Eskişehir içerisinde 31 Mart seçimlerinden istediğini alan parti CHP oldu
Eskişehir içerisinde 31 Mart seçimlerinden istediğini alan parti CHP oldu. Parti içindeki bazı muhalif kesimler, "Daha iyisi olabilirdi, İnönü ve Mihalıççık'ı da alabilirdik" deseler de bu görüşte olanlara pek katılmıyorum. Elbette iyinin daha iyisi olur, parti içinde bir özeleştiri kültürü olması da güzel bir şey. Ancak İYİ Parti'nin hiçle, MHP ve AK Parti'nin de azla yetindiği seçimlerde CHP'nin "Buna da şükür" demesi, sanırım daha isabetli olacaktır. Seçimlerden hemen sonra başlayan olağanüstü kurultay çağrıları, CHP cephesini bir hayli meşgul etti. Bana kalırsa olağanüstü kurultay isteyen kesimler prensip olarak haklıydı. Fakat görünen o ki olağan kurultaya gidilecek. Tabii parti içindeki 'Olağanüstücü' ve 'Olağancı' kesimlerin kozlarını önümüzdeki günlerde paylaşacağını tahmin edebiliriz. Bunun için de öncelikle delege seçimlerinin olması gerekiyor. Delegeye dayalı sistem CHP'nin bel kemiğini oluşturuyor. CHP üyelerinin doğrudan Genel Başkanlarını veya il ve ilçe yönetimlerini seçme hakkı yok. Önce delegeler seçiliyor, sonra da bu delegeler kendi adlarına üst kurulları belirliyor. Çok sağlıklı bir sistem olduğunu söyleyemeyiz. Fakat diğer partilere baktığımız zaman, bu kez de sıra parti üyelerinin "Buna da şükür" demesine geliyor.
Acar doğru olanı yapıyor
AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Ali Acar, Gündoğdu Mahallesi'ndeki kapanan PTT şubesi hakkında açıklamalarda bulundu. Mahallelinin sorunlarının yakından takipçisi olduklarını vurgulayan Acar, "Gündoğdu Mahallemizde son günlerdeki halkımızın huzursuz olduğu ve çözüm beklediği PTT Şubesi ile ilgili taleplerini dinledim. Mahalle muhtarımız da bizzat sorunu ve konuyla ilgili mahalle sakinlerinin düşüncelerini iletti. İvedilikle konuyu ilgili yerlere taşıdık ve takibini de yapıyoruz. Gündoğdu Mahallemizdeki vatandaşlarımıza hizmetin istedikleri şekilde getirilmesi için biz de elimizden geleni yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz" açıklamalarında bulundu. Hükumet partisinin ilçe başkanı olan Ali Acar S – 400 kriziyle ilgili bir açıklamada bulunabilir.
Bu açıklamaları Viladimir Putin'in kulağına gider mi? Pek zannetmiyorum... Veya – ne bileyim – Afrin Harekâtı ile ilgili olarak masaya yumruğunu sert bir şekilde vurabilir. Buna da etrafa cep telefonundan cevap yetiştiren Donald Trump'ın twitterdan yanıt vereceğini pek zannetmem. Ancak yerel sorunlarla ilgilenmesi muhakkak ses getirecektir. Çiçeği burnundaki AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı'nı tebrik ederiz. Siyasette doğru yolda ilerliyor...
Bu dostlar düşman aratmaz
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve CHP Milletvekili Utku Çakırözer, Kırım Derneği'ni ziyaret ederek, Tatar davasına destek verdiklerini açıkladılar. Sıklıkla sözde dostumuz Rusya'nın Kırım'da yaptığı emperyalist baskılardan bahsediyorum. Tabii bir diğer sözde dostumuz Amerika'nın Suriye'nin kuzeyinde bir terörist devlet kurmaya hazırlandığını, Kıbrıs'ta da bizi arkadan hançerlediğini unutmamalıyız. Maşallah o kadar çok dostumuz var ki, insanın düşmana ihtiyacı kalmıyor. Ziyaret esnasında dernek üyeleriyle konuşma fırsatı yakalayan Çakırözer'in, "Sayıları milyonları bulan Kırım Tatar Türkü vatandaşımız yaşamakta. Kırım’da yaşanan hak ihlalleri karşısında Türkiye’deki Kırım Tatar soydaşlarımız çok büyük üzüntü içindedir. Bizler soydaşlarımızla tam dayanışma içindeyiz" dediğini de öğrendik. Kim CHP'yi sever, kim Kazım Kurt'u sevmez orasını bilemem. Fakat Hem Sayın Kurt'un hem de Çakırözer'in Kırım Tatar davasına sonuna kadar sahip çıktıkları ortada.