Bu kötülüğü Eskişehir'e yapmayın

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Eskişehirspor Kongresi öncesinde ES TV’ye açıklamalarda bulundu. Kurt, “Bu sezon 3'üncü kongreyi yapıyoruz. Demek ki bir şeyler iyi gitmiyor. Eskişehirspor’un kümede kalmasına sevinir olduk. Bu yakışmıyor. Şunu çok net söylemek istiyorum. Hiçbir şekilde bir partinin arka bahçesi olmamalı. Bu yönetimin takımı ligde bırakması, başarı gibi gözüktü. Oysa Eskişehirspor’un ligde kaldı diye sevinmesi kadar üzücü bir şey yoktur. Bunun sebebi yanlış yönetimlerdir” dedi.
Öncelikle takımımızın kümede kalmasının yönetimin başarısı gibi gözüktüğü fikrine katılmıyorum. Bu konuda Sayın Kurt'la aynı fikirde değilim. Bana kalırsa takımın kümede kalması yönetimin başarısıdır.
Ancak seneye aynı sorunlarla yüzleşeceğimizi de unutmayalım. Muhtemelen 2019 – 20 sezonunda yine kümede kalma savaşı vereceğiz. Ayrıca herkes farkında ki mevcut yönetimin bu yükün altından kalkması imkansızdı.
Neden mi böyle düşünüyorum? Birincisi Sayın Ay yönetimi kentten yeterli ekonomik desteği bulamadı. Kendileri kısa süre içerisinde borçlarımızı 10 milyon lira kadar azaltmayı başardı. Fakat o kadar çok borcumuz var ki, bu 10 milyon liralık rakam, devede kulak gibi kaldı. Şimdi yeni bir yönetim gelecek ve muhtemelen onlar da ağır bir ekonomik yükün altında kalacaklar. Yani burada Ay Yönetiminin pek bir suçu yok... İkinci sebep ise Ay yönetiminin çok fazla politize olmasıydı. Açık konuşalım; Kaan Ay yönetimi kamuoyunda, "AK Parti'nin seçim öncesi proje yönetimi" olarak algılandı.
Sayın Kazım Kurt'a katıldığım nokta, işte tam da burada... Eğer kulübümüz AK Parti'nin veya CHP'nin veya herhangi bir siyasi partinin arka bahçesine dönerse Eskişehirspor'a büyük kötülük edilmiş olur. Evvela tribünler ikiye bölünür. Eğer taraftar da ikiye bölünürse, Eskişehirspor'u kimse kurtaramaz... Yani "Aman Büyükerşen'e nefretimizi kusmaya fırsatımız olsun" diyerek veya tam tersinden, "Bahaneyle Harun Karacan'ı gömeriz" diye düşünmemek lazım. Böyle düşünenler Eskişehirspor'a çok büyük kötülük ediyor. Böyle düşünenlerden rica ediyorum; hattâ bu düşüncede olanlara yalvarıyorum...
Evet yalvarıyorum... Fitne ve fesat peşinde koşup memleketi böldüğünüz gayrı yeter! Bir de Eskişehirspor'u bölmeyin... Eskişehirspor yönetiminin siyaseten tarafsız olması, biz gazetecilerin de bu tarafsızlığı desteklemesi gerekiyor. Allah aşkına çok mu zor tarafsız olmak? Çok mu saçma siyaseten tarafsız bir kulüp yönetimi istemek?..

Eskişehir denizlere açıldı

Türk Donanması'nın Doğu Akdeniz'in en güçlü deniz kuvveti olduğunu çok az kişi bilir. 1980'lerden itibaren sürekli yenilenen Türk Donanması'nın personeli, Barbaros Hayreddin Paşa'nın torunları olmakla gurur duyabilir. Donanmamız şu sıralar Akdeniz, Ege ve Karadeniz'de eş zamanlı olarak bir tatbikat düzenliyor. Kahraman leventlerimizin Allah yardımcısı olsun. 131 harp ve destek gemisinin yanı sıra, 57 uçak ve 33 helikopterin de katıldığı tatbikatta yer ayan unsurlardan biri de Anadolu Üniversitesi... Mezunu olmaktan gurur duyduğum Anadolu Üniversitesi, Deniz Kuvvetlerine iletişim konusunda yardımcı oluyor. Elbette burada kast ettiğimiz iletişim, savaş gemilerimizin kendi aralarındaki bilgi paylaşımı değil. Bir donanmanın kitle iletişimine de önem vermesi gerekiyor ki, Anadolu Üniversitesinin bilimadamları görüntü alma tekniklerinden, haber yazmanın ayrıntılarına kadar pek çok konuda askerlerimize destek veriyor. Duyduğumuz kadarıyla bir üniversite ilk kez bir ordu tatbikatına katılmış. Anadolu Üniversitesi'ni tebrik ederiz. Öncelikle Türk olarak kendileriyle gurur duyduğumuzu bilsinler. Ayrıca bir Eskişehirli olarak da mutluluğumuz katmerlendi.

TEI yorulmuyor

Eskişehir'in gururu olan TEI tarafından yeni bir helikopter motoru üretildi. 2.000 Beygir gücündeki bu motor bir hayli kuvvetli. Mukayese etmeniz için belirtelim; İtalyan – Türk ortak yapımı olan Atak Helikopterleri 1.350 beygir gücünde motor kullanıyor. Amerikalıların yere göğe sığdıramadıkları Apaçi Helikopteri ise, 1.700 beygir gücünde motorlara sahip... Söz konusu motor ile yeni nesil genel maksat helikopterlerini donatacağız. Türk ekonomisinin durumu mâlum. Sıkıntılarımızın sebeplerinden biri olan cari açığı, işte böyle projeler yaparak aşabiliriz. Dahası bu motorun ihraç edilmesi ve ekonomimize bir cari fazla getirmesi de olası. Şimdi birileri çıkıp da, "Yeni bir helikopter motoru geliştirdik. Buradaki başarı Sultan 2'inci Abdülhamid'indir" der mi bilemeyeceğim. Ancak bir gazeteci olarak benim saçmalıklara ayıracak vaktim yok. TEİ'de çalışan bütün personeli tebrik ederim. Atatürk Türkiyesi'nin bilime önem vermesinden kaynaklanan başarıların en güzel örnekleridirler... Biz onların başarılarını yazmaktan yoruluyoruz, ancak onlar yeni başarılara imza atmaktan yorulmuyorlar...