Büyük depremi beklemek!..

Büyük depremi beklemek!..

26 Mayıs 2014 09:50
A
a
Sütiş Eskişehir

Görüşler

Büyük depremi beklemek!..

Depremin merkezine yakın bir yerdeydik...

"Anadolu Üniversitesinin Karacaali kampında..."

Sabahın 03.00'ünde kampın sevimli köpeğinin uğultusuyla uyandık...

Hiç sesini çıkarmaz hatta havlamazdı bile...

"Demek, bizde de eğitilmemiş, ama haberci köpekler varmış..."

………

Oysa, ilk iki gün çok duygusal saatler geçirmiştik...

Anadolu Üniversitesi'nin kampında gül gibi konuklar vardı..

"Eskişehir Kız Yetiştirme Yurdu'nun 38 çocuğu..."

Kampa çok ayrı güzellikler veriyorlardı..

Ama o deprem gecesi yok mu!

''Allah'tan kimsenin burnu kanamadı...”

………

Olayın boyutlarını televizyonların ilk haberlerinde izlerken bir arkadaşımız en az 200 can kaybının olabileceğini söylüyordu.. Bir başka arkadaşımız atıldı:

"Önüne bir sıfır daha koy!.."

Sonunda, resmi rakamlar 17 bini gösterirken, "50 bini buldu" diyenler de vardı...

Eskişehir'e gelirken Büyükerşen’in ilk önlemini öğrenmiştik:

"İmara kilit vurmasını!.."

………

Geçtiğimiz pazar günü yaşadığımız depremden anımsadık o acı günü…

“Yüzyılın felâketini...”

Daha "cuma" günü de, "Günün Olayı" sütunumuzda dile getirmiştik:

"Japonlar, Marmara denizinde büyük deprem bekliyormuş... "

Onların beklediklerini biz yaşayacağımıza göre..

"Umarız bizimkiler oturup beklemiyordur!..”

 

Günün Şiiri

Yanlış

Ne varsa gözlerinden bileceğim

Yeşil mi duman duman bebeklerin

Uzanır mı bir eski yalnızlığa

Gözlerin boş

Ne varsa ellerin söyleyecek

Duyar mı damar damar dokunduğumu

Taşır mı akşam anılarını avuçlarında

Ellerin soğuk

Ne varsa dudaklarından duyacağım

Titrer mi alaca karanlıkta

Büyür mü öpülesi sarhoşluğunda gecelerin

Dudakların ıslak

Ne varsa sen anlatacaksın

Neden yaşıntılar bu kadar mutsuz

Yalnızlıklar neden bu kadar güzel

Yüreğin yanlış...

M.Alaeddin Ansa (Varlık-1968)

 

Günün Olayı

Katledilen madencilerin mezar taşı yok deniliyor...

İşçilerin mezar taşı o holdingin İstanbul’a diktiği “Spine Tower" adlı gökdelendir...

Selin Yağmur

 

Günün Biberi

Madenci çocuklar, kadınlar gençler ölüyor!

Kutlu doğum haftası yılda bir kez "kutlu ölüm" haftası ise yılda 52 kez yapılıyor...

Akif Kökçe

 

Nankörlüğün böylesi!

Adam atıyla gezerken düşüp ayağını kırmış. Durumu çok kötüyken at dişleriyle onu kemerinden kavrayıp bir ağacın altına yatırmış. Elinden geldiği kadar ayağı kırık adamın rahat etmesi için sırtını, başının altını otlarla beslemiş ve yardım getirmek için oradan dörtnala ayrılmış...

Aradan haftalar geçmiş, adam bu olayı bir arkadaşına anlatınca, arkadaşı çok şaşırıp atın zekâsına inanmadığını söylemiş...

"Ne zekisi be!" demiş adam sinirlenerek:

“Senin salak gitti, bana veteriner getirdi!”

 

Temel ve bardak

Temel lokantada yemek yerken garsondan bardak istemiş. Garson, masada ters duran bardakları gösterince, "Onları ben de görüyorum" demiş Temel:

"Ama iyi baksana… Üstü kapalı dibi delik bu bardakların!”

 

Sağlık Müdürlüğü’ne

Geçen gün "Şinasi Kula"ya bir okuyucusu yakınmış:

"Bir çaya 1.5 TL alıyorlar... Savunmaları da ilginç! Parayı Sağlıkspor alıyormuş... Biraz ayıp olmuyor mu?"

Geçen gün biz de Sağlık bahçesinin önünden geçerken, canımız dondurma çekti ve yanaşıp sorduk görevli bayana:

"Diyabet dondurma var mı?"

"Hayır" dedi kadın:

"Bizde öyle bir şey yok!"

Şeker hastası olduğumuz için bu soruyu dile getirmiştik...

Dileriz Sağlık Müdürlüğü ve bahçe sorumluları...

"Bizim gibileri de düşünürler!"

Çok mu zor dondurmanın diyabetini yapmak!..

 

"Yılmaz'ın bari gıymetini bilin!"

 

 

"Sakarya"nın eski Belediye binasının bodrumdaki matbaasına daha girerken seslenirdi:

"Heeyyy!.. Bizim oğlanlar.. Nassınız len, eyi misiniz?"

Kulakları çınlasın "Orhan Oğuz"un...

Kendine özgü bir insandı…

Eskişehir'e kazandırdıkları da tartışılmaz...

Demirel'e rakip çıktığı günlerde, kimilerine göre "kahraman", kimilerine göre de "enayi" olarak anılırdı...

Politika onu bıraktıktan sonra İstanbul'u mesken tuttu...

Ama Eskişehir'i hiç unutmadı...

Bazen, katıla katıla gülerken gözlerinden süzülen yaş, hıçkıra hıçkıra ağladığını söyler gibiydi!..

Bu gizliliğin arkasında hep Eskişehir özlemi vardı...

Ve de bir gün "Kimlere kaldık len oğlum!" diye patlamıştı:

"Yazık ki yazık! Yılmaz'ın bari gıymetini bilin. Yarın o da kaçar giderse Eskişehir'e yazık olur!.."

………

Büyükreşen'in Cumhurbaşkanlığı'na aday gösterilmesinin konuşulduğu günlerdeyiz...

Gider mi?

Bilemiyoruz...

Ama Orhan Hoca'nın dediği gibi, onun "gıymetini" çok iyi biliyoruz...

Ve de Eskişehir'e verdiği değeri...

"Ömürlük sevda bırakılır mı?"

 

Kolsuz Yaşar'dan

Bilgisayar önce masaüstüne, sonra dizüstüne, daha sonra da cebimize girdi.

Eğer böyle devam ederse, gireceği yerin düşüncesi bile ürkütüyor beni abi!..

 

Kıssa-dan

Devlet, hukuka ancak istediği için, istediği zaman ve istediği ölçüde boyun eğiyorsa, aslında hiç boyun eğmiyor demektir.

Duguit

 

Günün Sorusu

Büyükler neden büyüktür?

Yanıt:

"Biz dizlerimizin üstüne çökmüşüz de ondan. Artık ayağa kalkalım..."

Stirnera

 

Günün Sözü

Önce doğruyu bilmek gerekir, doğru bilinirse yanlış da bilinir... Ama önce yanlış bilinirse doğruya ulaşılmaz...

Farabi

 

Günün incisi

Yemek mideye bir gereklilik, içmek ruhsal bir ihtiyaçtır...

Claude Tıllıer

 

Günün Balı

Rüyalarınızın gerçekleşmesini istiyorsanız, öncelikle uykudan uyanmanız gerek...

A. Siegtried

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi