Eskişehirspor'da Osman Taş'ın istifasının ardından oluşan belirsizlik devam ediyor. Herkesin aklında, "Şimdi ne olacak?" sorusu var
Eskişehirspor'da Osman Taş'ın istifasının ardından oluşan belirsizlik devam ediyor. Herkesin aklında, "Şimdi ne olacak?" sorusu var. Eskişehir'in ekseriyeti Yönetim Kurulu'nun içinden bir başkan seçmemesi, bunun yerine Kongre'ye gidilmesini arzu ediyor. Ben biraz farklı düşünenlerdenim. Eğer yeni bir Kongre'ye gidersek, yeni bir kriz doğurmuş oluruz. Zira biliyorsunuz ne zaman
Eskişehirspor Kongresi olsa, ortaya bir başkan adaylığı sorunu çıkıyor. Kimsenin Eskişehirspor'a başkan olmak istediği yok. Öncelikle işadamlarımızda para bitti. Hemen her gün – Sadece Eskişehir'de – kapanan bir işletmenin haberini alıyoruz. Bu koşullar altında işadamlarımız küçülürlerse başarılı sayılmalılar. Zira küçülerek kurtulmanın dışında, tamamen yok olma ihtimalleri de var. Her neyse... Ekonomiden bahsetmeyi başka bir yazıya bırakalım. Mesele şu ki bir kongre yapsak bile 'Para Babası' bir başkan bulamayacağız. Hatta belki de daha kötüsü olur, hiç başkan bulamayız. Şimdi mevcut Yönetim Kurulu kendi içinden bir başkan çıkartmak niyetinde. Hem Sayın Mehmet Şimşek, hem de Sayın Mustafa Topkaya, Eskişehirspor Başkanlık makamını dolduracak kalibrede isimler. Elbette Kongre'den güven almayan bir başkanın büyük sıkıntıları olur. Ancak tecrübelerimiz gösteriyor ki Eskişehirspor Kongreleri istikrar değil, istikrarsızlık doğuruyor. Bana kalırsa yöneticiler kendi içlerinden bir başkan çıkartma işini denesinler. Başarılı olup olmayacakları zaten bir ay içerisinde belli olur. Eğer başarısız olurlarsa bir ay sonra Kongre kararı alabilirler. Acele karar vermenin ve telaşlanmanın lüzumu yok...
Alper Potuk'un derdi
Nicedir Fenerbahçe'de eleştirilen Eskişehir evladı Alper Potuk'un büyük bir sorunu olduğunu öğrendik. Yaygın Basın'da yer alan bir habere göre milli futbolcumuzun babası Mustafa Potuk, kanser illetine tutulmuş. Alper'in bu yüzden futbola konsantre olamadığını, Fenerbahçeli yöneticilere gerekirse ücretinin düşürülmesine onay vereceğini öğrendik. Tam da Emirdağlı arslan kardeşimize yakışır bir davranış. Alper Potuk sadece zekası ve çevikliğiyle değil, güzel ahlakıyla da örnek alınacak bir sporcu. Bildiğiniz gibi genç yaşta para ve şöhret yakalayan futbolcuların bir kısmı şımarık olur. Bir futbolcunun, "Ücretimi düşürebilirsiniz" demesi sık görülen bir şey değildir. Ancak Alper Potuk üzülmesin; derdi veren Allah, dermanın da sahibidir. Doktorların çabaları ve Alper'i seven bütün Eskişehirlilerin dualarıyla babası Mustafa Potuk'un kısa sürede sağlığına kavuşacağına eminim...
Eskişehir'den yoğun katılım
Ülkemizin önemli sorunlarından biri de Kanadalı bir şirketin Kaz Dağlarında altın arayacak olması. Tabii altın çıkartmaya kimsenin itirazı olmaz. Yeraltı zenginliklerimizi değerlendirmeliyiz. Fakat her madencilik çalışmasının bir bedeli olur. Yeraltında olduğu gibi yerüstünde de zenginliklerimiz olduğunu unutmamalıyız. Kaz Dağları Türkiye'nin en kıymetli doğal zenginliklerini barındırıyor. Buralara kıymak vicdansızlıktan başka bir şey değil. Kaz Dağları'nın talan edilmesine karşı çıkan on binlerce insanın yürüyüş tertip ettiklerini gördüğümde gözlerim yaşardı. "Demek ki" dedim içimden, "Bu milletin evlatları, atalarının kendilerine bıraktığı değerlerin bilincindeymiş..." Dünyanın her tarafında devletler, doğal zenginlikleri vatandaşlarının yağma etmesini engellemeye çalışır. Ancak bizde bunun tersi oluyor. Vatandaş doğayı, kendi devletine karşı koruyor. Eskişehir'den de bu kutlu yürüyüşe katılan çok kişi oldu. Bunlardan birisi de Milletvekili Jale Nur Süllü'ydü. Ayakları dert görmesin. Bunun dışında Eskişehir'in sivil toplum kuruluşları da Kaz Dağları'na sahip çıkan yürüyüşe – neredeyse – tam kadro destek oldular. Onların da ayakları dert görmesin.