorum 2 Trilyon. Yeni parayla 2 milyar.
Bir bu kadar parada 7 Haziran seçimlerinde harcandı.
Toplu sözleşme masasına oturulduğunda, işçinin-memurun istediği zam’a karşılık verilen cevap:
‘Bu parayı verirsek ekonomi sarsılır. Enflasyon yükselir. Bütçe dengesi bozulur. Tekrar 13 yıl öncesinin durumuna düşeriz.’
İyi de işçiye, memura, emekliye kıskanılan para, seçime gelince neden hovardaca harcanıyor?
Türkiye petrol ve zengin maden yataklarına sahip bir ülke değil.
Kendi yağıyla, milletten aldığı vergilerle ayakta durmaya çalışan bir ülke.
O zaman 1 Kasım’da seçimlerin yenilenmesi doğru mu?
Seçim maliyeti bu ülkenin fertlerine genellikle de dar gelirlere yükleniyor.
Gelelim yazımın başlığına.
Yukarıda da bahsettim. CHP çok partili döneme geçildiği tarihten beri Eskişehir’de ilk kez 3 milletvekili çıkarmayı başardı.
CHP’liler üç olan milletvekili sayısı 4’e, hatta 5’e çıkarmanın hesapları yapılması gerekirken, boş tartışmalarla günü geçiriyor.
‘1 Kasım’daki erken seçimde milletvekili listesi değişmeli’.
Neden?
Çünkü 7 Haziran seçimlerinde Eskişehir’de başarılı olmuş milletvekilleri birilerinin adamları değil.
Özellikle de ismini yazmayacağım bir ismi yıpratmaya çalışıyorlar.
O kişi sanki Eskişehirli ya da Eskişehir çocuğu değil.
O kişiye karşı yapılan olumsuz kampanya Eskişehir ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, bugün Eskişehir’in yolunu dahi unutan Sühely Batum’a bile yapılmadı.
CHP’liler kimlerin milletvekili olacağı yerine Eskişehir’de milletvekili sayısını nasıl 4’e yükseltebiliriz mücadelesi vermeliler.
Veya en azından 7 Haziran’da alınan sonucun korunması için gece gündüz çalışmalılar.
Bugün olmasını istemediğiniz ismin yerine, sizin istediğiniz isimler listeye girse çok mu farklı sonuç alınacağınızı düşünüyorsunuz?
AK Parti’den giden oylar bugün yeniden geri dönerse, milletvekili sayısı 2’ye düşerse bunun zararı kime olacak? Fatura kime ya da kimlere çıkacak?
O zaman hiç üzülmeyecek misiniz?
7 Haziran’da kazanılan başarıyı 1 Kasım’da korumak kolay değil. Zoru başarmak sizin elinizde…
Bu tür tartışmaların devam etmesi halinde CHP zarar görür. Bu zararın bedeli de ağır olur…
Bakan Avcı, birlik çağrısı yaptı
Milli Eğitim Bakanı ve Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, alışık olduğumuz bakanların dışında bir profil çiziyor. Bir bakan eline mikrofon geçirdi mi maşallah bir saatten önce bırakmaz.
Kendisini dinleyenlerde özellikle 15-20 dakikadan sonra neler söylediğini hatırlamaz bile.
Nabi Hoca, bakan olmadan önce,’az laf çok iş’ derdi.
Bakan olduktan sonra da aynı..
Eline mikrofon geçtiğinde en fazla 10, bilemediniz 15 dakikayı geçmiyor konuşması.
Bu nedenle kendisini dinleyenler sıkılmıyor.
Salı günü İl Danışma Kurulu toplantısı nedeniyle Eskişehir’e geldi.
Mikrofon başında yine uzun uzadıya konuşmamış ama kısa konuşmasında partililere önemli mesajlar vermiş.
‘7 Haziran seçimleri sonunda ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için elimizden gelen gayreti gösterdik. Süreçler şeffaf geçti. Perde arkasında kalan, kamuoyunun bilmediği esrarengiz bir şey yok. Ama bunu da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Şimdi asıl merak edilen 1 Kasım’da bu arkadaşlar gelip vatandaşlardan nasıl oy isteyecekler? Ne diyecekler. Memlekete bir hükümet lazım mı? Evet lazım. Vatandaşlarımız 1 Kasım’da ona göre oy kullanacaklar. 7 Haziran’dan sonraki süreçte yaşananları izleyen halkımız bunlara teveccüh eder mi bilemem? Bize düşen birlik beraberlik, kardeşlik.. Bunu sağlamalıyız. 1 Kasım’dan sonra kaldığımız yerden devam ederek kalan hizmetleri tamamlayacağız. Hayırlısıyla 1 Kasım’da kullanılacak oyun 2 Kasım’da ne manaya geldiğini vatandaşlarımız idrak ederek oyunu kullanacak.’
Bakan Avcı’da, AK Parti’nin İl Başkanı ve ilçe başkanları da 1 Kasım’dan sandıktan çıkacak sonuçtan umutlular.
7 Haziran seçimlerini bir yol kazası olarak görüyorlar.
‘Bakın biz ülkenin hükümetsiz kalmaması için iki partiye de elimizi uzattık. Her ikisi de uzattığımız eli sıkmadılar. Bunu gören vatandaşlar 7 Haziran’daki tercihlerini değiştirerek yeniden AK Parti’ye ülkede istikrarın yeniden sağlanması için oy vererek iktidara getirecekler’ diyorlar.
Yaklaşık 2 ay var seçimlere.
Bu iki aylık süreçte yeniden hortlayan terörün haricinde neler yaşanacağını şimdiden kestirmek mümkün değil.
Ancak 1 Kasım’da sandığa gidecek seçmenler, oy kullanırken bir değil bin kere düşünmeli.
7 Haziran’dan sonra yaşananları izledik.
İkincisi bakalım 7 Haziran’da AK Parti’den giden oylar geri dönecek mi?
8 Haziran’dan yeniden hortlayan terörün maliyeti hangi partiye çıkacak?
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...