Fark etmişsinizdir mutlaka. Uzun süredir gerek yazılarım gerek ise sosyal medya paylaşımlarımda Eskişehirspor’dan bahis açmıyorum
Fark etmişsinizdir mutlaka. Uzun süredir gerek yazılarım gerek ise sosyal medya paylaşımlarımda Eskişehirspor’dan bahis açmıyorum.
Bunun sebebi içinde bulunduğumuz durumun gerçekçiliği ve bunalımı kadar Eskişehirspor özelinde tekrarlanan sözlerin artık zülfiyare dokunmaktan bile aciz kalışıdır.
Ancak Trabzon cephesinin son günlerde Eskişehirspor’a karşı söylem ve tavırları karşısında susmak, Trabzon yöneticileri de dâhil geniş bir kitlenin Eskişehir’e karşı iftira hakaret sayılan açıklama ve paylaşımları sonrasında sessiz kalmak istemedim.
Bakın birkaç gündür 3 milyon küsür borç için Eskişehir’e tüm mecralarda deyim yerindeyse sallayan, izansız laflarla tüm şehri rencide etmeye çalışan, yöneticisi, iş insanı, spor adamı, seyircisi, trol hesapları hep birlikte kamuoyu oluşturma çabasında olan bir Trabzon güruhu var.
Hatta Eskişehirspor imzayı alırsa Trabzon kulübüne olan borcu sıfırlanıyor zannedecek kadar da durumdan bihaberler.
İşin kötü yanı algı konusunda kendilerini o kadar kaptırmışlar ki, yukarıda kendi söylediklerine aşağıda kendileri inanıyor ve herkes böyle düşünsün istiyor.
Eskişehirspor şike yapmış, paralar almış, Trabzon bu yüzden şampiyonluğu kaybetmiş gibi kendi başarısızlıklarını örtecek argüman arayışındalar.
Bunu da hakarete veren söylemler, aşağılayıcı sözler ve söylemlerle yaparak kin ve nefret tohumları ekiyorlar.
Eskişehir taraftarı elinden geldiğince gereken cevabı vermeye, bu algı operasyonundan camiayı kurtarmaya mücadele ediyor. Ancak Eskişehirspor’dan maddi desteğini esirgeyen kitle ne yazık ki manevi destek konusunda da kafasını kuma gömmüş durumda.
Bu şehrin yönetiminde olan siyasiler, bürokratlar, spor adamları, geniş kitlelerce tanınan isimler ayırt etmeksizin söyleyim Trabzonlular kadar cesur değiller. Kusura bakmasınlar ama kibar olacağım derken bu şehre yapılan hakaretlere tek satır ses çıkartmıyorlar.
Hal böyle olunca Trabzon cephesi de kendini unutup başka camialara ahlak dersi vermeye kalkıyor.
Bakın bu sadece spor artık bir şehir onurudur. Şehir meselesidir. Şehrinizi seviyorsanız BİR zahmet konuşacaksınız. Çıkın konuşun , biraz da siz hesap sorun yahu. Bu şehir insanlarına en azından manevi olarak yalnız olmadıklarını hissettirin.
Fenerbahçe’yi yenemediği için Eskişehirspor’a şike yaptı diyen Trabzon Fenerbahçe’yi yenmediği için şike mi yaptı? Deyin.
Bursa’nın mucizelerle ligde kaldığı ve Rize’nin küme düştüğü o son maçta neler yaşandı. Kendi taraftarları ve camianın önde gelen isimlerinin bile kayıtlara yansıyan konuşmaları söylemlerini unuttuk mu? Deyin.
Hepimizin vergileri ile Trabzonspor’a verilen destekler. Devlet kurumları ve Belediyelerin fahiş fiyatlı loca satışları diye başlayan bir sürü tepki çeken şey yaşanmadı mı? Bakan Berat Albayrak’ın da açıkladığı bu destekler unutuldu mu? Deyin.
Şehrine sevdalı bazı avukatlar da bir zahmet bu hakaret ve töhmet altında bırakan açıklamalar karşısında hukuki mücadeleye girişsinler. Tepkisiz, ikrar eder gibi izlemesinler bu yaşananları.
Bir de gerekirse bir lig daha düşelim, gerekirse 10 sene daha buralarda olalım ama ne yapalım, ne edelim bu borcu kuruşu kuruşuna ödeyelim. Ödeyelim ki bir daha bu fütursuz söylemlerle muhatap olmayalım.
Kaldı ki işte tüm bunları unutmamak, tüm bunlara gün gelir devran döner diyerek en güzel cevabı verebilmek adına bu takımı yaşatalım.
İçimizde bir süredir sönen ateşi bu motivasyonla harlayalım. Anadolu’yu hor gören zihniyete meydan bırakmamak için toparlanalım.
Kışı geçirelim ama Ayaz hep aklımızda olsun …