Bu ikilinin hakkını teslim etmeli

Eskişehir'in bir önceki dönemde 6 milletvekili varken bu vekillerin 3'ü CHP sıralarındaydı. Daha sonra Parlamento'nun vekil sayısının 600'e yükseltilmesiyle birlikte Eskişehir 7 vekille temsil edilme hakkını kazanmıştı.Pek çok CHP'li 3 olan milletvekili sayısını 4'e yükseltmenin hesaplarını yapıyordu.
Ancak hem CHP'nin Eskişehir'deki oylarını düşürmesi hem de ittifak sisteminin azizliği nedeniyle CHP 1 vekilini MHP'ye kaptırdı. Yani 4 milletvekili hayalleri kuran CHP'liler 2 vekille yetinmek zorunda kaldılar...
Hani bazen futbolda tuttuğunuz takımın bir oyuncusu kırmızı kart görür, kalan 10 futbolcunuz iki kişilik koşarak o eksikliği kapatır ya, işte CHP'nin çalışkan Milletvekilleri Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü de öyle davranarak açığı kapattılar. CHP milletvekilleri Jale Nur Süllü ve Utku Çakırözer, yerel seçimlerde partilerinin başarılı olması için ellerinden geleni yaptılar. Her iki milletvekilinin de özellikle kırsal alandaki çabaları önemliydi.
Daha önceki seçimlerde AK Parti'nin kalesi gibi görünen Alpu zaferinde ise, Çakırözer ve Süllü ikilisinin ayrı bir rolü bulunuyordu. Çakırözer ve Süllü Alpulu çiftçi kardeşlerimizin uğradığı haksız pancar kotası konusunu meclis gündemine getirdiler. Ayrıca Alpu Termik Santrali'ne karşı oluşturulan muhalefet cephesinde en ön saflarda yer aldılar. CHP Milletvekilleri ayrıca 'Ölüm yolu' olarak adlandırılan Alpu Yolu meselesini de gündemde tutmayı başardı. Tabii ikilinin maaş alamayan işçilerin durumundan tutun, haksız işten çıkartmalara kadar pek çok konuda net bir tutum sergilediğini de hatırlatalım...
Elbette CHP'nin Alpu zaferinde en büyük pay, oyların yüzde 58,4'ünü toplayan Gürbüz Güler'indir. Ayrıca 2018 seçimlerinde 22 buçuk puan alan CHP'yi destekleyen 10 buçuk puanlık İYİ Parti seçmenini de unutmamak lazım. Fakat Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü'nün olağanüstü çabaları da göz ardı edilmemeli...

Burhan Sakallı neden kaybetti?

10 yıl boyunca Odunpazarı Belediye Başkanlığı yapan Burhan Sakallı, Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde geçerli oyların yüzde 45,1'ini alarak, rakibi Büyükerşen'den 7,2 puanlık fark yedi. Halbuki 2018 genel seçimlerinde Cumhur İttifakı oyların yüzde 49'unu alarak, yüzde 46 buçuk oy alan Millet İttifakı'na 2 buçuk puan fark atmıştı. Buradan Sayın Sakallı'nın Cumhur İttifakının tüm oylarını bile toplayamadığı neticesine varıyoruz. Demek AK Partili veya MHP'li seçmenlerin bile hatırı sayılır bir kısmı, Sayın Büyükerşen'e oy vermiş. Kim ne derse desin bu durumun adı başarısızlıktır...
Yalnız Sayın Sakallı'ya da haksızlık etmemek lazım. Zira karşısındaki aday tam anlamıyla bir Eskişehir markasıydı...
Büyükerşen'e karşı yarışma için mangal gibi yüreğe sahip olmak gerekirdi. Pek çok AK Parti'li sudan bahanelerle Büyükşehir yarışından kaçarken, Sayın Sakallı'nın cesaretle ortaya atıldığını da unutmamak lazım. Burhan Sakallı kırıp dökmeden ve vatandaşlarını ötekileştirmeden ciddi bir seçim kampanyası yürüttü. Fakat elinde olmayan sebeplere karşı da çaresizdi. Mesela AK Partililerin "Büyükşehir ve Ankara'daki iktidar aynı partiden olsun ki, Eskişehir daha çok hizmet alsın" argümanı yetersiz kaldı. Yetersiz kaldı zira AK Parti iktidarı, kendi başına yapması gereken bazı hizmetleri bile yapamamıştı. Mesela "Ölüm yolu" olarak adlandırılan Alpu karayoluna, bir türlü kazma vurulamadı. Yine Saray'daki bir takım kişilerin masa başından oturarak ve Eskişehir'in gerçeklerini değerlendirmeyerek ortaya attıkları termik santral meselesi, halktan tepki aldı. Sayın Burhan Sakallı seçim kampanyası sırasında termik santrale karşı olduğunu ifade etmekten, projelerini tanıtmaya bile fırsat bulamadı. Yine iktidarın bir türlü yerine getiremediği Kuzey – Güney çevre yolu projelerinin neden yapılmadığına ilişkin bahane bulmaktan başını kaldıramadı. Bunların hiçbiri Sayın Sakallı'nın suçu değildi.
Bunun dışında AK Parti içinde de Sakıllı'nın başarılı olmasını istemeyen kesimlerin olduğunu unutmayalım. Sanırım Eskişehir'deki CHP teşkilatı, AK Parti'ye nazaran daha çok birlik ve beraberlik içinde oldu. CHP'liler beğenmedikleri adaylarına bile, "Bizim adayımız" diyerek sahip çıktı. Ancak AK Parti'de birbirine çelme takan çok kişi vardı... Elbette ekonomik krizi de unutmayalım. Hükümet, "Beka sorunu" diyerek seçmenlerini bir araya getirdi gerçi. Ancak yine de ekonomik krizin faturası ağır oldu. Bu konuda da Sakallı'nın yapabileceği bir şey yoktu. Sonuç olarak Burhan Sakallı, küçük hatalar yaptı elbette. Ancak büyük bir hata yapmamasına karşın seçimleri kaybetti. Öte yandan partisini gayet güzel temsil etmeyi de başardı. Kendisini aldığı 246 bin 500 oydan ve dengeli ve saygıdeğer kişiliğinden ötürü tebrik ederiz...