Bu kararla, şehir-üniversite iletişimi kopar!

Bunun yanı sıra, yeni öğrenci kulüpleri için başvuruların olduğunu ifade etti, Çomaklı.

20 Aralık 2019 08:53
A
a
Sütiş Eskişehir

Geçtiğimiz günlerde, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı ile sohbet etme fırsatımız oldu.

 

*

 

Çomaklı, sohbetin bir bölümünde öğrenci kulüplerinden bahsetti ve bazı kulüplerin pasif olduğunu, pasif olan kulüpleri kapatmak yerine dondurmayı tercih ettiklerini, dondurulan kulüpler aktifleşme kararı aldıklarında kolayca faaliyetlerine başlayabileceklerini ifade etmişti.

(Bahsi geçen kulüpler niçin pasifleşti? Mesela Atatürkçü Düşünce Kulübü! Bir zamanlar üniversitenin en aktif kulübüydü; sadece üniversite içinde değil, şehir genelinde de Atatürkçü düşüncenin anlatıcılığını yapıyordu. Eğer böyle bir kulüp pasifleştiyse, bunun derinlemesine sorgulanması gerekiyor.)

 

*

 

Bunun yanı sıra, yeni öğrenci kulüpleri için başvuruların olduğunu ifade etti, Çomaklı.

 

*

 

Dahası, öğrenci kulüplerinin tüm ihtiyaçlarının üniversite tarafından karşılandığını, başka hiçbir kişi ya da kuruma muhtaç edilmediklerinin altını çizdi.

 

*

 

Son okuduğunuz ifadeyi, bir kez daha tekrarlamak istiyorum: Öğrenci kulüplerinin tüm ihtiyaçlarının üniversite tarafından karşılandığını, başka hiçbir kişi ya da kuruma muhtaç edilmediklerinin altını çizdi.

 

*

 

Bu cümleyi vurgulayarak aktarmamın bir sebebi var.

Nedir o sebep?

Anlatayım…

Anadolu Üniversitesi, öğrenci kulüplerine ilişkin bir karar almış ve bu kararı belediyelere de göndermiş.

Kararda, özetle ifade edilen şu: Kamu ve özel kurum ile sivil toplum kuruluşları, öğrencilerle veya öğrenci kulüpleriyle birlikte etkinlik yapmak istediğinde, Rektörlüğe resmi yazı gönderip izin alacak!

 

*

 

Daha önce nasıldı?

Öğrenci kulüpleri çoğunlukla Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi ile birlikte başarılı etkinliklere imza atarlardı.

Bununla beraber öğrenciler, kampüsten çıkıp şehrin kültür ve anlayış yapısını kavrarlardı; şehirle bütünleşirler ve yaptıkları etkinliklerle şehre katkı sunarlardı, şehirden de hayatı öğrenirlerdi, şehri severlerdi.

Ayrıca belediyeler, öğrencilerle yaptıkları etkinliklerde salon, yemek, konaklama, ulaşım ve reklam gibi giderleri kendi bütçesinden karşılamasına rağmen hiçbir biçimde öne çıkmazlardı; öne çıkan Anadolu üniversitesi ve öğrenci kulüpleri olurdu.

Beri yandan, öğrenciler belediyelerle iletişim kurarken aynı zamanda bürokrasiyi de öğrenirlerdi, bürokratlarla da tanışırlardı, işlerin nasıl yürüdüğünü kavrarlardı; dahası, birçok şirket yöneticisiyle tanışırlar ve kendilerini anlatma şansı yakalarlardı, bu aynı zamanda onlar için bir iş fırsatı oluyordu.

 

*

 

Ancak Anadolu Üniversitesi yönetimi ne yaptı?

Belediyelerle öğrencilerin işbirliği yapmasını imkansız hale getirdi!

Her ne kadar “izin almak koşuluyla işbirliği yapılabilir” dense de, hiçbir biçimde izin verilmeyeceğini söyleyebilirim.

Öyle ki, bir öğrenci kulübü, rutin toplantılarını bir belediyenin gençlik merkezinde yapıyordu.

Ancak gelin görün ki artık yapamıyor!

Çünkü niye?

Gençlik merkezinde toplantı yapılabilmesi için, artık resmi yazışma süreci gerekiyor!

 

*

 

Bu durumun doğru olmadığını düşünüyorum.

Evet, özel kurum ve sivil toplum kuruluşlarıyla öğrenci kulüpleri etkinlik yapacağı zaman rektörlükten izin alınmalıdır, bunu kabul ediyorum.

Ancak belediyeler, kamu kuruluşlarıdır.

Anadolu Üniversitesi de kamu kuruluşudur.

Ve üniversite-belediye işbirliğinin neredeyse ortadan kalktığı düşünüldüğünde, öğrenci kulüpleri, bir anlamda iki kurum arasında köprü vazifesi görüyordu.

Yani bir kamu kurumunun, bir diğer kamu kurumuyla iletişim kurmasını sağlıyordu.

Ancak bu olanak, maalesef ortadan kaldırıldı.

Ortaya da hiç de iyi bir sonuç çıkmadı.

Yıllardır şehirle bütünleşik bir biçimde faaliyetlerini sürdüren Anadolu Üniversitesi, tabiri caizse içine kapandı ve şehirden soyutlandı.

 

*

 

Üniversite yönetiminin, aldığı bu kararı bir kez daha gözden geçirmesini öneriyorum.

 

 

Erol mu, Günay mı, Özbunar mı?

 

Hafta sonu, Ziraat Mühendisleri Odasının 9. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirilecek; Pazar akşamı kimin başkan seçildiği belli olacak.

 

*

 

Şimdilik üç aday görünüyor.

 

*

 

Bir tanesi Mahmut İzzet Erol.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin Park ve Bahçeler Daire Başkanıydı.

Ancak ‘nedendir bilinmez’, bir anda görevden alınmış ve bununla beraber emekli olmuştu!

Bu noktada, belediyelerle arasının pek de iyi olmadığı konuşuluyor.

 

*

 

Bir diğer aday ise Muazzez Günay.

Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğünde memur.

Kamu gücünü kullanarak personelden oy istediği iddia ediliyor.

Ayrıca, Valiliğe bağlı bir memur olması nedeniyle, Eskişehir’e kurulması planlanan kömürlü termik santral konusunda nasıl bir tavır sergileyeceği tam bir muamma.

Zira biliyorsunuz; Ziraat Mühendisleri Odası TMMOB’ye bağlı ve bugüne kadar kömürlü termik santralin kurulmasına net bir biçimde karşı çıktı.

 

*

 

Bir de Levent Özbunar var.

İki dönem Ziraat Mühendisleri Odasının yönetiminde yer aldı, bir yıl da başkanlık yaptı.

31 Mart yerel seçimleri öncesi, CHP’den Tepebaşı Belediye Meclis Üyesi Aday Adayı olduğu için başkanlık görevinden istifa etti.

Ancak aday yapılmadığı ve dolayısıyla seçilemediği için, Ziraat Mühendisleri Odası başkanlığına tekrar geri dönmek istiyor!

Özbunar, özellikle kömürlü termik santral mücadelesi sürecinde gösterdiği tavırla öne çıkmıştı.

 

*

 

Pazar günü aday olacakları düşünülen isimlerin profilleri kısaca bu şekilde.

Ziraat Mühendisleri Odası üyelerinin, TMMOB’nin yapısına en uygun adayı seçeceklerinden hiç şüphem yok.

Bu noktada üç kriter var:

 

  • Kişi, çağdaş olacak.

  • Kişinin, kurumlarla sorunu olmayacak.

  • Kişi, Eskişehir’e zarar verecek girişimlere karşı dik duruş sergileyebilecek.

 

*

 

İşte, bu üç özelliğe sahip olan kişi, Pazar günü yapılacak olan genel kurulda en avantajlı isim olacak.

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi