“Söylediklerine kendileri de inanıyor mu?” başlıklı yazıma asıl cevap vermesi gereken kişilerden ‘TIK’ yok. Herhalde yazı hoşlarına gitmediği için cevap vermediler. Köşemin daimi okuyucularından sevgili Ali Osman Dönmez’den, önceki günkü yazıma, eleştiri ve destek gelmiş.
Bu arada sadece Ali Osman kardeşim değil, 20’ye yakın okurumdan telefon ve mail aldım. Telefon edenlerin ve mail gönderenlerin içerisinde yazımı ‘eleştirenler de’, ‘düşüncelerini paylaşanlar’ ve ‘teşekkür’ edenler de vardı.
Eleştirenlere de, destek verenlere de göstermiş oldukları bu duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederim.
Önemli olan yazdıklarınız değil, yazdığınız yazının okunmasıdır. Okunduğunu nasıl öğreneceksiniz? Tabii ki okurlardan gelen telefon mail veya SMS’lerden.
Telefon, mail veya SMS gönderenlerin içerisinde sadece 5 kişiyi tanıyorum. Telefon eden 12 kişiden 5’i beni ES TV’den tanıdıklarını söylediler.
Mail gönderen okurlarım içerisinde sevgili Ali Osman Dönmez’in maili dikkatimi çekti.
Mailinde yazımın bazı yerlerindeki ifadelerimden dolayı bana katıldığını, bazılarına katılmadığını belirtmiş. Ali Osman Dönmez’in göndermiş olduğu mailini sizlerle paylaşmak istiyorum.
“Sadi Bey yazınızı ilgiyle okudum. Serbest kıyafette yaşları küçük öğrenci çocuklar, çocuk oldukları için birbirlerine özenebilirler, hatta birbirlerine kırıcı bir şekilde davranabilirler. Çocukluktaki bu davranışlar ömür boyu kişinin hafızasından ayrılmaz. Tek tip kıyafet bir anlamda eşitlik duygusunu besler. Farklı kıyafet çocuğun hemen her gün kıyafet değişikliğine yol açacağı için, fazla kıyafeti olmayan çocuk üzülecektir. Esnafın üzülmesi son derece gereksiz. Eskiden 1-2 okul kıyafeti alan veliler bu karardan sonra 5-6 kıyafet alacaktır. Kararın çıkarılma amaçlarından birisi budur. Ellerinde fazla mal kalan stokçu esnaf hatasını kendisinde aramalıdır. Aslına bakarsanız sınıf içerisinde dersi dinleyip konuyu anladıktan sonra sorun yoktur. İster filanca kıyafeti giyin isterse sakız çiğneyin. Fakat biz hala dış görünüşe önem vermekte sakız çiğnemeyi, sigara içmeyi saygısızlık sayan bir kültürden gelmekteyiz. Yazınızda bahsi geçen kişi Eskişehir’de solu temsil eden ya da ettiğini iddia eden bir kişidir. Böyle kerameti kendinden menkul 3-5 kişi vardır. Sol böyle kişilerden kurtulmadığı sürece rahat bir soluk alamaz. Yazınızda net bir şekilde namaz-dua konusunu anlatmışsınız. Namaz kılmayabilirsiniz, dua etmeyebilirsiniz fakat saygı duymak zorundasınız. Ülkemiz birlikte yaşamayı öğreniyor. Her şey gün geçtikçe daha iyi olacak.”
Asıl cevap vermesi gerekenler de, mail gönderecek olurlarsa, onlarınkini de yayınlayacağımı hatırlatırım.
kişilerden ‘tık’ yok…
Ataç engelileri yine unutmadı
Ahmet Ataç, Tepebaşı Belediye Başkanlığı’nın ilk döneminden beri engelli yurttaşları unutmuyor. Yıl içerisinde onlar için birçok etkinlikler yapıyor, onlara sahip çıkıyor, ilgileniyor ve yalnız olmadıklarını hissettirmeye çalışıyor.
14 Kasım “Öğretmenler Günü” nedeniyle ayrım yapmadan hem Odunpazarı hem de Tepebaşı ilçelerindeki okullarda görev yapan idareci ve öğretmenlere yemek verdi. Yemekte tüm masaları tek tek dolaşarak, günlerini kutladı. Kimisiyle tokalaştı, kimisinin elini öptü, kimileriyle de Ahmet Ataç, bu davranışıyla sıcak ilgi görmüştü öğretmenlerden.
Bu kez “3 Aralık Dünya Engelliler Günü”nü de unutmadı. Geçmiş yıllarda olduğu gibi, yine ayrım yapmadan Odunpazarı ve Tepebaşı ilçelerinde ikamet eden engellilere yemek verdi, eğlence düzenledi. Engelli vatandaşlarla aynı masayı paylaşıp yemek yedi, onlarla piste çıkarak dans etti, oynadı.
Bir belediye başkanı değil adeta onlardan birisiymiş gibiydi.
Hatırlanmak önemli. Ahmet Ataç, yılda bir kez de olsa engellileri yemek bahanesiyle bir araya getirerek, belki de aylarca evden çıkamayan engellilerin de evlerinden çıkmasını, kendisiyle aynı kaderi paylaşan kişilerle birlikte olmalarına vesile oluyor. Onlarda bunun farkında zaten. Sadece kendilerinin bulunduğu gecede gönüllerince eğleniyor, birikmiş enerjilerini boşaltıyorlar. Bu şehirde engellileri hatırlayacak başka kurum, kuruluş yok mu?
Bir gecede milyonlar harcayanlar da, bir akşam Ahmet Ataç gibi engellileri bir araya getiremezler mi? Hadi diyelim birisinin gücü yetmedi! İki-üç büyük kuruluş bir araya gelip onları eğlendiremez mi?
Teşekkürler Ahmet Başkan, engellilere göstermiş olduğunuz ilgi, alaka ve verdiğiniz destekler için.
Bize mesaj ve ihbarda bulunmak için, sitenin üst ve alt kısmında bulunan mesaj gönder bölümünü kullanabilirsiniz. Herhangi bir haber ya da köşeye yorum yapmak için ise haberin altında bulunan mesaj bölümünü doldurmanız yeterli olacaktır)