Bunun Adı Beceriksizlik!

Osman Cemoğlu yazdı

4 Eylül 2015 23:57
A
a
Sütiş Eskişehir
Adı Letonya…

Avrupa’nın kuzey doğusunda, Baltık Denizi’ne kıyısı olan yaklaşık 2 milyon 300 bin nüfuslu küçük bir ülke. 1990’lı yıllarda Sovyetler Birliği’nin parçalanması üzerine 21 Ağustos 1991tarihinde bağımsızlığını ilan etmiş, özgürlüğünü bile 24 yıl önce kazanmış bir ülke…

 Eski Sovyet Bloku ülkeleriyle Doğu Avrupa arasında önemli bir geçiş noktası olduğu için milli gelirinin yüzde 60’ını ticaretten sağlıyor. Kişi başına düşen milli gelirleri ise yaklaşık 10 bin dolar…

Başkenti 800 bin nüfuslu Riga. Düzlüklerden oluşan topraklarının büyük bölümü çayırlarla ve ormanlarla kaplı… 

***

Ve karşısında 80 milyona yaklaşan nüfusuyla, futbolu neredeyse ibadet gibi gören kocaman bir ülke Türkiye…

Transfer döneminde milyon eurolara burun kıvıran, leb-i derya villalarının önünde demirleyen yatlarında meşk akşamlarını doyasıya yaşayan…

Lamborghini, Aston Martin, Ferrari gibi o cefakar taraftarın ancak televizyonlarda ve gazetelerde görebildiği pahalı markalara binmeyi prestij sayan…

En küçük eleştiriye tahammül edemeyen çakma imparatorların…

Hemen her maçta tribünleri irrite etmekle yetinmeyip, taraftarların arasına kin ve nefret radyasyonu saçan futbol gladyatörlerin pervasızlığına seyirci kalan yöneticilerin…

Her olanağa sahip olmasına rağmen, hücrelerine kadar sirayet etmiş eyyamcılıktan bir türlü kurtulamayan küçük federasyonların büyük ülkesi Türkiye…

***

İşte bu iki ülke Perşembe gecesi 2016 Avrupa Grup Eleme maçlarında karşı karşıya geldi.

Brezilya, Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya, Fransa ile değil, bu küçük ülkeyle tarihimizde 6’ncı kez karşılaşıyoruz…

İstatistik inanılır gibi değil.  Letonya’yı bu 6 maçın ilkinde 22 Haziran 1924’te oynadığımız özel maçta 1 kez yeniyor kalan 5 maçın 1’inde yeniliyor 4 kez de berabere kalıyoruz…

Yani istatistik bilimi bile Türkiye’yi sınıfta bırakıyor…

***

Oysa rakip için yalnızca prestij, senin için hayati anlam taşıyan bir maç. 2016 Avrupa Şampiyonası iddiasını devam ettirebilmek için mutlak kazanılması gereken maç…

“Türkiye Futbol Federasyonu” BJK, FB ve GS gibi kulüplerin gözü, birbirleriyle dalaşmaktan başka kimseleri görmediği ve ulusal heyecanlarını yitirdiği için maçı Konya’ya alıyor…

40 bin taraftarın büyük tezahüratı altında İsveçli Hakem “Johannesson”un düdüğüyle gol kaçırma yarışına başlayan Ayyıldızlılar Letonya kalecisi “Vannnis” karşısında çaresiz kalıyor…

Panik yok! Zayıf rakip karşısında beklenen goller nasıl olsa ikinci devrede gelecek. Fakat o da ne? Gol kaçırma fragmanları ikinci yarıda da bütün hızıyla devam ediyor…

 Umutların giderek yitirildiği anlarda “Selçuk”un 78. dakikada olmayan bir pozisyonda attığı gol takıma kısa süreli mutluluk sarhoşluğu yaşatsa da Letonya’lı “Sabala” oyunun 90. dakikada attığı şok bir gol ile mutlu biteceği sanılan geceyi kâbusa çeviriyor…

***

Maç bitmiştir. Bütün ülke hayal kırıklığı yaşamaktadır…

Milli Takım 2016 Avrupa Şampiyonası’ndan bir adım daha uzaklaşır…

Türkiye Futbol Direktörü unvanıyla mikrofonların başına geçen ve ciddi bir özeleştiri yapması beklenen “İmparatore Terim”  her zamanki antipatik mimikleri ve megaloman tavırları ile faturayı maçın İsveçli hakemine keser…

Süper Ligde hemen her takımın yenebileceği vasat bir takımı hayati bir maçta yenemiyorsan, onlarca golü büyük bir hovardalıkla kaçırıyorsan üstüne üstlük 90’da bu takımdan gol yiyorsan bence bunun tek bir açıklaması olabilir;

“Beceriksizlik!”

***

Bunlar sanki iyi günlerimiz…

“TFF”nin bu yıl başlattığı 14 yabancı futbolcu kuralının, futbolumuza ve ulusal takımlarımıza vereceği zararın ve vuracağı darbenin ipuçları çok erken gözüktü…

 Görünen köy klavuz istemez…

Bu gidiş hayra alamet değil! 

Önce “milli heyecanımızı,  sonra da futbolumuzu” kaybediyor gibiyiz…

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi