Çağının ilk feminist romanı

Bu hafta yazıma Sylvia Plath’ın tek ve oldukça ünlü romanı olan “Sırça Fanus” ile devam ediyorum.

14 Mart 2020 09:22
A
a
Sütiş Eskişehir
Bu hafta yazıma Sylvia Plath’ın tek ve oldukça ünlü romanı olan “Sırça Fanus” ile devam ediyorum. Oldukça trajik yaşama sahip ve intiharıyla bilinen Plath’ın yarı otobiyografik romanı olan Sırça Fanus aynı zamanda yazarın ruh hali ve psikolojisi hakkında da önemli bilgiler vermektedir. Kitap ilk kez 1963 yılında basıldığında, Plath, Victoria Lucas takma adını kullanmıştır ve eserin yayınlanmasından bir hafta sonra yaşamına son vermiştir. Plath’ın bunalımları intihar deneyimleri ve bu başarısız deneyimler sonucu hayata tutunma çabaları genel olarak kitabın ana temalarını oluşturmaktadır. Gelin birazda içeriğine bakalım; 1950’li yıllarda New York’a büyük halleri için gelen ve bir moda dergisinde staj yapmakta olan Esther Greenwood oldukça parlak bir kızdır. Tek bir hayali vardır oda başarılı bir yazar ya da şair olmak. Bu yüzden sürekli araştırmalar yapar. Araştırmalarından arta kalan zamanlarında ise kendini Sırça Fanus’un içerisinde bunalmış hisseder. O yılların Amerika’sında yayın dünyasında inanılmaz bir rekabet hakimdir. Hayattan beklentilerini oldukça yüksek tutan Greenwood zamanla masumiyetinden uzaklaşarak kimlik arayışına girer. Gelecek kaygıları, hayatının belirsizliği, İçinde bulunduğu bunalım hali ise onu her defasında intihara sürükler. Birçok kez intihar girişiminde bulur ve bu intihar girişimlerinin hepsi araştırılmış ve oldukça ilginç…

“Sırça fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkanıp kalmış biri için, dünyanın kendisi kötü bir düştür.”

Özetle...
Sylvia Plath’ın yaşamında karşılaştığı zorlukları, üniversite yıllarını, karşı cinsle olan ilişkilerini, yaşamındaki inişleri çıkışları Esther Greenwood karakteri üzerinden okuyoruz Sırça Fanus’ta. Kitaba başladığınızda sıradan liseli aşkları ele alan eğlenceli bir anlatımla ilerleyecek sanıyorsunuz. Fakat birden kendinizi Esther ‘ in darmadağın psikolojisi içerisinde buluyorsunuz ve bir kadının yaşadığı zorlukları okumak biraz ağır geliyor sonrasında. İntihar olayları çok fazla evet ama kitap asla intiharı güzel bir olay gibi yansıtmıyor. Sadece hayatın gerçek taraflarını tokat gibi yüzümüze çarpıyor. Kitabı okurken de bir bunalım havası okuyucuya geçiyor ama yine de okumaya değer. Keyifli okumalar.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi