Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde 20 kuruşluk yemek zammını protesto etmek için bir avuç öğrenci Özel Güvenlikçilerden dayak yediler diye Eskişehir ayağa kalktı. Kimileri Özel Güvenlik görevlilerini linç etti kimileri ise Rektör Hasan Gönen’i.
Oysa bu işte birilerinin parmağı vardı. Kimlerin olduğu konusunda kamuoyunda birçok isim konuşuluyor. Hedeflerinin en sakin üniversite olan ESOGÜ’yü karıştırarak görüntüyü silmek ve Rektör Hasan Gönen’ini de bu olayların baş sorumlusu ilan etmek. Yani bir taşla iki kuş vurmak gibi.
Gerçekten de eğer amaç buysa, bu amaçlarına kavuştular! Hem ESOGÜ’ye hem de Rektör Hasan Gönen’e yaraladılar!
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ndeki Özel Güvenlik Görevlileri ile öğrenciler arasında yaşanan tatsız olaylar sanki birilerinin ekmeğine ballı kaymak sürdü. Basın açıklaması yaparak Rektör Hasan Gönen’i sanki özel güvenlik görevlilerine öğrencileri ‘dövün’ diye talimat vermiş gibi kamuoyunu öyle bilgilendirdiler.
Sonrasında öğrencilerin Anadolu Üniversitesi öğrencilerinin de destek verdiği bin öğrencinin katıldığı protesto eylemine katılan Eğitim-Sen ve Eğitim-İş ile CHP İl Başkanı Erman Gölet’te, öğrencilere destek verdiler.
‘FAŞİST VE İŞGALCİ TÜRKİYE’ DİYEN
ÖĞRENCİLERİ NİYE KINAMADINIZ?
Gelelim madalyonun diğer yönüne. Önceki gün Anadolu Üniversitesi’nde bir gurup öğrenci sözde PKK bayrağı altında halay çekerek bebek katili Abdullah Öcalan için özgürlük ve sözde Kürdistan’ın bağımsızlığı istediler. Daha sonra bir öğrenci yarım yamalak Türkçesi ile elinde muhtemelen birilerinin hazırlayıp verdiği metni okudu.
Metinin içeriğini gazetemiz yazarlarından ‘Kent Ozanı’ programı yapımcısı Şinasi Kula ile birlikte dinlerken adete tüylerimiz diken diken oldu. Öfkelendik. Hatta kendi topraklarımızda bize ‘işgalci’ denilmesine tahammül edemeyerek, ağzımızdan istem dışı hiçte hoş olamayan sözler çıktı.
Türk Cumhuriyeti ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede kutlanan ‘baharın müjdesi, birlik beraberliği anlatan’ Nevruz için bakın ne diyor Apo’ya destek veren öğrenci:
‘Faşist ve işgalci TC’yi son kez uyarıyoruz. Bu sizin son şansınızdır. Kürt halkı üzerinde imha siyasetine son verin, aksi taktirde direniş ateşini yakan gençler sizi de yakacaktır.’
CHP VE EĞİTİM SENDİKALARI BUNA NE DİYECEK?
Şimdi ESOGÜ’de öğrencilere karşı özel güvenlikçilerin yaptığı hareketi kınayan Eğitim-Sen, Eğitim-İş ve CHP İl Başkanlarına sesleniyorum.
Bu öğrencinin söyledikleri sizi rahatsız etmedi mi?
Yoksa hoşunuza mı gitti?
Yaşadığınız, çoluk çocuğunuzun yaşadığı, bu devletin verdiği parayla karnınızı doyurduğunuz TC Devleti faşist ve işgalci mi?
Rahatsız olduysanız neden iki satır açıklama yaparak bunu söyleyen ve bu sözlere alkış tutan gençleri kınamadınız?
Ben ve benim gibi pek çok kişi rahatsız oldu.
Siz bu sözleri kınamadığınıza göre destek veriyorsunuz anlamı çıkar.
O zaman Osmangazi Üniversitesi Rektörüne söylediğiniz sözleri geri alın.
Ona haksızlık yapmış oldunuz söylediklerinizle.
Sadece Eğitim-Sen, Eğitim-İş, CHP değil. Diğer sivil toplum kuruluşları neden sessiz kalıyor. Yoksa bu öğrencinin söylediği ‘işgalci TC’ sözü sizi rahatsız etmedi mi?
Resimaltı: ÖĞRENCİ ATEŞİN ÜZERİNDEN ATLARKEN
*-*********
eskişehir dendimi akarsu bile duruyormuş
Dün 10 yıldan beri İstanbul’da yaşayan arkadaşım, aile dostum telefon etti. Yaşadığı bir olayı anlatınca Eskişehirli olarak bende gururlandım.
“Sadi bugün yaşadığım bir olayı seninle paylaşmak istiyorum. Babam kalp rahatsızı. Eskişehir’de birkaç hekime gitmiş. Teşhis koymuşlar. Kalp damarlarının ikisi tıkalı. Eskişehir’de ameliyat olmaktan korkmuş. İstanbul’a geldi. Bende araştırdım Özel Kadıköy Florence Nightingale
Hastanesinde Eskişehirli Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Yavuz Beşoğul var dediler. Telefonunu buldum. Telefon edip randevu aldım. Kendimi tanıtınca Eskişehirli olduğumu söyleyince daha çok yakınlık gösterdi. ‘Eskişehirli olursa akan sular durur. Gereken neyse yaparım’ dedi. Ameliyattan korkan babamı ikna etti ve ameliyatını bayıltmadan yaptı. İstanbul’da Eskişehirli bir hekim, dost bulmak bizim için bir şans. Ameliyattan sonra araştırdım Eskişehir’den çok sayıda hasta geliyormuş kendisine. Bırakın Eskişehir’i Türkiye’nin pek çok ilinden bile Eskişehirliler gelip tedavi oluyorlarmış. Yaptıkları Türkiye’ye yayılmış benim çok geç haberim oldu”.
Prof. Dr. Yavuz Beşoğul Eskişehir’deyken hastalarıyla yakından ilgilenirdi. Kendisinden bu şekilde bahsedilmesi bir Eskişehirli olarak beni de mutlu etti.
Florence Nightingale gibi bir hastanesi demek ki bu tür hekimleri seçerek ünlenmiş, isim yapmış.
Resimaltı: Prof. Dr. Yavuz Beşoğul
*-********
FIKRA:
Genç ve güzel sarışın, alış veriş merkezinin beyaz eşya reyonuna girer ve satıcıya sorar;
- ''Şu küçük televizyonu almayı düşünüyorum, fiyatı nedir?''.
- ''Kusura bakmayın hanımefendi sarışınlara satış yapmıyoruz''.
Genç kadın sinirlenir, evine gider, saçının rengini değiştirir ve ertesi gün mağazaya geri gelir, aynı satıcıya yaklaşır;
- ''Şu küçük televizyonu satın almak istiyorum'' der.
- ''Kusura bakmayın hanımefendi sarışınlara satış yapmıyoruz''.
Kadın iyice sinirlenmiştir, soluğu bir kuaförde alır, bu defa köklü bir değişiklik yapar, hatta makyajından, göz rengine o tam bir esmer bombadır artık.. Aynı mağazaya gider, aynı satıcının yanındadır ertesi gün;
- ''Şu küçük sevimli beyaz renkli televizyon ne kadar?''.
- ''Kusura bakmayın hanımefendi, sarışınlara satış yapmıyoruz''.
- ''İnanmıyorum, nasıl anladınız sarışın olduğumu, üç gündür kendimi esmere çevirmek için yapmadığım kalmadı''.
- ''Hanımefendi 3 gündür satın almaya çalıştığınız şey mikrodalga fırın''...
*-********
*-******
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...