Artık nefesler tutuldu, büyükşehir adaylarının açıklanması bekleniyor.
Artık nefesler tutuldu, büyükşehir adaylarının açıklanması bekleniyor.
Bu hafta dananın kuyruğu kopar gibi görünüyor.
Aslında bendenize göre adaylar belli ama siyaset bu…
Belli olmaz.
Sağ gösterip sol vuran çok olur bilirsiniz…
AK Parti’nin adayı kuvvetle muhtemel Nebi Hatipoğlu.
Seçim ofisleri için yerler bile belirlenmiş.
Tabi burada en belirleyici etken Yılmaz Büyükerşen’in adaylığı…
Bütün siyasi denklemleri değiştirebilecek en büyük sürpriz Yılmaz Büyükerşen’in seçime girmediği bir durumda yaşanır.
Belediye başkanlığı süresince tanıma fırsatı bulduğum Yılmaz Hoca, bana göre aday.
Ancak CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in geçen hafta bir Youtube kanalına verdiği röportajda Yılmaz Büyükerşen hakkında sarf ettiği sözleri farklı yorumlayanlar oldu.
Sanki Yılmaz Büyükerşen aday olmak istemiyor, yerini bir gence veya kadına bırakmayı düşünüyor gibi bir intiba yaratılmaya çalışıldı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, söz konusu röportajda Büyükerşen’in “Genel Merkez’den gelen talimatla aday adayı oldum” ifadelerini anımsatılması üzerine, şunları söyledi:
“Yılmaz Hoca’ya talimat vermek ne haddimize, utanç duyarım bu ifadeden. Genç bir il başkanımız var çok seviyorum. Beni aradı, ‘Başkanım Büyükşehir ve 2 belediye başvuru yapmadılar, son gün, ne yapalım’ dedi. Bir kere başvuruyu yapsınlar dedim. Sonrasında oturacağız, düşüneceğiz, hep birlikte en doğru kararı vereceğiz. Yoksa Yılmaz Büyükerşen’e talimat vermek ne? Ben Hoca’yı görünce elini öpüyorum. Yılmaz Hoca ben son görüştüğümde ‘Ben aday olmak istiyorum’ demiyordu. Kendisi de düşünüyordu. ‘Genç birisine bırakmam lazım’ diyordu. ‘Bir kadın olabilir mi?’ diyordu. ‘Bizim arkadaşlar var ama onların da kendi belediyeleri var, orada ne olur?’ diyordu. Yılmaz Hoca son derece yapıcı, Eskişehir’i seven, Eskişehir’in geleceğini düşünen bir perspektifte. Yılmaz Hoca Eskişehir’in üzerine evladı gibi titriyor. Yılmaz Hoca bozkırın ortasında bir vaha, bir mucize yarattı.
Yılmaz Büyükerşen’in adaylığı, Sayın Büyükerşen’le birlikte, Eskişehir’in yarınlarını da düşünerek, memnuniyet anketine bakarak, Eskişehirlilerin ne söylediğine bakarak, Eskişehirlilerle birlikte Yılmaz Hoca’yla birlikte konuşulacak. Yılmaz Hoca’nın evladı için bir karar verecek. O kararı hep birlikte oturup konuşacağız. Eskişehir Yılmaz Hoca’nın evladı. Ben öyle görüyorum.”
Bu konuşmadan anladığım, adaylık kararı Yılmaz Büyükerşen’e bırakılmış.
Gelelim bu yazıya konu olan Çanakkale ve Muğla örneğine…
Sürekli yazarım…
Yılmaz Büyükerşen art arda 5 seçim kazanarak kırılması zor bir rekora imza atmıştır diye…
Yılmaz Hoca gibi biri daha var.
O da Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Uz. Dr. Osman Gürün.
Art arda 5 dönemdir seçim kazanarak Muğla’da önemli çalışmalara imza attı.
CHP Genel Başkanı Özel, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün'ün 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde aday olmayacağını açıkladı. Aslında aday gösterilmeyecek olan Gürün’e partisi jest yaptı.
Bir başka isim daha vardı aday gösterilmeyecek…
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan.
Ülgür Gökhan, dönemin Belediye Başkanı İsmail Özay'ın 2002 yılında milletvekilliği için istifa etmesi üzerine Çanakkale Belediye Meclisi tarafından belediye başkanı olarak görevlendirildi. Sonraki 4 dönem de art arda seçimi kazandı. Yaklaşık 22 yıldır belediye başkanlığı yapıyor.
Yılmaz Büyükerşen ile görev süreleri neredeyse aynı olan belediye başkanları Osman Gürün ve Ülgür Gökhan’ın aday olmayacaklarını CHP’nin TBMM Grup Toplantısında açıklayan Özel, iki kentte yapılan örnek çalışmaları anlattı.
Salonda bulunan iki belediye başkanı ayakta alkışlandı.
Buradan anlaşıldığı üzere eğer Yılmaz Büyükerşen aday gösterilmek istenmeseydi TBMM Grubu’nda ismi okunur ve alkışlatılırdı.
Diyeceğim o ki…
Birtakım kesimler, Yılmaz Büyükerşen’in aday gösterilmeyeceği savından hareketle ellerini ovuşturuyor.
Ancak hevesleri kursaklarında kalacak.
Bilenler bilir…
Yılmaz Hoca aday gösterilmez, aday olur.
Buna kendisi karar verir.
Genel Başkan Özgür Özel de bunu demeye getirmiş zaten.
Şu bir gerçek ki…
Yılmaz Büyükerşen aday.
Şimdi “onlar” düşünsün.