Görüşler
Carini ve Toscanini
"Artura Toscanini" Parma Konservatuvarı’na devam ederken viyolensel hocası "Carini", onun son derece yetenekli bir hafızaya sahip olduğuna dikkat etmiş...
Bir gün öğrencisini sınamak için, kendi bestesi olan ve çok zor bir parçayı çaldırmış. Daha sonra da notaları elinden alıp yeniden çalmasını istemiş...
"Toscanini de hiç hata yok..."
Yıllar sonra, Toscanini mezun olmuş, ün yapmış ve bir gün hocasını ziyarete gitmiş. Hemen yanı başındaki piyanoya oturarak çalmaya başlamış. Bitirdikten sonra da sormuş:
"Parçayı beğendiniz mi?"
Carini, yüzünü buruşturmuş:
"Bırak beğenmeyi, çok da manasız buldum..."
Toscanini şaşırmış:
"Ama hocam, bu sizin eseriniz!"
…….
Bu gerçek öyküdeki espri yıllarca tartı¬şılmış, konuşulmuş, derslere konu olmuş…
"Carini" gibi büyük bir ustanın kendi eserini tanımaması mümkün mü?
"Asla..."
Peki, neden tanımadığı gibi manasız bulmuş?
"Toscanini’nin çok bilmişliğinden!"
Ya da..
"Hocasına kendi eserini anımsatmaya çalışacak kadar ileri gitmesinden!"
Biraz daha itersek, noktası konulur:
"Hocam, sizin devriniz bitti'"
…….
Hepimizin "hocası" ya da "ustası" olmuştur...
İkisine de saygıyla bakarız...
Hiçbir zaman da , "küstahlık" yapmamak için elimizden gelen çabayı gösteririz... Hatalar yapsalar da bundan sakınmak için çalışırız...
Ama topluma yönelik yanlış varsa ve de "özürü bile kabahatinden büyük olacak" kadar yanlışsa "Hatadır-dur!" diyebilmeliyiz...
Örneklerini görüyoruz...
Yüzümüze bakıp, oralı bile olmuyorlar!
Ne demiş kendi eseri için Carini:
"Bırak beğenmeyi, çok da manasız buldum..."
Sanki..
"Bir başkası bestelemiş!..”
Günün Şiiri
Barış
Kanlı savaşların en korkuncu
Birinci, ikinci, üçüncü
Ve biliyorum daha kaçıncı
Sıra sayılarını aldığı zaman
Evrensel bir korodur başlayanı
Sen benim çatal yüreğimsin
Durmadan seğiren sağ gözümsün
Bulutlarla gönenmiş ilk yazımsın
İlk göz ağrımsın, ilk göz ağrım
Seni bütün çiçeklerde koklarım...
Osman Nuri Evrenes (Varlık-1952)
Günün Olayı
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "İnsan haklarına büyük önem veriyoruz" demiş.
Güzel söz...
Ama ne yazık ki bu zatın sözlerine önem veren pek yok...
Fahrettin Fidan
Günün Biberi
Kayseri Belediye Başkanı, Kılıçdaroğlu’ndan kazandığı 70 bin lira tazminatla vatandaşlarına sucuk dağıtmış.
Bugüne kadar muhaliflerden milyonlarca lira tazminat kazanan Başbakan’dan böyle bir kıyak görmedik.
Haldun Ertem
Bir başka olur Bursa maçları
Ünlü sözdür:
"En büyük dostluklar, büyük kavgalarla başlar..."
İşte o büyük maç da hala konuşulur...
Göremedik, gidemedik ama dostlarımızdan dinlemiştik... Birinci Türkiye Ligi için kader maçıydı...
Bursaspor’u Bursa’da yendiğimiz maç…
Ve de sonrasındaki taşlı sopalı kavgalar...
Bursa’dan zor çıkan "26" plakalı araçlar...
Eskişehir'de Porsuk’a atılan "16" plakalı mercedesler ve daha niceleri...
Böyle başlamıştı Bursa maçları...
Yine unutmayız...
Trabzonspor ile oynayacağımız ligte kalma mücadelemizde iki telgraf gelmişti Eskişehirspor Kulübü’ne...
Biri Bursaspor Kulübü’nden, diğeri Bursaspor taraftarlarından... İkisinin metni de aynıydı:
"Eskişehirspor’suz bir lig düşünemiyoruz, başarılar..."
Daha geçenlerde NTV Spor’daki bir programda izlemiştik...
Genç bir taraftar anlatıyordu:
"Bugün Fener-Galatasaray derbileri nasıl oluyorsa, Eskişehir-Bursa maçları da öyledir..."
Bu akşam yine böyle bir maç var...
Dileriz..
"Yüzümüz gülmeye devam eder..."
Orası da dünya gibi
Rizeli, Kayserili ve Diyarbakırlı üç arkadaş bir kazada ve genç yaşta yaşamlarını yitirmişler. Hazin bir cenaze töreni olmuş... Ancak aradan kısa bir süre sonra Rizeli geri dönmüş...
Çevresini saranlar şaşırmış!
Rizeli, "Orası da dünya gibi" demiş:
"Verdim 5 bin doları bıraktılar..."
Merak edenler, "Peki arkadaşlarına ne oldu?" diye sormuşlar...
Rizeli, "Kayserili arkadaş hala pazarlık yapıyor" demiş:
"Diyarbakırlı da devlet versin diye ısrar ediyor!"
Ne istersin?
Boşanacağı karısına sormuş adam:
"Nakit para mı, villayı mı, yoksa yatı mı istersin?"
"Hiç birini" demiş kadın:
"Sadece TV’nin uzaktan kumandasını alacağım. Son anda nasıl kazık atılırmış gör bakalım!.."
Günün Sözü
Karakteriniz, siz ne iseniz odur... Oysa şöhretiniz başkaları sizi ne sanıyorsa odur.
Günün İncisi
Yalan ölüm , doğru ölümsüzdür.
Mary Baker Eddy
Kolsuz Yaşar’dan
“Onu yapma, bunu yapma...”
Yetti be abi...
"Kırmızı ışıklarla dolu yaşantımız!”
Gerilim
Kızgın olduğum zaman konuşmadan önce, birden ona kadar sayarım... Çok öfkeli olduğum zaman ise yüze kadar!..
Servet
Cuk
Sokağa düşme yaşı 5’e inmiş...
Pek yakında, "Bunu da düşürdüm" diye övünenler olabilir!
Özdeyiş
Hep başkalarına verip kendilerine bir şey ayırmayanlar, bir gün hiçbir şeyleri kalmadığını görünce şaşırmasınlar...
Y.Güngör özden
Tarihin de vicdanı vardır
Evet vardır...
Her şeyi kucağına alıp yıllarca saklamayı sürdürür...
Ama bazıları vardır ki, onu da çok rahatsız eder!.. Yine de mecburdur ilerideki nesiller için saklamaya...
İşte son örneği:
"Orhan Pamuk" dahil altı Avrupalı ve Ortadoğulu yazar "Beşar Esad"a açık mektup yazmış...
Mektup şöyle bitiyor:
"İstifa dışında sizin ve ne yazık ki aileniz için tek yol var.. Saddam Hüseyin veya Kaddafi gibi ölüm. Ya da Laheyfde steril bir hücrede müebbet hapis..."
Aydın adam böyle dil kullanır mı?
Bir devlet başkanını ölümle tehdit etmek roman yazarlarına mı düşer?
"ABD’nin avukatı mı bu yazarlar?"
(Bize mesaj ve ihbarda bulunmak için, sitenin üst ve alt kısmında bulunan mesaj gönder bölümünü kullanabilirsiniz. Herhangi bir haber ya da köşeye yorum yapmak için ise haberin altında bulunan mesaj bölümünü doldurmanız yeterli olacaktır)