Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in 5’inci başkanlık dönemi sürüyor. Bu dönem de bitince, 25 yıl Eskişehir’i yönetmiş bir isim olacak. Önümüzdeki süreçte Eskişehir’e neler kazandıracağını şu an için net olarak bilemiyoruz, ancak bugüne dek yaptıkları çalışmalarla kıskandıran bir şehir yarattığını söyleyebiliriz. Büyükerşen’in, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) toplantısında yaptığı açıklamanın bir bölümü dikkatimi çekti. Dedi ki Büyükerşen: "Bir gün bir belediye başkanı adayı çıkarırsanız, Büyükşehir için ben o seçimde aday olmam. Tabi bu olacağım anlamına da gelmiyor. Bunu ayrıca belirteyim." Bu ifadelerden anlaşılan şu: Yılmaz Büyükerşen, 2024’te yapılacak olan yerel seçimlerde aday olabilir! Ve eğer bir kez daha aday olmaya karar verirse, kahrından yataklara düşecek insanlar var bu şehirde.
Nabi Avcı ve Zaman gazetesi
AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, TÜYAP kitap fuarında hem ‘Enformatik Cehalet’ isimli kitabını imzaladı hem de ‘Enformatik Cehaletten Enformatik Zırcehalete’ başlıklı söyleşide konuştu. Avcı, Zaman gazetesindeki serüvenine ilişkin yanlış bir algıyı düzeltti. Şöyle ki… Bazı çevreler Nabi Avcı için, “Zaman gazetesinin genel yayın yönetmeniydi, sonra milli eğitim bakanı oldu, ne iş” diyorlar. Avcı ise, o işin öyle olmadığını söyleyerek konuyu şöyle açıklıyor: “O Zaman gazetesi, bu Zaman gazetesi değil. O Zaman gazetesi, bizim Adalet gazetesinden devralınan ve Rüzgarlı Sokak’ta çıkardığımız Ankara merkezli bir gazete. Sonra FETÖ’cüler gazeteyi ele geçirdiler ve bizi attılar, o gazeteyi aldılar İstanbul’a götürdüler. Biz onları mahkemeye verdik. O mahkemeyi biz kazandık, belki tarihte FETÖ aleyhine o tarihlerde açılan ve kazanılan tek davada bizim davamızdır.” Kısaca Nabi Avcı diyor ki: Benim, FETÖ’nün gazetesiyle hiçbir alakam yok!
Alenen hedef gösteriyorlar!
AKİT TV, yine yapacağını yaptı ancak bu kez haddini bir hayli aştı! Cumhuriyet değerlerinin savunuculuğunu yapan Cumhuriyet gazetesini hedef gösteren AKİT TV’nin sunucusu “hep birlikte toplanıp gazete önüne el bombası atalım” şeklinde konuştu. Bununla beraber tepkiler çığ gibi büyüdü. Tepki gösteren isimler arasında CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’de vardı. AKİT TV’nin kabul edilemez tavrını mecliste kınayan ve savcıları göreve davet eden Çakırözer, “Cumhuriyet Gazetesi’nin bir yazarı, muhabiri, çalışanı, yöneticisinin başına gelebileceklerden gereğini yapmayan herkes sorumludur. Bu nefret söylemine hepimiz karşı durmalıyız. Cumhuriyet’in ve diğer gazetelerin özgürlüğünü savunmalıyız. Onların bu söylem karşısında korunması hepimizin ortak sorumluluğudur. Onların burnunun kanamamasını hep birlikte sağlamak zorundayız” diye konuştu. Cumhuriyet’in birçok değeri, suikastlarla yaşamını yitirdi. O suikastlar yapılmadan önce, tıpkı bugün yapıldığı gibi ortam hazırlandı. Geçmişten ders alınmalı ve hukuki çerçevede gereği yapılmalıdır.
Murat Dağı’nda zafer!
Kütahya’da bulunan Murat Dağı’nda özel bir şirketin altın ve gümüş araması yapması ve siyanür kullanarak altın ve gümüşü ayrıştırması için hazırlanan ÇED raporu onaylanmıştı. Bunun üzerine, Büyükşehir Belediyesi’nin de müdahil olduğu davada mahkeme, ÇED olumlu kararını iptal etti. Eskişehirli, bu kararı Yılmaz Büyükerşen’den öğrendi. Şöyle ki: “En güzel, en haklı mücadelelerden biridir yaşam mücadelesi. Ve biz bir mücadeleden daha zaferle ayrıldık. İptali yönünde tarafı olduğumuz Murat Dağı davasında mahkeme ÇED olumlu kararını iptal ederek, çok önemli su kaynaklarını barındıran Murat Dağı'nın yok olmasına izin vermedi. Bu karar ile Porsuk Çayı ve Gediz başta olmak üzere iç Ege ve İç Anadolu tarım havzasını besleyen bu bereketli topraklar kirletilemeyecek. İnanıyorum ki şehrimizin en bereketli topraklarına kurulması planlanan kömürlü termik santral projesi de en kısa sürede iptal olacaktır.” Biz de inanıyoruz: Eskişehir’e kurulması planlanan santralden vazgeçilecek!
ESES’i Trump bile kurtaramaz!
“Hatalarımı kabul ediyor ve özür diliyorum... Harekete geçmek ve verdiğim sözü tutmak için gidecek ve kalacak futbolcuların kimler olacağı belirsizliğinin ortadan kalkmasını bekliyorum… Sadece biraz sabır…” Okuduğunuz bu ifadeleri, Eskişehirspor Teknik Direktörü Coşkun Demirbakan, Balıkesir maçı sonrasında kullandı. Bugüne kadar her fırsatta iddialı açıklamalar yapan Demirbakan, belki de ilk kez özeleştiride bulundu ve gerçekçi konuştu. O nedenle kendisini tebrik ediyorum. Ancak bu işin sabredilecek yanı kalmadı. Göz göre göre küme düşüyoruz. Ayrılma tehlikesi olan futbolcuların kalması anlamında herhangi bir gelişmenin olmaması tedirginliği arttırıyor. Hep söyledik: Ara dönemde futbolcuları tutamazsak, hiçbir şansımız kalmaz! Ve görülüyor ki tutamayacağız. İnşallah ben yanılırım. Tabii bu noktada sorumlu sadece Başkan Mustafa Akgören ve yönetimi değil; zira Akgören ve yönetimi elinden geleni yapıyor. Ancak ciddi bir maddi destek gelmiyor. E, para yoksa Trump’ı getir, bu takımı kurtaramaz kardeşim!
OMM’ye gidin…
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ulusal ve uluslararası düzeydeki başarıları, eğitsel çalışmaları, üretimleri değerlendirerek verilen ödüllerle, Türkiye'nin kültür ve sanatına hizmet eden topluluk veya kuruluşlar takdir ve teşvik ediliyor. Bu noktada bakanlığın en prestijli ödülü olarak Türk tarihi, edebiyatı, dili, plastik sanatları, mimarlık, arkeoloji, müzik ve sahne sanatları, halk bilim, tiyatro, opera ve bale, sanat tarihi, fotoğrafçılık, sinema, kütüphanecilik ve müzecilik sahalarında takdim edilen ödüle bu yıl ‘Odunpazarı Modern Müze-OMM’ layık görüldü. OMM’nin 1979’dan beri verilen bu ödülü kazanmasını önemli buluyorum. Çünkü bu ödül, OMM’nin olduğu kadar Eskişehir’imizin de ödülü. Bu noktada yıl sonuna kadar 100 bin ziyaretçi kabul etmeyi hedefleyen OMM’yi şehrimize kazandıran Erol Tabanca’ya teşekkür ediyorum.
NOT: Bu yıl aynı ödülü ‘Antakya Medeniyetler Korosu Derneği’ de aldı.
Millet Bahçesi ne alemde?
Eskişehirlinin yoğun mücadelesi sonucu, yıkılan stadyumun yerine arşa uzanan betonlar dikilmedi. Bu anlamda Eskişehir halkına, meslektaşlarıma, belediye başkanlarına ve halkın isteğine kulak tıkamayan AK Parti hükümetine teşekkür ediyorum. Gel zaman git zaman… Bahse konu olan alanın Millet Bahçesi yapılmasına karar verildi. Söz konusu projenin fikir babası, AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı. Eğer ifade edildiği gibi bir proje uygulanırsa, yoğunluğun hat safhada olduğu şehir merkezinde, nefes alabileceğimiz önemli bir alan kazanacağız. Peki, söz konusu proje ne zaman tamamlanacak? Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak müjdeyi verdi ve dedi ki: “Millet Bahçesi’ne geçenlerde gittim, ziyaret ettim. O herhalde baharda bitecek. Hızlı gidiyor.” Hemen ardından Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Hikmet Çelik de, Valimizin açıklamasına benzer bir açıklama yaparak “zannediyorum ki ilkbaharın ilk günlerinde peyzajı tamamlanmış olur. En son sahada yaptığım incelememde işin zaten büyük bir kısmının tamamlandığını görmüştüm” dedi. Ne diyelim? Sabırsızlıkla bekliyoruz.
ESO’dan müjde bekliyoruz
Eskişehir Sanayi Odası (ESO), Eskişehir’deki ticaret hacminin gelişmesi için yaptığı çalışmalara ulusal ve uluslararası düzeyde devam ediyor. Bu kapsamda en son yapı malzemeleri ve ev eşyaları marketler zincirinde dünyanın öncü firması olan Travis Perkins’le görüşen ESO, müjde vermeye hazırlanıyor. 30 binden fazla kişiyi istihdam eden, yıllık cirosu 9 milyar Avro olan ve inşaat geliştirme perakendecisi, genel inşaat malzemeleri, kereste, sıhhi tesisat, ısıtma, mutfak, banyo, peyzaj malzemeleri ve takım kiralama sektöründe hizmet veren İngiliz firmanın,
Eskişehirli üreticilerden satın alma yapması planlanıyor. Bu noktada ESO ile söz konusu firma görüşmelerine devam ediyor. Umuyorum olumsuz bir sonuç çıkmaz da Eskişehir kazanır; ve Başkan Celalettin Kesikbaş müjdeyi patlatır: Travis Perkins Eskişehir’de!
FOTOĞRAFIN DİLİ OLSA
Ali Babacan: Yılmaz Büyükerşen 2024’te de aday olacakmış diyorlar.
Ahmet Davutoğlu: O zaman Eskişehir’e teşkilat kurmaya gerek yok, nasılsa sonuç değişmeyecek…
BİR TWEET
METİN NURULLAH SAZAK
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir. Buradan anlaşılacağı gibi bu coğrafyada yaşayan herkes Türk milletinin bir mensubudur; sınıfsız, ayrıcalıksız, kaynaşmış bir kitle olarak menfaatte ve mukadderatta bütündür.
DÜNYA İNSANLARI
1989 yılında zorunlu göçe tabi tutulan Bulgaristan Türk’lerinin trenden iniş anı…
AFİŞ
ÇÖKÜŞ
2005 yılı Alman yapımı dram türünde olan film, Adolf Hitler’in son günlerini anlatıyor. Dünyanın gördüğü, gelmiş geçmiş en acımasız, en zalim, en tuhaf ve en deli diktatörü Hitler’in artık son demleridir. 2. Dünya Savaşında, dünyanın başına bela olmuş bu çatlak adamı tepelemek için iki kutuplu dünya birleşir. Savaşta son günler yaşanmaktadır ve Berlin artık işgal altındadır. Ama Hitler, şehri terk etmeyi kabul etmemektedir. Filmde, Hitler’in son günleri, özel sekreteri Traudl Junge’nin gözünden anlatılır. Yenilgiyi kabul edemeyen ve düşmana teslim olmak istemeyen Führer, intihar etmeden önce Eva Brown ile evlenir ve onunla birlikte intihar eder. Führer’in peşinden yıllarca gitmiş birçok insanın durumu da farklı değildir. Faşist Goebels de, deli liderine sadakatini göstermek için önce çocuklarını, sonra da kendisini öldürecektir…
KARİKATÜR
Abou Hamdan Hekmeh/Suriye