Bugünü, CHP’deki kongre sürecine ayıralım…
Kongre tarihleri yaklaştıkça kulisler de hareketleniyor.
Gruplar arası geçişler, söylemsel saldırılar, pazarlıklar, ‘delege avı’ şeklinde tabir edilebilecek çalışmalar artıyor.
*
KAZIM KURT’UN ELİNDEKİ ÖZEL FIRSAT
Odunpazarı ilçe kongre sürecinden başlayalım.
Mevcut İlçe Başkanı Akın Sallarel olağanüstü bir durum yaşanmazsa tekrar aday olacak.
Ve yine olağanüstü bir durum yaşanmazsa, tekrar başkan olarak seçilecek ve görevine kaldığı yerden devam edecek.
Çünkü delege ağırlığı, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un desteklediği mavilerde.
Bir ara Serhan Taşdemir, “Ben de adayım” dedi ancak delege seçimlerinin sona ermesiyle birlikte aday olmayacağını “Ağabeyleriyle yaptığı toplantıda” ifade etti.
Peki, Taşdemir niye vazgeçti?
Kendisini aday olarak öne sürenlerin, sonrasında bir anda kaybolması ve yine ortadan kaybolanların, kendi içlerinde anlaşmazlığa düşmesi nedeniyle.
Böyle olunca ne oldu?
Maviler, göbeğini kaşıya kaşıya delegeleri sildi süpürdü.
Beyazlara, elma şekerinin sapı kaldı!
E, Taşdemir sapı ne yapacak?
Çekildi haliyle…
*
Tabi, Odunpazarı’nda ortaya çıkan bu tabloyla birlikte Kazım Kurt’un eline, seçimi rahatça kazanma şansının yanı sıra çok özel bir fırsat daha geçti.
Nitelikli yönetim oluşturabilme fırsatı!
Nasıl yani?
Şöyle anlatayım…
Geçtiğimiz kongre döneminde Akın Sallarel’in karşısında olan partinin önemli isimleri, birleşmiş bir biçimde çalışma yönetiyorlardı.
Dolayısıyla Kazım Kurt’un ciddi pazarlıklar yapması gerekti.
Öyle de yaptı.
Sonuçta seçimi aldı ancak kafasında planladığı örgütlenmeyi gerçekleştiremedi.
Ya şimdi?
Kimseyle pazarlık yapmak zorunda değil.
Ortada net bir tablo var.
Dolayısıyla sıkı bir yönetim kurma şansı var.
Yani, “İşte yılların partilisi Kazım Kurt’un yönetimi böyle olur” dedirtme fırsatını yakaladı.
Olur mu?
Olursa Akın Sallarel’le mi olur?
Foto finişte göreceğiz.
*
ATİLAY DALGIÇ VE YALÇIN KOMŞU’NUN DESTEKÇİLERİ…
Gelelim Tepebaşı ilçe kongre sürecine…
Özetle anlatalım…
Süreç başlamadan önce ne dedi mevcut ilçe başkanı Vural Yörük?
“Aday değilim.”
Süreç başladıktan sonra ne dedi?
“Adayım.”
Yörük’ün bu git gelli halleri, Tepebaşı’nda yeni isimlerin konuşulmasına neden oldu.
Mecit Açıkgöz, Turgut Doğandor, Yalçın Komşu ve Yüksel Akpınar, öne çıkanlardandı.
Akabinde mavi listenin desteklediği
Ahmet Saraç, “Ben de konuya giriyorum” dedi.
Sonra?
Mecit Açıkgöz’e disiplin süreci, türlü dedikodular, “karşı” diye tanımlanan gruplarla işbirlikleri, kurulan tezgahlar vesaire.
Ortalık iyiden iyiye karıştı anlayacağınız.
Akabinde…
Mecit Açıkgöz, Turgut Doğandor ve Yüksel Akpınar gitti…
Ancak Yalçın Komşu, Vural Yörük’e rağmen aday olacağım dedi.
Bununla birlikte Ahmet Ataç’la görüşen Komşu, olumlu bir yanıt alamadı.
Derken Vural Yörük, Tepebaşı Belediye Başkanı
Ahmet Ataç’la görüşerek aday olmayacağını deklare etti.
Ardından
Atilay Dalgıç çıktı meydana ve “Ötekileştirmeden, ayırmadan, kimseyi taraf olarak zorlamadan, siyasetin aşı ekmeği dağıtan kudretli elini herkese uzatması uğrunda çalışmak için adayım” dedi.
Dalgıç, Ahmet Ataç ve mevcut Tepebaşı ilçe yönetiminin üzerinde uzlaştığı bir isim.
Geçmişte il sekreterliği ve il başkanlığı yapmış, milletvekili aday adayı olmuş, şu anda Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olarak Belediye Başkanı
Yılmaz Büyükerşen’le uyumlu çalışan bir avukat Atilay Dalgıç.
Yani deneyimli, uyumlu, hitabeti iyi, bugüne kadar hakkında hiçbir dedikodu çıkmamış, parti içerisinde kavgaya karıştığı görülmemiş bir isim.
Ancak Dalgıç’ın bir de dezavantajı var.
Şöyle söyleyeyim…
Dalgıç’ın yukarıda anlattığım nitelikleri, niteliksiz eski ve şimdiki bazı üst yöneticileri oldukça rahatsız etti.
Partideki çıtanın yükseleceğinden kuşku duyan bu söz konusu niteliksiz yöneticiler, fazlasıyla telaşlandı ve ortalığı karıştırma gayreti içerisine girdi.
*
Bu arada…
Ahmet Ataç’tan olumlu bir yanıt almamasına ve “Vural Yörük’e rağmen adayım” şeklindeki duruşuyla ilk çıkışını yapan Yalçın Komşu’nun,
“Tabanın adayıyım” diyerek resmi adaylık açıklamasını yapması oldukça değerliydi ve parti demokrasisi açısından önemliydi.
Ancak…
Komşu’nun süreç içerisinde partililerine dönük saldırgan ve suçlayıcı açıklamaları ile polemik yaratma çabası, seçim kampanyasına oldukça zarar verdi.
Bu durumu, Ahmet Ataç ve delegelerden, beklediği desteği alamamasından kaynaklı bir telaş olarak yorumluyorum.
*
Beri yandan…
Kongre sürecinin öncesinden beri ifade ediyorum…
Kazım Kurt, Tepebaşı ilçe başkan adaylığı sürecine müdahil olmaya çalışacak diye.
Öyle de oldu.
Ahmet Saraç mavi listenin desteklediği aday olarak sahneye çıktı.
Ancak geçtiğimiz hafta çekildi.
Çünkü strateji değişti.
Saraç’ın çekilmesiyle, mavi liste destekçilerinin Tepebaşı kongresine karışmayacağı algısı yaratılmaya başlandı.
Dedim ya strateji değişti diye.
Nasıl mı?
Şöyle…
Odunpazarı Belediyesi bürokratlarından bazılarının delegeleri arayarak ve Kazım Kurt’un selamını söyleyerek Yalçın Komşu adına oy istediği yüksek sesle dillendiriliyor.
Örnek vermek gerekirse,
Gülseren Bozkurt Tosyalı.
*
Bitti mi?
Hayır.
Odunpazarı Belediyesi Meclis Üyelerinin bazılarının da delegeleri arayarak, Yalçın Komşu’nun desteklenmesini istediği konuşuluyor.
Örnek vermek gerekirse, Cahide Tetik.
Hatta Şükriye Kotan’ı arayıp destek istediği biliniyor.
*
Dahası…
Bu dönem Odunpazarı delege seçimlerinde mavi listeyi destekleyen
Volkan Enver Kılıç’ın, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri
Engin Çakmak’ın adını kullanarak Tepebaşı’nda Yalçın Komşu lehine politika yaptığı kulislerde konuşuluyor. Kılıç’ın yanında bu dönem Odunpazarı delege seçimlerinde etkili olamayan ve Tepebaşı’nda kanal açmaya çalışan
Erdal Çakıcıer ve
Yavuz Metin’in de olduğu söyleniyor.
*
İL BAŞKANI OLMAK İSTEYENLER
Son olarak il kongresine bakalım…
Ancak bugün ufak bir giriş yapalım, ilerleyen günlerde detaylandıralım.
*
İl Başkanlığı için kimlerin ismi geçmiyor ki?
Şöyle söylemek daha doğru olur aslında: Kimler istemiyor ki?
Hamza Akpınar, Nihat Çuhadar, İlker Özokçu, Aydın Ünlüce, İbrahim Arslan, Erdal Çakıcıer, Figen Kahya, Metin Tomsuk, bir kadın meclis üyesi...
Ve mevcut il başkanı Sinan Özkar.
*
Yılmaz Büyükerşen’in Sinan Özkar’dan pek de hazzetmediğini artık bilmeyen yok.
Kazım Kurt’un da arayış içerisinde olduğunu söylememiz mümkün.
Buna rağmen kalmakta direnen Özkar, yüksel ihtimalle gidici.
Diyerek bitiriyorum…
Özaydemir’in önemli ve değerli açıklaması
Tülay Taşkın’ın Dünya gazetesindeki yazısında okudum…
Taşkın’a konuşan Sanayi Odası Başkanı Savaş Özaydemir, Eskişehir’de kurulması planlanan ve üzerinde şiddetle tartışılan kömürlü termik santrale ilişkin oldukça değerli ve önemli bir açıklama yapmış.
*
AFŞİN-ELBİSTAN ÖRNEĞİ
İşte Özaydemir’in o açıklaması: “Bu kömürü çıkarmak için toprağı deşecekler ve tarım arazisini duman edecekler, çıkarmaya değmez. Bütün dünya artık bunları kapatıyor, yenilenebilir enerjiye dönüyor. Afşin-Elbistan santralleri de böyle bir maceranın ürünüdür, oralar duman oldu, bakmaya dayanamazsınız. Aynısının Alpu ovasına yapılması doğru değil, burası birinci derece tarım arazisidir, yazık olur.”