Bülbül altın kafeste

(Bülbülü altın kafese koymuşlar, ah vatanım demiş.)
Evde muhabbet kuşu, kedi, köpek beslersiniz. Gariban yaratıklar size şirin gözüksünler diye bazen kılıktan kılığa da sokarsınız. Canınız sıkılır köpek gezdirirsiniz. Canınız sıkılır gider karşılarında konuşur, yemek ve su verirsiniz. Öyle ya evin tek hakimi sizsiniz. Kolay mı evde başkan olmak?
Tek söz hakkı sizindir. Kuralları siz koyar, uygularsınız. Kuş hele bir konuşmasın hemen gözden düşer. Köpek havlamaya başlayınca, derdini ifade edince kızarsınız. Bana engel olma, havlama, isteme, senin sorunlarını ben bilirim. Çare bulurum. Açtırma ağzımı, yumdurma gözümü… Ben arzu edince havlayacak, ben isteyince karın doyuracaksın. Haa bu arada sakın hastalanma, tedavi ettirecek ödeneğimiz yok. Malum çoluk çocuk masrafları bu ay fazlalaştı. Aşı parası da yok. Bu ay sana doğru düzgün yiyecek de yok. Kestim işte, bizden artanlarla idare edeceksin. Bak dinle, demokratik davranıyorum. Sokağa atmıyorum. Suyunu veriyorum. Arada sırada da gezdiriyorum. Daha ne istiyorsun? Otur haline şükret, sokakta donabilir, aç kalabilirsin. Özgür olursun ama başına neler neler gelir?
Ben sizleri korurum. Ölmemek için neye ihtiyacınız var bilirim. Size ne ben nerelerde geziyorum? Size ne ben komşunun köpeklerine neler alıyorum? Size ne benim malım mülkümden. Oturun oturduğunuz yerde. Ötmeyin, miyavlamayın, havlamayın… Mutlak itaat isterim.
Dünya böyle işte. Bazılarının büyük çiftlikleri var. Azgın besili hayvancıkları var. Sahip kime isterse saldırıyorlar. Hele habersizce onların yaşam alanlarına bir girin de başınıza neler gelecek bir görün. At bile sahibine göre kişnermiş.
Sonuçta şöyle söylesek hiç fena olmaz. Dünyanın bütün canlıları birleşiniz. Yaşam alanlarınıza ve yaşam şartlarınıza sahip çıkınız. Başkanların verdikleri ile yetinmeyip, kendi özgür dünyanızda, özgür iradenizle yaşam sürünüz. Kafese bir girdiniz mi, gelecekteki yaşamı anca hayal edersiniz. Dış dünya ile bağlantınız kesilir, olup bitenden haberiniz de olmaz. Lidere şarlatan olursunuz…