Bu ülkede hiçbir başarı cezasız kalmaz…”
Bu sözleri doğrulayan son eylemi de Bursaspor-Eskişehirspor karşılaşmasında gördük…
Bursaspor Başkanı “Recep Bölükbaşı” ve bazı Bursaspor taraftarlarının “Ertuğrul Sağlam” için yaptıkları küfürlü çirkin saldırı yukarıdaki sözlerin haklılığını bir kez daha kanıtladı…
“Ertuğrul Sağlam” ki gerek sporculuk gerekse teknik direktörlük döneminde adı hiçbir skandala karışmamış, hiçbir kişi ve kurumla polemiğe girmemiş, çalıştığı takımların hiçbirinden ihtilaflı olarak ayrılmamış, hiçbir kulübü sözleşmesi bitmeden yüzüstü bırakıp gitmemiş bir hoca…
“Adam” sözcüğünün anlamını yitirdiği, gözü, başı oynayanların prim yaptığı çirkef tarlasında ender yetişen bir orkide olarak kalabilmiş bir “adam”…
Futbolun yanı sıra sosyal sorumluluk projelerinin bayraktarlığını yapan gerçek bir beyefendi, bir karakter anıtı…
“Fatih Terim, Mustafa Denizli” gibi hocaların sicilinde dahi yazmayan bir büyük başarının mimarı, bir Anadolu takımını zirvelere çıkarıp çimler üzerine kramponla destan yazmış bir futbol fenomeni…
İşte Eskişehirspor ile Bursaspor arasındaki en önemli fark…
Bir tarafta EsEs’i Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası sahibi yapan “Abdullah Gegiç” diğer tarafta Bursa’ya en büyük onuru yaşatmış “Ertuğrul Sağlam”…
İlki Eskişehirspor’dan ayrıldıktan sonra birçok takımı çalıştırmış ama hâlâ Eskişehirlilerin yüreğinde yaşayan efsane….
İkincisi sevgi ve saygı gibi beşeri değerlerini yitirmiş bir camianın önemli bir futbol adamına gösterdikleri vefa (!)
Büyük olmak ne yazık ki şampiyonluklarla, kupalarla olmuyor…
Büyük şehir, büyük takım, büyük adam olmak için bazı özelliklerin olacak…
İşte iki şehir, iki takım, iki hoca…
Artık kararı siz verin…
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...