Bu oyun çok sertleşti

Hatta bunu rahatlıkla söyleyenleri duyuyoruz.

Bu olay,  ülkemiz adına büyük bir sorun.

Dikkat ediyor musunuz?

7 Haziran seçimlerinden sonra ortam yumuşayacağı yerde:

“Sertleşti.”

Ve “Kanlı Ankara” olayını yaşadık ulus olarak.”

***

Genel seçime şimdi iki hafta var.

Söz siyasi parti liderlerinde.

Göreceğiz:

“Sertleşecekler mi, yumuşayacaklar mı?”

Bunun için diyorum ki.

“1Kasım seçimleri mutlaka yapılmalı…”

Seçim sonucu ne olursa olsun,  engeller aşılmalıdır.

Suruç katliamından sonra başlayan terör olaylarına eklenen Ankara katliamı unutulmamalıdır.

Unutulmamalıdır ki:

“7 Haziran’dan sonra onlarca insan yaşamını yitirdi.”

Politik yorumcular:

“Olaylar ülkeyi ateşe doğru itekliyor” diyorlar.

Ve ekliyorlar:

“1 Kasım seçimleri sonucu ne olursa olsun mutlaka yapılmalı. Çıkacak sonuca göre kurallarına uygun bir oyuna dönülmeli. Seçim sonucu nasıl çıkarsa çıksın artık engellere prim verilmemelidir.”

Ve özet olarak:

“Toplumsal uzlaşma sağlanmadan ülke felakete gider” diyorlar.

***

İş dünyası, Ankara’daki katliama karşı çıkıp:

“Failler bulunmalı” dedi.

Failler bulunsa ne olacak?

İçinde bulunduğumuz günlerde:

“Herkesin aklında bir fail yok mu?”

Öyleyse.

Bana göre yapılacak olan:

“Bundan sonraki durum olmalıdır.”

Şimdiye kadar olduğu gibi.

İktidar muhalefeti, muhalefeti iktidarı suçlamaya devam edecekse, sorunu çözemezsiniz.

***

Unutmayalım.

Bu oyun çok sertleşti artık.

“Demokrasi ve özgürlük” diyenler öldürülüyor.

Gençler. Kadınlar. Erkekler…

Hatta kundakta ki, bebekler kurşunlanıyor.

Daha ne kadar öleceğiz.

Ne kadar öldürülmeyi bekleyeceğiz?

Bilen yok.

Öyleyse.

“Kuru iddiaları, ben sen kavgalarını bir yana bırakıp” aklın tek yolunda birleşmeliyiz.

İşin başka çıkar yolu kalmamıştır çünkü.

/////////////////////

Günlerin getirdiği

Sorarlar bir gün

“Ankara garında üç kız

Biri Dicle, biri Şebnem.

Katledildiler güpegündüz

Sabahın bir sahibi var

Sorarlar bir gün, sorarlar.

Biter bu dertler acılar

Sararlar bir gün sararlar

Amaç barış kardeşlikti

Akmasın kan deniyordu

Halaylara duruluyordu

Sabahın bir sahibi var acılar

Sararlar bir gün sararlar.

Binlerce kardeş vardık

Ankara garında toplandık

Böyle bir Ankara gördük

Sabahın bir sahibi var

Sorarlar bir gün sorarlar

Biter bu dertler acılar

Sararlar bir gün sararlar

***

 Bu yazı Ahmet Hakan’a ait. Sevgili Hakan”1 Mayıs 1977 Taksim Katliamı için Ruhi Su’nun yaktığı  türküyü “10 Ekim 2015 Ankara Katliamına uyarlamaya çalıştım. Yeni bir ağıt yakılana kadar ağıdımız olabilir ”diye almış köşesine.

Sayın  Ahmet Hakan’ın, görüşüne aynen katılarak sunuyorum okurlarıma.

***

Güle güle büyük usta

-Dik durun. Adil olun. Sabırlı olun…

Enerjinizin sirayet etmesine müsaade etmeyin.

Daha iyi bir dünyada  görüşmek ümidiyle..

Atatürk’le kalın. Cumhuriyetle kalın…

Hoşca kalın. Levent KIRCA...

-------------------------------

Cemal Okan mı, Emine Nur mu?

Dün kahvede otururken, tanıdıklardan birisi “Üç milletvekilini hangi parti çıkarır. AKP mi, yoksa CHP mi” diye sorunca merak edip bende aynı soruyu o vatandaşa “Neden merak ediyorsun.  Hangi partinin üç çıkarmasını istiyorsun. Adayları tanıyor musun” diye ters çevirerek sordum. Soran vatandaş, biraz sıkılarak şöyle konuştu; “Ben partilerle pek ilgilenmem.  Seçimden seçime oyumu atarım hepsi bu. Komşum var. Kendisi parti konuşur. Bana, Cemal Okan’ı tembih ediyor. İyi adamdır diyor. Bende tanımadığım için sana sordum. Gazetecisin bilirsin. Onun için sorayım dedim. Oyumu kime vereyim.”

İlginç değil mi? Vatandaşın bu sözlerine masada oturanlarla birlikte gülmeye başladığımız sırada, dinleyenlerden biri şöyle dedi; “Bu arkadaş kararını vermiş. Cemal Okan diyor. Ama laf olsun diye size soruyor.” Gerçekten ilginç. AKP’den Emine Nur Günay ile CHP’den Cemal Okan Yüksel’in yarışı vatandaşlar arasında da kendini göstermeye başlamış. Şimdilik Cemal Okan Yüksel’in önde götürdüğü yarışı kim kazanacak?