Bunlarla nasıl eğleniyorsunuz?

Aynen bu başlıkla sormuş haberi yapan arkadaşlarımız.
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin eğlence mekânlarında yaptığı arama sonrasında fotoğrafta gördüğünüz kesici ve öldürücü aletler teşhir edilmiş. Bunlar yetmiyormuş gibi, bir de toplu kumar oynamak üzere hazırlanmış araç gereçler var fotoğraf karelerinde…
İnsanlar hiç çekinmeksizin üzerlerinde taşıdığı silahlarla, kesici aletlerle eğlence yerlerine gidebiliyorlar! Hele bir de ağzına içmeyip başka yerlerine içiyorlarsa gecenin finali elbette ki nahoş oluyor...
Vay sen misin bana yan bakan?
Sen benim kim olduğumu biliyor musun?
Bu hesapla beni mi kazıklayacaksın ulan cümleleri sonrasında ortalığı savaş alanına döndüren çakma mafya bozuntuları, demir parmaklıklar arkasına tıkılırken de “kader kurbanıyız” acındırması ile objektiflere Küçük Emrah gibi bakmayı hak sayıyorlar…
Şunu herkes net bilmeli!
Lümpen diye tanımlanan ve ideolojik anlamda gaz tenekesi gibi tıntın olan bu güruh otorite boşluklarının söz konusu olduğu dönemlerde altın çağını yaşar. Uyuşturucu ve bunu organize eden mafya bozuntuları da sever böylesi puslu zamanları. Ülkemizin uzun yıllar terör pençesinde didindiğini herkes biliyor. Böylesi bir ortamda bu kan emicilere de gün doğuyor işte! Dikkatlerin terörle mücadeleye çekildiği, siyasi kavgaların tavan yaptığı, dindar-kindar ayrılıklarının ölümcül boyutlara vardırıldığı anlarda ortam bu yamyamlara yarıyor işte. Eğlence sektörü adı altında kimi kuruluşlar, içlerine sızan bu kolaycılardan(para için her şeyi mubah sayan onur yoksunlarından) arınamadığı zaman kendileri de zan altında kalıyorlar ister istemez! Çünkü bu mafya bozuntuları, eğlence sektöründe bulabiliyorlar demek ki aradıkları zemini. “Çok güzel hareketler bunlar” tekerlemesini en rahat bu ortamda söyleyebiliyorlar!
Eskişehir’de polis ekipleri, eğlence mekânlarında yaptıkları aramada birçok suç aleti buldu. Yenibağlar ve Hoşnudiye Mahallesi'nde iki ayrı eğlence merkezinde savcılık izni ile arama yapıldı. Yapılan aramalar sonucunda her iki mekânda 3 adet tabanca, 1 adet ruhsatsız av tüfeği, 3 adet sallama türü bıçak, 1 adet ucu topuz haline getirilmiş sopa, 1 adet demir boru, 9 adet biber gazı, 10 adet hap ve silahlara ait kullanılmamış fişekler ele geçirildi. Vural Sokak'ta bir dernek binasında kumar oynatıldığı bilgisine ulaşan Asayiş Şubesi ekipleri kumar oynayan 66 kişiye ilgili kanun gereği 219'ar lira ceza kesti. Dernek(!) başkanını da gözaltına aldı diyor haberde…
Yurdumuz genelindeki olumsuz tablodan(konjonktür) Eskişehir de nasibini aldı. Yıllar öncesinden günümüze, az önce saydığım kötü haberler sıkça duyulur oldu. Geçtiğimiz yıllarda sıkça yazdım “Eskişehirli neden bıçak taşımayı sever” diyerek. O yıllardan günümüze artık tabanca taşımayı da erkeklikten sayar olmuşuz demek ki!
Sayın Valimizin havai fişekler(gösterici patlayıcıları) ile ilgili kararını memnuniyetle karşılayanlar arasındayım. Bu konu ile ilgili çağdaş Eskişehirliler adına şükran duygularımızı da sunmuştum kendilerine. Lakin şu bir gerçek ki genelge sonrasından günümüze değişen ne oldu ben yine de takdirlerine sunuyorum. Örneğin 21 Ağustos Pazar gecesi biz yine evimizde sakince otururken olduğumuz yerden zıplamak durumunda kaldık. Ardı ardına patlayan bu gereksiz ve çağdışı eğlence fişekleri yüzünden gecenin onunda “olmaz olsun böyle eğlence anlayışı”  isyanlarındaydık…
İçimde taşıdığım umudu korumaktayım yine de. Sayın Valimiz bu kent için(dolayısı ile ülke için) faydalı kararlar alıp uygulayacaktır eninde sonunda. İşte tam bu bağlamda şunları da eklemeyi görev sayarım…
Özel araçlarımız dâhil hayatımızın her alanında silah taşımayı yaşam biçimi olarak kabullendik toplumca. Ve tüm samimiyetimle söylüyorum ki; genel bir aramada, her üç aracın birinde bir silah yakalanması olasıdır. Eğlence mekânlarına girerken bile bunu kıçının üstüne asarak girmeyi maharet sayan bu anlayışın insanları oldukça çok. Kesinlikle biliyorum bu yasalarla öncelikle caydırıcı olacak ama kentin babası(Valisi)konumunda bir güç olarak da birtakım yaptırımlar söz konusu olamaz mı? Bakınız, uyuşturucu deyince akla gelen semtler ve özel alanlar hemen çağrışım yapar beyinlerimizde. Bu bölgelerin ıslahı nasıl sağlanabilir? Örneğin “kentsel dönüşüm” diye dilimize bir zamanlar sıkça dolayıp, şimdilerde adını dahi anmadığımız kavram ne denli uygulanır! Sivrisinek aramak yerine, bataklık(yerel bazda olsun) nasıl kurutulur? Tüm sorularımın karşılığı anlamında ben Sayın Valimizden yana umudumu korumaktayım…
 
 
SİZİN SESİNİZ
 
Korna çalarak huzurumu çalma!
 
Duyarlı Hemşehrimiz M.Ömürlü yine bir Eskişehir klasiğinin artık sorgulanmasını istiyor. Buyurunuz…
                                                    ***
Kuralsızlıkta sınır tanımayanların başında ilk üç sıradalar kırmızı ışık ihlali, hızlı gitme, klakson korna çalma sabırsızlık saygısızlık daha birçok sayabiliriz. Klakson korna çalma konusunda çok şey söyleyebiliriz ama nedense araç başına geçtiğimizde herkesin yaptığı şikâyet ettiği korna klakson çalma bir alışkanlık mıdır? Bir hastalık mıdır bilinmez ama tek bildiğim herkesin şikâyet edip kendi yaptığı yanlıştır. Çalıştığım yer bir sokak hem de şehrin merkezinde istiklal mahallesinde bu sokakta saniyede araç geçer esnaflık yapıyorum bir araç durdu mu arkadakiler sanki ölmüşçesine acı acı korna basar. Psikolojimizi bozmaya hakkı yok! Son sözüm KORNA ÇALMA HUZURUMU ÇALMA diyorum bu projeye destek veriyor ve herkesin desteklemesini istiyorum. Resimdeki yer istiklal Mahallesi Santral Sokak korna çalmanın en çok yaşandığı yerlerden biri insanı çıldırtıyor...
 
 
OZANCA
 
Kalk!
 Üstümüze batının kirli gölgesi düşüyor, kalk
Doğuya dön yüzünü, güneşi uyandır
Yıldızları uyandır, kalk
Bozkırın rüzgârı acıtsın bedenini yalayarak
Suları uyandır kardeleni uyandır
Durmadan ağlayan iki göz kör olur, kalk
Kalk ey halk kalk ey halk kalk ey halk
Değilse laleler küsecek Sipil’de, kalk...
                                         Tuğrul KESKİN