Odalar ve Borsaların seçim takvimi henüz belli değil…
Normalinde 2016 yılının Ekim ayında yapılması söz konusu idi…
5174 Sayılı TOBB ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nda, oda ve borsa seçimlerinin 4 yılda bir Ekim ayında başlanıp, en geç Kasım ayında bitirilmesi hükmü bulunuyor…
Ancak 2012 yılının Ekim-Kasım döneminde yapılması gereken seçimler, NACE sistemine uyum gerekçesiyle 2013 yılının Mayıs ayına ertelenmişti…
Seçimlerin 4 yılda bir yapılması kuralına göre oda ve borsa seçimleri eğer olağanüstü bir durum söz konusu olmazsa bu yılın Eylül, Ekim veya en geç Kasım ayında yapılacak…
Sanayi Odası’nın 28 yıldır başkanlığını yapan Savaş Özaydemir’in yeniden aday olup olmayacağını bilmiyorum…
Telefon edip de,”bu dönemde aday olacak mısınız?” diye de sormadım…
Yanlış hatırlamıyor veya hafızam beni yanıltmıyorsa, Savaş Özaydemir, 2013’deki seçimde “son dönemim” demişti…
2013 yılında yapılan seçimler öncesinde, “üst üste iki dönem kuralı” olmasından dolayı aday olamıyordu…
Anayasa Mahkemesinin, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun “oda, borsa ve meclislerde üst üste iki dönem başkanlık yapanların iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve tekrar seçilemeyeceklerine dair hükmünü” iptal etmesiyle Savaş Özaydemir’in önündeki engel de kalktı ve aday olarak seçimi kazandı…
Savaş Özaydemir, 2013 yılındaki seçimler öncesi yeniden aday olduğunu açıkladığı basın toplantısında şunları söylemişti:
"Önümüzde ülke sanayi ve
Eskişehir sanayisini bekleyen önemli bir süreç var. Bu da Türkiye'nin 2023 yılı hedefleridir. Dolayısıyla önümüzdeki 4 yıllık çalışma döneminin hedefi, 'Eskişehir sanayisini bütün yönleriyle 2023'e hazırlamak' olacaktır...”
Bu söylemin üzerinden nerede ise 4 yıl geçti…
Eskişehir sanayisini 2023’e hazırlayıp hazırlamadıklarını bilmiyorum…
Bunu önümüzdeki günlerde sorar öğreniriz…
SÖYLENTİLER
DOĞRU ÇIKTI
Sonbaharda yapılacak Sanayi Odası Başkanlığı için birkaç aydan beri kulislerde adı “Sanayi Odası Başkan Adayı” diye dolaşan Lava Metal Döküm sanayi Tic. A.Ş. Genel Müdürü Celalettin Kesikbaş, dün yaptığı basın toplantısıyla adaylığını kamuoyuna duyurdu…
Çok ciddi bir hazırlık yapmış…
Basın toplantısında, yönetime gelmeleri halinde Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ne yapacakları hizmetleri, değişimleri, Eskişehir’e neler kazandıracaklarını gerek hazırlattığı slaytlarla gerekse dağıttığı gazetede açıklamış…
Kendisini dinleyip, gazeteyi de inceleyince, yapmayı taahhüt ettikleri projelerin, ayakları yere basan projeler olduğu kanaati hasıl oldu bende…
Bu projelerin hiçbiri, “gerçekleşmesi çok zor” projeler değil…
Bilakis “olmazsa olmaz” projeler…
Celalettin Kesikbaş’ı basın toplantısında dikkatle dinledim…
Çok şeyler söyledi…
Benim ilgimi ve dikkatimi çeken şu sözleri oldu:
“Benim en büyük projem ya da güvencem ait olduğum ekiptir. Bir şeylerin düzelebileceğine, somut adımlar atılabileceğine inanan bir ekip. O zaman taş üstüne taş koyabiliyoruz. Bir birini cesaretlendirebilen, vizyonu geniş ve birbirine inanan insanlardan oluşan bir ekip. O zaman taş üstüne taş koyabiliyorsunuz. Tek halkadan zincir olmaz! Ben sadece parçasıyım bu zincirin. Bir şeyleri değiştirebileceğimize inandığımızda bu inanca tüm sanayicilerimizi de dahil etmek ilk hedefimiz oldu. Ve karar verdik. BİZ olmalıyız. Gördük ki ‘Biz’ kavramı sanayimizde ve sanayicimizde eksik olan bir kavramdı. Bu bağlamda ilk yapılması gereken ‘kurumsal barış’ ortamının tesis edilmesi oldu. 2 yıl boyunca ruhsat bekleyen sanayici düşünebiliyor musunuz? Olmaz. Olmamalı. Engel konulmamalı, aksine engeller kaldırılmalı. Ardından da yapılması gereken şey, sanayicimize Eskişehir’in bir ‘Sanayi Kültürü’ne sahip olduğunun hatırlatılmasıydı. Uçak Sanayisinin cumhuriyetin ilk 10 yılı içerisinde bu topraklarda başladığını, ardından devrim arabalarının muhteşem hikâyesinin yine bu topraklarda yazıldığını ve demiryollarımızın başkentinin yine Eskişehir olduğunu hatırlamak gerekiyordu. Neden hatırlanmak diyorum. Çünkü bu hikâyeleri yazanlar biziz, bizim atalarımız, babalarımız. Günümüzde ise ihtiyacımız olan tek şey birliktelik ve onu da sağladığımıza inanıyorum.”
ORGANİZEDE CAZİBE
MERKEZLERİ DE OLMALI
Eskişehir, sosyal hayatının canlılığı ile son yıllarda çok konuşulmaya başlandı…
Kültürel varlıklar Odunpazarında, eğlence ve gece hayatı Tepebaşında…
Ancak 5 bini aşkın kişinin çalıştığı Organize Sanayi Bölgesine baktığımda, gerek işverenlerin gerekse çalışanların sosyalleşecekleri, sosyal etkinlikler yapabilecekleri, birlikte vakit geçirebilecekleri mekânlar yok…
Organize Sanayi Bölgesindeki şirketlere gelen yerli ve yabancı misafirlerin kalacakları ‘yıldızlı’ otel de yok…
Veya şirketlerin çalışanlarını, konuklarını ağırlayabileceği mekânda…
Çalışanların çocuklarını bırakabilecekleri ‘Gündüz Bakım Evi’…
Ufak tefek ihtiyaçlarını giderecek market de…
Kısacası insanların sosyalleşebilecekleri tesis veya tesisler yok…
Organize Sanayi Bölgelerin de bunlar “olmazsa olmaz” mekânlardır…
Başkan adayı Celalettin Kesikbaş’ın ekibinde yer alan iş adamı ve Eskişehir Basket’in Başkanı Sinan Özeçoğlu’nun da dediği gibi, Organize Sanayi Bölgesi, insanların sadece zorunlu olarak çalışmaya geldiği bir alan değil, aynı zamanda nitelikli zaman da geçirebilecekleri bir cazibe merkezi olmalı…
Kısacası Yaşam-Kent olmalı…
Önümüzdeki aylarda başka adaylar çıkar mı?
Savaş Özaydemir “bende varım” der mi?
Bunların cevabını en geç 1-2 ay içerisinde öğreneceğiz…
Sonuç olarak “Birlikte BİZ kazanacağız” Slogan’ı ile Sanayi Odası Başkan ve yönetimi için yola çıkanları kutluyorum…
Ben bu ekibin projelerini gerçekleştireceklerine de, kendilerine de inanıyor, çıktıkları yolda kazaya belaya uğramadan hedeflerine kavuşmalarını diliyorum…
*-******
Öğretmen Uyuyakalınca
Öğretmen sınıfta uyuyakalmıştı. Uyanınca hatasını örtbas etmek için, ”Rüyalar ülkesinin kralıyla randevum vardı” dedi.
Ertesi gün uyuyakalan bir öğrenciyi sopayla uyandırıp:
– “Sınıfta nasıl uyursun” diye bağırdı.
Öğrenci de kendini savundu:
– “Benim de rüyalar ülkesi kralıyla randevum vardı”.
Öğretmen, kralın ne dediğini sordu.
Öğrenci cevapladı:
– “Kral, ben sizin öğretmeninizi dün hiç görmedim” dedi!..