Bu şehir başka şehir!

<w:LatentStyles DefLockedState="false" DefUnhideWhenUsed="true" DefSemiHidden="true" DefQFormat="false" DefPriority="9

9 Ağustos 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir

Ramazan’da oruçta tuttuğum için ilk 5-6 gününde iftarımı eşim ve çocuklarımla birlikte yaparım. Daha sonraki günler davet edildiğim iftar sofralarında iftar yapmayı yeğlerim. Kalabalık içerisinde iftar yapmak hoşuma gidiyor.

Geçtiğimiz Cumartesi günü herhangi bir iftar daveti yoktu. Gazeteden çıktım, tramvaya bindim eve gidiyorum.

Cep telefonum çaldı.

Çok samimi olduğum bir arkadaşım arıyordu. Her Ramazan’da kendisiyle birkaç kez birlikte iftar yaparız. Telefonu açtım. Hal hatır sorduktan sonra hiç aklıma gelmeyen bir teklifte bulundu.

İFTAR ÇADIRINDA ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ

“Eğer başka bir yere söz vermemişsen gel bu akşam iftarımızı Odunpazarı Belediyesi’nin Osmangazi Üniversitesi’nin karşısında kurduğu iftar çadırında yapalım. Değişiklik olsun”

Önce yapılan teklife biraz şaşırdım. Belediyenin iftar çadırında iftar yapmak. Nasıl olur falan diye 15-20 saniye kadar düşündüm.

Tamam, teklifini kabul ediyorum”dedim. Tramvay durağında buluştuk. Son durakta inerek iftar çadırına doğru yürüdük. İftar çadırına yaklaştığımızda önünde uzun bir kuyruk vardı. Çadırın yanına geldiğimizde sırada bekleyenlerin yüzde 90’nının öğrenci olduğunu gördüm. Kız-erkek karışık.

Şaşırdım doğrusu.

Ağustos ayında Eskişehir’de üniversite öğrencisi var. Geçmişte bu aylarda Eskişehir’de parmakla sayılırdı üniversite öğrencileri.

İftar çadırında iftar yapmak için sıra beklerken önümüzdeki ve arkamızdaki öğrencilerle sohbet etme imkanımız oldu.

ESKİŞEHİR’İ ÇOK SEVDİK,

BURAYA YERLEŞECEĞİZ

Önümüzdeki üç öğrencinin Çankırı, Sivas ve Amasya’lı olduklarını öğrendim. Arkamızdaki üç öğrenci de Çanakkale, Gümüşhane ve Vanlı.

“Okullar tatil. Bu yaz gününde Eskişehir de ne işiniz var? Memleketinize niye gitmediniz?” diye sordum.

4’ü Osmangazi ikisi de Anadolu Üniversitesi öğrencisiymiş.

Yaz okullarına kalmışlar.

“Biraz daha çalışıp doğrudan geçip memleketinize gitseydiniz. Ananızın-babanızın yanında olsaydınız kötümü olurdu?” dedim.

Abi memleketimiz küçük. Dön dolaş yarım saat sonra yine aynı yere geliyorsun. Vakit geçmiyor. Yaz okuluna bile bile kalıyoruz. Eskişehir’den ayrılmayalım diye. Eskişehir’i çok seviyoruz. Eskişehir 24 saat canlı bir şehir. 24 saat boyunca şehir kıpır kıpır. Mezun olduktan sonra keşke Eskişehir’de iş bulabilsek de yerleşsek. Eğer böyle bir imkan bulursak ailemizi de Eskişehir’e getiririz.”

Ayrıca şunu da yazmazsam haksızlık etmiş olurum.

Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı’ya teşekkür ettiler. İftar çadırı sayesinde günde en az 5 Lira ceplerinde kalıyormuş. Ramazanda karlı olduklarını söylediler.

Tabii ki bu övgüleri duymak Eskişehirli olarak beni gururlandırdı. İçinde yaşayanlar olarak şehirdeki değişimi gözümüz alıştığı için fark edemiyoruz. Ama özellikle şehir dışından gelenler, eğer geçmiş yıllarda biraz da Eskişehir’de kalmışsa o değişim ve gelişimi çabuk fark ediyorlar.

Bu şehirde yaşayıp da beğenmeyenlere, öğrenci kardeşlerim anlattıkları kapak olsun!


**-*********

 

Futbolcular ve teknik kadro isterse turu geçerler

 

Avrupa hayalimiz gerçek oldu. Nerede ise yarım asır sonra yine Avrupa’da Eskişehirspor. Bu gurur, bu heyecanı birileri ikinci, birileri ise ilk kez yaşıyor.

UEFA Kupası, diğer bir adıyla ‘Avrupa Kupası’ birinci turunda Eskişehir’de önce Saint Johnstone’yi 2-0 yendi Es-Es’ler. Rövanşında İskoçya’da 1-1 berabere kaldık. Bu turu geçtik. Üçüncü ön eleme maçında ise bu kez rakibimiz Avrupa’nın güçlü takımlarından Marsilya oldu.

Eskişehir’deki ilk maçta ilk yarı biraz korkak oynamasaydık. Yakalanan fırsatlar gol olsaydı Marsilya’yı da rahat yenebilirdik. Gözümüzde büyütmüşüz. İkinci yarıdaki futbol ile Marsilya’dan aşağı bir takım olmadıklarını gösterdi Kırmızı-Siyahlı formayı giyen futbolcular.

Bugün Fransa’da Marsilya karşısında 1-1’in rövanşını oynayacak Es-Es’ler. Bu maçta, Eskişehir’deki ilk maçın ikinci yarısında ortaya koydukları mücadeleci ve hırslı futbolunu oynarlarsa, Marsilya’dan da tur atlayarak döneceklerine inanıyorum.

Yeter ki benim kadar futbolcular ve teknik kadroda inansın.


*-******

 

FIKRA:

ORUÇLUYUM

 

Tilki ormanda dolaşırken ağaca asılı bir but görmüş. Tam alacakken altındaki tuzağı fark etmiş ve beklemeye başlamış. O sırada yanına kurt gelmiş ve sormuş:
- Neden yemiyorsun?
- Oruçluyum.
Bunun üzerine kurt buta saldırmış ve kapana yakalanmış. Tilki de butu alıp yemeye başlamış. Kurt, sinirle çıkışmış tilkiye:
- Hani oruçluydun.
- Şimdi top attı, duymadın mı?

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi