Ceza yazalım tamam da.

Yaşamın içinden

Ceza yazalım tamam da…

Trafik polisi çok süratli giden lüks otomobili durdurmuş

Sürücüye:

“Hız sınırını çok aştınız. Ceza yazmak zorundayım” deyip ceza tutanağını çıkarmış.

Bunu duyan sürücünün yanında oturan çirkin kadın söylenmiş:

“Yazın memur bey yazın. O kadar söyledim yavaş ol diye. Ama dinlemedi.”

Bunu duyan polis adamın kulağına eğilip sormuş:

“ Karınız mı?”

Adam dişlerini gıcırdatarak “Evet” deyince,

Ceza makbuzunu yırtan polis gülümsemiş:

“ Sür kardeşim. Hem de istediğin kadar hızlı sür.”

--//--

Şimdi tahmin edin bakalım?

Trafik polisi tutanağı neden yırtmıştır?

Çirkin kadının kocasına neden:

“Sür kardeşim. İstediğin kadar hızlı sür ”demiştir?

Polis memuru, kadına mı kızmıştır?

Ya da aynı olayları bizzat yaşadığı için mi, tutanağı yırtıp adam haklı çıkarmıştır?

Biliyorum, aklınıza hepsi geliyor.

Ama diyorum ki, yorumu kendinize göre yapın.

Yaşamın her diliminde yaşayan da biliyor, çeken de...

---//--

Pazar günü CHP Milletvekili İhsan Özkes’in konferansına gittim.

Zübeyde Hanım Salonu’nda değişen bir şey yoktu.

Aynı yüzler. Aynı sitemler.

Dışarıda sigara içerken, Emirdağlılar sardı çevremi.

Geçen hafta yapılan Emirdağlı CHP’lilerin toplantısından söz açılınca,Yücel Yenilmez sordu:

“Siz gelmediniz. Haberiniz olmadı mı?”

“Oldu” dedim,

“Ama şehir dışındaydım. ”

Gerçekten Yaşar Ayvalı telefonla haber vermişti.

Kimin, ne amaçla böyle bir toplantı düzenlediğini anlattılar uzun uzun.

Ama endişeler vardı.

Birilerinin bu gelişmede öne çıkma ve kendisine paye çıkarmasından tedirgin olanları dinledim.

Şahsen tanıdığım emekli bir askerin düzenlediği toplantı için bir Emirdağlı arkadaş dedi ki:

“Katılanlar arasında CHP’den milletvekili adayı olmuş üç isim var. Azmi Kerman, Kadir Poyraz ve Ayhan Türkseven. Hepsini severiz. Ama dediğimiz gibi, bu toplantının bir kişi için değil, CHP için yapıldığını göstermeliyiz. ”

Her ayın çarşamba günleri yapılacağını öğrendiğim bu toplantıların sürmesinden yanayım.

Endişe duyan arkadaşların aksine yararlı olacağını sanıyorum.

Azmi Kerman, Kadir Poyraz ve Ayhan Türkseven…

Yıllarını sosyal demokrat mücadeleye adamış, deneyimli isimler.

Sanmıyorum ki, çok iyi niyetle başlatılan bu toplantıdan kendilerine pay çıkaracaklardır.

Bu toplantı sosyal demokrat Emirdağlıları bir araya getirebilir halkalar genişletilirse, CHP içinde gereken güç kendiliğinden ortaya çıkacak ve de politik denge sağlanacaktır.

Onun içinde adımlar dikkatli atılmalı.

Başlanan çalışma engellenmemelidir.

 

 

Günlerin getirdiği

Mihalıççık’ta Atatürk Camisi

CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’in Eskişehir’de verdiği “Atatürk CHP ve Din” konulu konferans ı izleyenlere bir de aynı isimi taşıyan bir de kitapçık dağıtıldı. 66 sayfalık kitapçıkta gerçekten Atatürk’ün din konusunda söylediği çok güzel sözler var. Atatürk’e dinsiz diyenlere verilecek belgesel yanıtlar var.

“Atatürk, CHP ve Din” adını taşıyan İhsan Özkes’in yazdığı kitapçığın 44 ve 45’inci sayfalarında ilginç bir resim ve Atatürk’ün dine ve camilere verdiği önemi belirten bir de yorum var. Atatürk, Yunanlıların işgal sırasında yakıp yıktığı camileri yeni baştan yaptırmış, tamir ettirmiştir. İşte bunlardan biri de Mihalıççık’ta Aşağı Cami, ya da Atatürk Camisi denilen camidir.

Atatürk’ün Erzurum Kongresi’nden ölümüne kadar yanında ve hizmetinde emir çavuşu olarak bulunan Mihallıççıklı Ali Metin’e 5 bin lira gönderen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu parayla Yunanlıların yaktığı, maddi durumları iyi olmayan vatandaşların tamir ettiremediği Mihallıççık’ın tek çarşı camisinin yapılmasını istemiş. Ali Metin’in Atatürk’ün gönderdiği parayla yaptırdığı Caminin bu gün Mihallıççık’ta olduğunu kitabında belirten CHP milletvekili İhsan Özkes’i “Bu cami Aşağı Cami veya Atatürk Camisi olarak anılmaktadır. Ayrıca 18 Mart 1933 tarihli bir kanuna göre Eskişehir’de ki üç şerefeli caminin sıva ve tamiri yaptırılmıştır” diyor. Bir hayli ilginç değil mi? Din konusunda Atatürk ve CHP’ye farklı yorum yapanlar bakalım bu tarihi olayları nasıl yorumlayacaklar?

 

 

Her yer dökük saçık

Eskişehir’in merkezi dökük saçık. Demiryolunun yer altına alınma işi, gene yattı. Yıllardır süren çalışmalar kent merkezi kazıldığı halde bir türlü tamamlanamadı. Kentin merkezi, eskisini aratacak duruma geldi. Muttalip ve Sakarya Caddeleri yayaları ve araçları perişan etmeye devam ediyor. İktidar milletvekilleri şehir merkezini bırakıp kırsal kesimde siyasi propaganda yapmaya devam ediyorlar. Hat boyuna çıkıp bakan yok. Yıkılan Muttalip Caddesi’ndeki köprünün yeri açık otopark olmuş. Sakarya Caddesi’ndeki geçidin üstünü kimse görmez oldu. Bırakın özel otoları, kamyonlar park ediyor buralara. Demiryolunun hemen tamamlanacak denilen çalışmaları olduğu yerde duruyor. Çok berbat bir durum. Kurtulacak denilen şehir merkezi eskisinden kötü oldu. Vatandaş ise “ Bu başıboşluk ne zaman sona erecek? Bu şehir bu kadar sahipsiz mi?” diye soruyorlar.

.