Can sıkıntısı ve eleştiri

Pandemi süreci insanımızın alışkanlıklarını, tavırlarını, olaylara bakış açılarını da değiştirdi. Hemen her şeye bir eleştiri getirmek ve tepki göstermek bir yana bu tepkilere biz gazetecileri de ortak etme isteği doruğa çıktı.
O yüzden kişisel whatsApp numaram bile vatandaşın tepkileri, çektiği fotoğraflar, eleştiri yazıları ile dolup taşmaya başladı. 
Bunun son örneği Cumartesi günü 10:00 – 17.00 saatleri arasında faaliyet gösteren semt pazarları oldu.
Pazarların açılması, tezgah sayısı, vatandaş kalabalığı bazı vatandaşların tepkisini çekti. Kimi video yolladı, kimi fotoğraf attı, kızan, sayan, bu durumu eleştiren bolca mesaj aldım.
Yekten söyleyim ki bu eleştirilerin, tepkilerin ve itirazların hiç birine katılmıyorum. Daha doğrusu kusura bakmayın ama bu eleştirilerin adaletine inanmıyorum.
Bakın semt pazarları aslında hiç kapanmamalıydı. Vatandaşın evinde geçireği 3 haftalık süreçte bolca sebze, meyveye, gıdaya ihtiyaç duyacağı aşikar iken bu karar doğru değildi.
Hem pazarcı esnafının elindeki ürünler bozulmayacak, hem vatandaş daha uygun fiyatla sebze, meyve temin edilebilecek hem de üretici kısmında böyle bir dönemde tonlarca ürün çürümeyecek ve israf olmayacaktı.
Ancak bu kapalı kalınan süreç ve belirsizlik yüzünden hem üretici zarar etti, hem pazarcının elindeki mal ziyan oldu. Üstüne üstlük vatandaş zaten ekonomik olarak darlandığı bu süreçte çok fahiş fiyatlarla sebze meyve almak zorunda kaldı. Ya da en acısı alamadı.
Neymiş Pazar yeri çok kalabalıkmış. Neymiş insanlar sosyal mesafeye dikkat etmiyormuş.
Yahu ne alıp veremediğiniz var Pazar ve pazardan alışveriş yapanlar ile?
Siz her gün açık olan marketlerden bi haber mi yaşıyorsunuz?
Açık havada yani Covid-19 virüsünün en zayıf olduğu alanda oluşan trafikten rahatsız oluyorsunuz ama Covid-19 virüsünün bulaşı riski en yüksek olan kapalı alanları hiç mi görmüyorsunuz?
Küçücük marketlerde tıka basa insane yığınlığını görmemek, market kasalarındaki kuyruğa ses çıkartmamak ve açık alanda hizmet veren pazara, pazarcıya, pazara giden vatandaşa kızmak, eleştirmek bana göre izansızlıktır.
Zaten o kalabalığı eleştiren veya görüntüye alanlar madem bu kadar eleştiriyor, neden oradalar merak ediyorum.
Ben şahsen markette katlanmış fiyatlarla sebze, meyve almak istemiyorum. Zaten marketlerde satılan ürünlerin tazeleğinden emin olamıyorum. Kaldı ki başta yeşillik gibi bağışıklık güçlendirici pek çok ürünü marketlerde her dem mümkün olmuyor.
Üstüne üstlük o dar ve kapalı alanda üst üste insanları görünce içeride olduğum her dakika huzursuz ve rahatsız oluyorum. Kendimi bir an once dışarı atma ihtiyacı hissediyorum.
Bu yüzden eleştirinin de, tepkinin de, vuku olan her olayında hem mantık hem vicdani hem de mevcut koşullara göre bir filtreden geçmesi gerektiğini düşünüyorum.
Lütfen eleştirmek için eleştirelim, can sıkıntımız geçsin, hadi biraz gazetecilik yapalım gibi dürtülerle hareket etmeyelim.
Şu aralar her şey yıkıcıyken gelin biraz yapıcı tarafta olalım.