Cepte para olmayınca

Liglere verilen 14 günlük milli maç arası, Eskişehirspor'a ilaç gibi geldi. Son iki maçını kazanarak ligde kalma umutlarını ilerleyen haftalara taşıyan siyah kırmızılıların teknik direktörü Coşkun Demirbakan, takımın Antalya'da bir kampa katılacağını söylemişti. Sayın Demirbakan bu açıklamayı yaptığı zaman aklımdan, "Yahu takımımızın ayranı yok içmeye, şimdi taht-ı revan ile mi gideceğiz Antalya'ya?" diye geçirmiştim. Ancak Demirbakan söz konusu kampa davet edildiğimizi, masrafların da Antalyaspor tarafından karşılanacağını belirtmişti. Bizler de futbolcularımızın bir hava değişimi alacağını düşünerek sevinmiştik. Ancak Eskişehirspor bedava olan kampa bile gidemedi. Zira futbolcularımız ceplerinde harçlık olmadığı için gurbete gitmek istememiş. Eskişehirspor'da parasızlık öyle bir noktaya varmış durumda ki, bedava kamp fırsatını bile değerlendiremiyoruz.

Usluer yalnız yürümedi 

Dünyanın neresine giderseniz gidin, bir başka kişiye hakaret ederseniz, bunun cezasını çekersiniz. Hele ki bir ülkenin Cumhurbaşkanına hakarat etmek ağır bir suçtur. Bu suçu işleyenlerin de yine ağır bir şekilde cezalandırılması gerekir. Öte yandan hakaret ve eleştirinin arasındaki farkları da iyi belirlemek gerekiyor. Aralarında eski milletvekilimiz Gaye Usluer'in de bulunduğu 60 CHP Parti Meclisi üyesi, Cumhurbaşkanımıza hakaret ettikleri gerekçesiyle yargı önüne çıktı. Bilindiği gibi CHP'li üyeler hükumetin terör örgütü FETÖ ile mücadelesinin yetersiz olduğunu ileri sürmüşlerdi. Bunu bir eleştiri olarak mı değerlendirmek lazım, yoksa hakaret olarak mı bilemeyeceğiz. En doğru kararı mahkemeler verecek. Nitekim CHP'li Gaye Usluer de hâkim karşısına çıkarak savunmasını yaptı. Ancak dikkat çeken nokta Usluer'in mahkeme koridorlarında yalnız olmadığıydı. Partisinin yetkilileri Usluer'i yalnız bırakmadı ve kendisine moral verdi. Aslında CHP'liler bir anlamda birlik ve bütünlük içerisinde olduklarını da göstermiş oldular.

Hükümeti tebrik etmek çok mu zor?

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı güzel bir uygulama başlattı. Buna göre Türkiye genelindeki organize sanayi bölgeleri ağaçlandırılacak. Aslında ülke olarak boş bulduğumuz bir karış toprağı bile değerlendirmemiz, oraya ağaç dikmemiz gerekiyor. Geçenlerde Tarım Bakanlığı'nın başlattığı ağaçlandırma kampanyasını da hatırlatmak isterim. Şimdi birileri çıkıp, ağaç dikimi için yanlış bir mevsim olduğunu ileri sürüyor. Elbette herkes her konudan anlamaz. Ağaç dikim mevsimi ne zamandır; bunu herkesin bilmesi mümkün değil. Burada bilimadamlarının sesine kulak vermeliyiz. Bilimadamları Türkiye ikliminde ağaçların ekseriyetinin sonbahar mevsiminde dikilmesi gerektiğini belirtiyor. Yani hükumetimiz doğru zamanda doğru şeyi yapmış. Tebrik etmek bu kadar mı zor? Biz dönelim Eskişehir Organize Sanayi Bölgesine. Türkiye genelinde 'Yeşil Organize' uygulaması için Eskişehir pilot bölge olarak seçilmiş. Hem de 331 OSB arasından. Tabii bunda OSB Başkanı Nadir Küpeli ve arkadaşlarının büyük rolü var. Kendilerini de tebrik ediyoruz.