Dem Dem takılmadı Sümer’in başında Ali Onur Özer çıktı İşitme Engelliler yaşa takılıyor Birbirlerini tebrik ettiler Heyecanlı maça ilgi vardı Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği… Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller… Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler… Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı… Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor… Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme … Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar… Eskişehir’de ilçe yollarına dev yatırım: 124 milyo… Akaryakıt istasyonu yanında yangın paniği! Eskişehir'in gözde ilçesinde yatırımcılara yeni fı…

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Önder Baloğlu

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Canım kardeşim

8 Mayıs 2014 10:10

Görüşler

Canım kardeşim

Evde çocuklar TRT Çocuk’taki "Canım Kardeşim"i izlerken, bizim de kafamız takılıp, gözlerimiz ekrana döner bazen...

Ne güzel sesleniş!

"Canım kardeşim..."

…….

Geçtiğimiz cuma günü "Nabi Avcı'ya özel mektup" başlıklı yazımıza pek çok tepki aldık...

Kimi "geç kaldınız!"

Kimi "Sana mı kaldı eğitim” diyordu...

Yazıda, kendi öğrenciliğimizden örnekler vererek Bakan Bey’in çocuklarımızı giderek geriye götürdüğünü özetlemiştik...

“4+4+4” eğitim sisteminin zararlarını anımsatıp, anaokullarını bile "medrese"ye dönüştürme çabalarını eleştirmiştik...

Noktayı da koymuştuk:

Keşke, Nabi Bey de artık kendine "dur" diyebilse!..

…….

“Erdal Atabek" hoca da, "Eğitim Ne İçindir?" başlıklı yazısında şöyle diyor:

"Eğitim diploma almak için değil."

Ne için peki?

"Adam olmak içindir..."

Açılımı, bir, "okuryazar" olmak için.

İki, "saymak hesaplamak" için.

Üç, "düşünmek, yapmak" için.

İşte o zaman adam gibi yaşayacaksın.

Adam gibi yönetecek, adam gibi yönetileceksin.

Ne hak yiyeceksin, ne hakkını yedireceksin. Memleket memleket olacak, hayatın hayat olacak.

Sen de adam olacaksın.

"Benim canım kardeşim."

…….

Nabi Bey gücenir mi acaba!

Üç-aşağı, beş yukarı aynı yaştayız...

Hani artık kendine "dur" yerine iki kelimeyle yaklaşsak, bizi anlar mı?

"Canım kardeşim..."

Kral ve eski arkadaşı

Eski devir, iki arkadaşın yolu bir şehre düşmüş, bakmışlar halkın gözü havada, bir şey bekliyorlar:

"Ne oluyor, ne bekliyorsunuz?"

"Kral öldü yenisini seçeceğiz! En yaşlı kargayı uçurduk, kimin kafasına pislerse, kral o olacak!"

Derken karga, ikisinden birinin kafasına pislemiş:

"Yaşasın kral!"

İki arkadaştan biri kral olmuş, diğeri de yola devam etmiş...

Aradan yıllar geçmiş, aklına kral olan arkadaşı gelmiş, o şehre varmış, kimi görse sormuş:

"Bizim kral nasıl?"

Herkes küfrediyor, "ölse de kurtulsak" diyor.

Gidip eski arkadaşı olan krala sormuş:

"Yahu sen ne yapıyorsun, herkes canından bezmiş!"

"Az bile yapmışım" demiş kral:

"Karga uçurup kafasına pisleteni kral yapanlara az bile!"

Sen mi uyduruyorsun?

Fıkrayı uydurup diktatöre yakıştırılan ülkede adamın biri yakalanmış. Diktatör sormuş:

"Bunları sen mi uyduruyorsun?"

"Evet efendim."

"Bilmez misin benim yüzde 99 oy aldığı mı?"

Adam hemen ellerini açıp itiraz etmiş:

"İşte bunu ben uydurmadım efendim!"

Recep Yıldız’ın duyarlı çıkışı

Esnaf Odaları Birliği’nin 39. Genel Kurulu yapıldı geçti...

Sonuç beklendiği gibi oldu...

2005 yılından beri görev yapan "Ekrem Birsen" bir kez daha güven tazeledi...

Peki, sonuç belliydi de, neden "Recep Yıldız" rakip oldu?

Biliyorsunuz…

Recep Bey de "Mobilyacılar Odası Başkanı" olarak görev yapıyor...

Ve de biliyor musunuz?

Esnaf Odaları Birliği'nde yıllar sonra bir sosyal demokrat görüşlü aday çıkıyor ortaya...

Hem de kaybedeceğini bildiği halde...

Neden?

En azından "Biz de varız" diyebilmek için…

Ekrem Birsen’i kutluyoruz…

Recep Yıldız’ı da, örnek sayılacak duyarlı çıkışından ötürü alkışlıyoruz…

Ne analiz ama!

"Bülent Arınç", çocuklara yönelik cinsel tacizlerin analizini yaparken diyor ki:

- Buluğa erme yaşı çok küçülmüştür Türkiye'de. Yani uyarılma yaşı, eskiden 13-14 iken, şimdi 8-9-10’lara kadar gerilemiştir. Bu fizyolojik bir şeydir. Belki önüne geçilemez. Ama çocuklarımızı çocuk yaşlarında cinsel açıdan uyaran pek çok etken var. Ülkemizin çok ünlü pedagogları var. Onların bunları konuşması lazım...

…….

"Melih Aşık" da diyor ki:

-Bu analizden anlaşılan...

Tecavüzlerin asıl sebebi kızların mütecavizleri daveti olup...

Buluğ yaşının 8-9'a inmesiyle davetkar kızlarımızın sayısı çoğalmıştır...

"Ne analiz değil mi!"

"Hiçbir şey söylemiyorum"

"Nazi" zulmünün halk üzerinde terör estirdiği günlerde, çok sevimli ve ünlü kabare konuşmacısı "Karl Valentin" sahneye çıkıyor.

Herkes heyecan içinde ne söyleyeceğini merakla bekliyor. O ise bir süre sustuktan sonra diyor ki:

"Hiçbir şey söylemiyorum... Buna izin verirler sanırım…”

Günün Sorusu

Bülent Arınç, "AK Parti'nin adayı kim olacaksa o cumhurbaşkanı olacak" diyor.