Malumunuz…
Şu sıralar kentimiz gündemi oldukça yoğun.
Bu yoğunluk nedeniyle bazen, yazmak istediğimiz yazıları sizlere aktarmakta gecikebiliyoruz.
*
Bugün, gecikmeli de olsa dikkatimi çeken bir hususu paylaşmaya çalışacağım.
*
Geçtiğimiz haftalarda CHP İl Başkanlığı tarafından “Pazar Toplantısı” gerçekleştirildi.
Söz konusu toplantıya katılan isimlerden bir tanesi, öyle bir çam devirdi ki evlere şenlik.
*
O ismin devirdiği çama geçmeden önce, konuyla ilgili bir başka ismin Eskişehir’deki siyasi tavrını birkaç örnekle sizlere aktarmaya çalışacağım.
*
Saadet Partisi (SP) İl Başkanı Fesih Bingöl!
*
Kamuoyu Fesih Bingöl’ü nasıl tanıyor?
Adalet ve Kalkınma Partisi uzlaşı istemesine rağmen buna yanaşmayan, hatta bazı zamanlarda CHP’den bile daha sert, daha ciddi ve daha dikkate alınır muhalefet yapan bir isim olarak tanıyor değil mi?
*
Mesela AK Parti İl Başkanı
Dündar Ünlü’yle yaptığı tartışmayı hatırlayalım…
Ünlü, kişisel Twitter hesabından yaptığı bir açıklamasında Bingöl’ü hedef almış ve aynen şu açıklamaları yapmıştı:
“BİNGÖL O KOLTUĞU TERK ETMELİDİR!”
- Ünlü: “Şehirde müzmin hale gelmiş sorunları 20 yıldır çözemeyen ve çözemeyecek olan CHP’li belediyeler, bu ayıplarını artık kendileri de savunamaz hale gelmiş, kendilerinin başkaları tarafından savunulması çaresizliğine düşmüşlerdir. Son günlerde ki bu savunuculardan SP İl Başkanı Fesih Bingöl, 20 yıldır belediyelerin müzminleşmiş sorunları neden çözmeyerek, şehirde yaşayan insanlarımızın mağdur edildiğini sorgulama yerine, gönüllülük ile zoraki durum arasında ki bir çizgide CHP’li belediyelerin savunuculuğuna koşulmuştur. SP İl Başkanı, iş ile siyaseti birbirinden ayırarak işgal ettiği il başkanlığı koltuğunu acilen terk etmeli ve kendi ayakları üzerinde durmayı denemelidir.”
*
Ünlü’nün bu açıklamasının oldukça sert olduğunu söylememiz yanlış olmaz. Öyle ki Bingöl’ün CHP ile ittifak kurduğunu ve hatta belediyelerle ticari iş ilişkisi içerisine girdiğini iddia ediyor.
*
Peki ya bu açıklamanın ardından Bingöl nasıl bir yanıt verdi?
Hatırlayalım…
“AYAKLARIMIZ ÜZERİNDE DURUYORUZ”
- Bingöl: “Ekonomik olarak ne kazandım, ne kaybettim ortadadır. Biz ayaklarımız üzerinde duruyoruz çünkü biz rızkın Allah tarafından verildiğine inanan insanlarız. Rızkımızı da helal yönden kazanmaya çok dikkat ediyoruz. Bizi bununla itham eden ve suçlayan sayın il başkanının, açıkça ifade ediyorum Sayın Dündar Ünlü’nün, AK Parti İl Başkanı olmadan önceki ekonomik durumunu, AK Parti İl Başkanı olduktan sonra hangi şirketlerle ortak olduğunu kamuoyuna açıklamak zorundadır. Yani bulunduğu konumu siyaseten biz mi kullandık, kendileri mi kullandı? Eskişehir kamuoyuna dürüstlükle açıklamak zorundadır. AK Parti İl Başkanı olduktan sonra hangi yabancı şirketlerle ortak olduğunu Eskişehir kamuoyuna açıklamak zorundadır.”
*
Bingöl’ün, Ünlü’nün iddialarına karşılık yaptığı açıklamayı da okudunuz.
Bu açıklamanın da oldukça sert iddialar içerdiğini net bir biçimde söyleyebiliriz.
*
Bakın AK Parti ile Saadet Partisi’nin nasıl birbirlerine girdiğini sadece bir örnekle anlatmaya çalıştım.
Buradan hareketle şu gerçeği de ifade etmek zorunluluğu hissediyorum:
Seçim sürecinde hangi parti iktidar partisine muhalefet ederse, söz konusu bu muhalefet, muhakkaktır ki CHP’ye yarar. Ve hiçbir parti, iktidar partisine boş yere muhalefet etmez. Mutlaka başka bir partiyle uzlaşma yolundadır ya da ittifak yapmıştır. Bu da çok doğaldır.
*
CHP ve SP arasındaki ilişkiyi örneklendirecek bir hatırlatma daha yapmak istiyorum.
Bakın…
Fesih Bingöl, bir kez daha SP’nin il başkanı olarak seçildiğinde ne olmuştu?
Büyükşehir Belediye Başkanı
Yılmaz Büyükerşen, Genel Sekreter
Engin Çakmak’ı da alıp Fesih Bingöl’ü ziyaret etmişti.
Peki, söz konusu bu ziyarette Büyükerşen nasıl bir açıklama yapmıştı?
Aynen şöyle:
“KÜLTÜRÜ YÜKSEK BİRİ…”
- Büyükerşen: “Eskişehir ile ilgili görüş ve açıklamalarınızı takip ediyorum. Görüşlerimizde paralellik var, aklın yolu bir. Ben bir akademisyen olarak bakıyorum projelere. Siz de bir teknik adam olarak, kültürü yüksek biri olarak hakikaten şehrin yararına görüşler bildiriyorsunuz. Bir tek sizler mantık çizgisinde, memleket ve vatandaş ihtiyacına göre fikir beyan ediyorsunuz.”
*
Okudunuz…
Büyükerşen bu açıklamasıyla Bingöl’ü onure ediyor, kent konusunda görüşlerinin aynı olduğunu söylüyor ve Eskişehir’de, CHP’nin yanı sıra sadece SP’nin vatandaşa göre hareket ettiğinin altını çiziyor.
*
Gelelim Büyükerşen’in SP ile ilgili görüşleri üzerine, Bingöl’ün Büyükerşen’le ilgili görüşlerine…
Ne diyor Bingöl?
Şunu:
“ENGEL OLMAMAK GEREK”
- Bingöl: “Siyasi mülahazalar nedeniyle önemli yatırımlara engel olmamak gerek. Sanayi Çarşısını kim dönüştürürse gelecekte Büyükşehir Belediye Başkanlığını o kazanır diye düşünüyorlar. Varsın seçimi kazanmasınlar, ne olacak? Yeter ki Eskişehir kaybetmesin.”
*
Yani Bingöl, Büyükşehir’in kent yararına olan yatırımlarının iktidar partisi tarafından engellendiğini, Sanayi Çarşısının dönüşümünün de bu noktada gerçekleştirilemediğini açık seçik beyan ediyor.
*
Bakın size sadece iki örnek verdim.
Bir tanesi Ünlü ve Bingöl arasındaki sert tartışma.
Bir diğeri ise Büyükerşen ve Bingöl’ün birbirlerine paralel olarak yaptıkları açıklamalar.
*
Bu örnekleri çoğaltmamız mümkün.
Mesela Eskişehir’de kurulması planlanan
kömürlü termik santral meselesi.
Mesela
şeker fabrikalarının özelleştirilmesi meselesi.
Bingöl bu iki konuda da iktidar partisine muhalefet ederken,
CHP ile kol kola protesto gösterilerine katılıyor.
*
Bunca şeyi aktardıktan sonra nereye geleceğim…
CHP İl Başkanlığı’nın geçtiğimiz haftalarda düzenlediği basın toplantısına!
Başta da belirttim.
Bir isim, o toplantıda öyle bir açıklama yaptı ki, “aman Allah’ım!” dedirtecek cinsten.
O isim, CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel!
*
Ne dedi Yüksel?
Aynen şunu:
YÜZDE 1’LİK SAADET PARTİSİ!
- “Tayyip Erdoğan bu seçimi kaybettiğini biliyor. O yüzden yüzde 4’lük yüzde 5’lik ahı gitmiş vahı kalmış bir MHP ile ittifak peşinde koşuyor. O yüzden yüzde 1’lik Saadet Partisi’nin arkasında dolaşıyor.”
*
Olacak şey mi bu?
Yani…
Saadet Partisi;
İktidar partisiyle kavga etmeyi göze alıp CHP ile aynı potaya girsin…
Önümüzdeki hayati seçimlere dönük
CHP ile ittifak görüşmeleri yapsın...
Eskişehir özelinde CHP’li belediyelerle iyi ilişkiler kurup,
belediye projelerinin lehine çalışmalar yürütsün…
Dahası, CHP’li belediye başkanları ile CHP’li il başkanının tartışma yaparak yıpranacağı yerde,
onların yerine Ünlü’yle sert tartışmalar yapsın ve yıpransın…
Dolayısıyla CHP’li belediye başkanları ile CHP’li il başkanının yerine kamuoyu nezdinde
kavgacı-uzlaşmaz görülsün…
Beri yandan, daha önce vatandaşların
hiç duymadığı iddiaları göğüslemek zorunda kalsın…
*
Tüm bunlara rağmen sen git, ittifaka en çok ihtiyaç duyduğun bir zamanda Saadet Partisi’ne çak!
Küçük gör, yok say, vesaire…
*
Ve bunu yaparken, son genel seçimde kıl payı milletvekili olduğunu unut iyi mi?!
*
Saadet Partisi’nin 1 Kasım 2015’te Eskişehir’de aldığı oy 3 bin 496.
Bu ciddi bir rakam…
Dahası, SP’nin aldığı oydan daha fazla önemli olan, kamuoyundaki algısı.
Cemal Okan Yüksel’in küçümsediği Saadet Partisi, Türkiye ve Eskişehir’de konuşulan, dikkate alınan ve ciddi bir biçimde korkulan bir parti.
*
CHP böyle bir partiyle işbirliği içerisine girmişken Yüksel’in bu yaklaşımı kabul edilebilir gibi değil.
Hele ki Cumhurbaşkanlığı seçiminde 1 oyun dahi kıymetli olduğunu düşündüğümüzde Yüksel’in bu açıklamasını,
garabet niteliğinde olan bir açıklama şeklinde değerlendirebiliriz.
*
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Tüzük Kurultayı’nda şöyle bir açıklaması vardı:
“Kimse kafasına göre açıklama yapmayacak.”
Sanıyorum Kılıçdaroğlu’nun demek istediği buydu.
Partililerinin devirdiği çamları toplamaktan yoruldu çünkü.
Bir çam da Cemal Okan Yüksel devirdi.
Bakalım bu çamı kim toplayacak?!