Aslında ülke gündemi ile pek yazı yazmıyorum. Ayda yılda çok önemli bir konu oldu mu sessiz kalmamak adına yazıyorum. Ama bu kez herkesin! Canı felaket yandı. Maliye Bakanlığı'nın, bütçe hedeflerindeki sapma nedeniyle bir süredir üzerinde çalıştığı tedbir paketini uygulamaya koydu. Akaryakıt ve alkollü içkide vergiler artırıldı, tapu harçları zamlandı. Daha bitmedi. Diğer zamlar yolda. O zamları da alıştıra alıştıra yapacaklar.
Sırada elektrik, doğalgaz, kömür, şeker v.s. gibi zamlar var. İnsanlar tam bu zamlara alışmışken, arkasından sıradaki zamlar gelecek. Uygulanan program, bütçede oluşan olumsuzlukların yükünü vergisini peşin ödeyen, vergi kaçırma imkânı olmayan ücretlilere yıkmakta, alım gücünü düşürmekte, sefaleti artırmaktadır.
Yıllardır hep aynı taktik. ‘Adil Düzenciler, ‘milli görüşçüler’,’sosyal demokratlar’ ve ‘Adalet ve Kalkınmacılar’ da hep bütçe açığını kapatmanın tek çaresi olarak vatandaşları gördüler. Olan sabit ve dar gelirlilere oluyor. Nasıl olsa hazır kaynak onlar. “Sigara-içki den vazgeçemiyorlar. Arabaya da artık ihtiyaç oldu. Herkes başımı sokacak bir evim olsun diye mücadele ediyor.” Öyleyse bunlara zam yap veya ÖTV’sini yükselt işte kaynak tamam..
KAŞIKLA VERDİKLERİNİ
KEPÇEYLE GERİ ALDILAR
Yılbaşında emekli maaşıma aylık gelen zam yanılmıyorsam ortalama 30 TL falandı. Yılbaşından bugüne kadar 9 ay geçti. Demek ki 9 ayda toplam 270 Türk Lirası artı olarak cebime girmiş. Birde çıkanlara bakalım. Doğalgaz ve elektriğe üst üste iki kez zam yapıldı. Akaryakıta kaç kez zam yapıldığını unuttum. Geçtiğimiz hafta 10 kuruş 10 kuruş olmak üzere iki kez fiyatı düştü. Şaşırmıştım. ÖTV zammı yapılacağından akaryakıtın fiyatının 5 lirayı geçmemesi düşünülerek indirim yapılmış. Yeni yıla girerken benzinin litresinin 5 lirayı bulacağı hatta geçeceği inancındayım. Ekmek zamlandı. Marketlerdeki gıda maddelerinin etiketleri kaç kez değişti. Yağ fiyatları aldı başını gidiyor. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Bir hesapladım, yılbaşından bu yana emekli maaşıma gelen 270 liralık maaş artışı cebimden çoktan çıkmış. Sözde emekli maaşıma zam yapılmıştı. 2013 yılında da bu hesaplama değişmeyecek. Yine 30-40 lira emeklilerin maaşıma zam gelecek. O da yılsonuna kadar ceplerden çekilecek. Hatta fazlası alınacak. Yine kaşıkla verilen kepçeyle geri alınmış olacak.
NİYE HEP KAYNAK HALK GÖRÜLÜYOR?
Ne zaman açık delik kapatılacak çare halk olarak görülüyor. Yoksulluk sanılanın ve söylenenin aksine hızla artıyor. 2010 yılında yoksul sayısı 16 milyon 963 bin kişiye ulaştı (TÜİK’in rakamları).2012 yılının tahmini olarak bu sayı 18 milyon olacak. Asgari ücret 22 günlük beslenmeye yetiyor. Emekli maaşı sadece beslenmeye 27 gün dayanıyor. 9 yılda tutuklu ve hükümlü sayısı yüzde 113 arttı. 10 yılda boşanmalar 32 binden 118 bine çıktı.
-Vatandaşın yüzde 63’ü et ve balık yiyemiyor. OECD rakamlarına göre Türkiye’de günde 1.25 doların altında yaşayan kişi sayısı ise 2007 ve 2008 yıllarında nüfusun yüzde 2'si, yani 1 milyon 400 bin dolayında kişi. Yani bunlar aç. 2009-2012 yılları arasında toplam 7,5 milyon aileye yapılan yardıma rağmen bu oran arttı.
-Vergiler ve zamlar halkı canından bezdirdi. 2002-2012 yılları arasında sadece ÖTV benzinde yüzde 138, motorinde yüzde 144, LPG’de yüzde 227, otogazda yüzde 125,4, doğalgazda ise tam yüzde 360 artış oldu. Yine aynı dönemde elektrik fiyatları yüzde 105,2 oranında artış gösterdi. Son 1 aydaki artışlar buna dahil değil.
Aynı dönem maaş ücretlere yapılan toplam zam ise yüzde 40’ı geçmiyor. Sadece ekmeğin fiyatı 9 yılda yüzde 130 artış gösterdi.
Türkiye resmi rakamlara bile baktığınızda (yüzde 9,8) işsizlik oranıyla OECD raporlarına göre “Hindistan” ve “Peru” ile aynı sırada.
Dünyanın birçok ülkesinde yüzde 30-35 arasında olan dolaylı vergilerin toplanan tüm vergiler içerisindeki payı, Türkiye’de yüzde 65 oldu ve adaletsiz vergi tahsilâtında dünyanın sayılı ülkelerinden biri haline gelindi. Vatandaşların tamamından eşit miktarda vergi alınması anlamına gelen dolaylı vergi, zenginden de fakirden de aynı miktarda vergi alınmasına ve büyük bir adaletsizliğin doğmasına neden oluyor.
Bu halimize şükredelim. Beterinde beteri var!
*-*********
FIKRA:
Akıl hastanesinde deliler bir araya gelip kaçış planı yaparlar. Elebaşları planı anlatır:
“Büyük bir kütük bulup, önce birinci kapıyı, sonra ikinci ve en son da üçüncü kapıyı kıracağız. Sonra da herkes başının çaresine bakıp kaçacak.”
Sabah olunca bir kütük bulup doğruca birinci kapıyı kırarlar, ikinci kapıya koşup onu da kırdıktan sonra üçüncü kapıya yönelirler. Üçüncü kapının açık olduğunu gören elebaşları umutsuz konuşur:
“Arkadaşlar plan bozuldu, geri dönün.”
*-*******
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...