Eskişehir, Türkiye’de ilk Büyükşehir olan illerin arasında yer alıyor. Ancak Eskişehir, diğer Büyükşehirlerden biraz farklıydı…
Diğer Büyükşehirlerin ilçe belediyeleri vardı…
Eskişehir’in ise “alt kademe belediyesi”
Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri uzun yıllar “
alt kademe belediyesi” olarak isimlendirildi. Çünkü merkezde ilçemiz yoktu…
Eskişehir’in nüfusu 500 binin altındaydı ve Büyükşehir olamıyordu. Büyükşehir olması için milletvekilleri devreye girmişti.
O dönem Meclis başkanı olan Hüsamettin Cindoruk, Eskişehir milletvekillerini uyarmış ve durumu Süleyman Demirel’e iletmelerini istemişti…
İ.Yaşar Dedelek, Fevzi Yalçın ve rahmetli Demir Berberoğlu, Süleyman Demirel’i ziyarete giderler…
3 milletvekili sabah saatlerinde Demirel’i ziyaret derler. Demirel sorar:
-
Şikayetiniz nedir?
Dedelek konuşur:
-
Şikayetimiz değil efendim maruzatımız var!
Demirel, dinliyorum dedikten sonra Dedelek anlatmaya başlar:
-Eskişehirimizi büyükşehir olarak görmek istiyoruz. Eskişehir’de çok zor durumda kalırız.
Eskişehir basını çok güçlü! Eskişehir’in bütün sorunlarını yakından takip ediyor. Siz de bunu iyi biliyorsunuz.
Siyasetten değil, Vallahi Eskişehir’e biz giremeyiz. Bizim girmemiz önemli değil bir dönem milletvekilliği yaparız. Ama partimizin geçmişten gelen AP’den gelen gücü bugün Eskişehir’de yok olabilir…
Bu sözler üzerine Başbakan Demirel, biraz
düşünüp “bana İsmet’i bağlayın” der…
Telefonun diğer ucunda İç işleri Bakanı ismet Sezgin vardır.
Demirel sorar:
-Eskişehir’in nüfusu kaçtır?
-415 bin efendim…
-Kardeşim 10 yıldır nüfus sayımı yok.
500 diyelim Eskişehir’e ve orayı Büyükşehir yapalım. Eskişehir’in Büyükşehir olma hikayesi bu şekildedir. Dedelek ES TV ekranlarında bu olayı anlatma nedenini de açıklıyor:
-Parlamenter sistem sayesinde Büyükşehir olduk.
Şimdi milletvekilleri bırakın Cumhurbaşkanına ulaşmayı, bakanlara bile ulaşamıyor.
ÖP BABANIN ELİNİ!
Süleyman Demirel’in bir lakabı da “Baba” dır…
-Kurtar bizi baba, sözü siyasetimizin en önemli sloganlarından biri olmuştur.
AP ve DYP dönemlerinde partililer Süleyman Demirel’in elini öperlerdi.
Babalarıydı, sonuçta…
Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı olup köşke çıktığında milletvekillerine iftar yemeği verir…
Milletvekilleri babanın elini öpmeye eğildiklerinde, Demirel elini çeker ve şunu söyler:
-
Babalık artık buraya kadar! Cumhurbaşkanı el ayak öptürmez!
Dedelek, bu anısını anlattıktan sonra Demirel için şu cümleyi kullanıyor:
-Tam bir Cumhuriyet adamı!
ECEVİT İHTİRASINI YENEBİLEN BÜYÜK İNSAN!
İ. Yaşar Dedelek, Rahmetli Başbakanlarımızdan Bülent Ecevit’in Cumhurbaşkanı olması için partilerin anlaştığını ancak, kendisinin kabul etmediğini anlattı.
Dedelek o günleri şu cümlelerle anlatıyor:
-
Bülent Ecevit yüksek tahsili yoktu. Ama Robert koleji mezunuydu. Dili mükemmeldi. Hepsinden ötesi Kıbrıs Fatihi’ydi…
-
DSP, MHP ve Anavatan partisi Demirel’den sonra Ecevit’in Cumhurbaşkanlığında anlaşmıştı! Ecevit partilerin grup başkanvekillerini toplayıp Cumhurbaşkanlığı noktasında dedi ki “Kanun 4 yıllık eğitim diyor. Hepinize teşekkür ederim beni layık gördüğünüz için!
Ancak ben kanunları değiştirip liselilerde Cumhurbaşkanı olur diyemem dedi. Biz partiler olarak hem fikirdik. Sayın Ecevit’i bu asil davranışında ihtirasını yenebilen büyük insan olarak minnet ile yad ediyorum!
YENİ PARTİLER ARASINDA ENFAZLA OYU DEVA ALIR!
İ. Yaşar Dedelek’e son dönemde kurulan partileri soruyorum. En çok oyu hangi parti alır?
Dedelek söze Muharrem İnce’den başlıyor:
- Muharrem beyi çok taktir ettiğim hatta oy verdiğim insandır. Muharrem bey hırslı bir arkadaşımız. Cumhurbaşkanlığı seçimi yerine İstanbul belediye başkanlığını düşünseydi o ahvalde İmamoğlu gibi oda seçilirdi. Hatta biraz daha siyasidir! Kendisi bence erken hareket etti gönül yaptı. Gönül koydu kendisi Memleket partisini kurdu!
- Ben şimdi sayısını söylemeyim ama yeni kurulan partilerin arasında en yüksek şansı AK Parti’den’den oy alan yüzde 5 ‘lerde Deva Partisi var! Rıfat Serdaroğlu kurdu. Muharrem bey var, Ümit bey var Davutoğlu var!