Afyonkarahisar'da feci kaza: Çok sayıda yaralı var… Eskişehir beyaz bir güne merhaba dedi! İşte günün … Dem Dem takılmadı Sümer’in başında Ali Onur Özer çıktı İşitme Engelliler yaşa takılıyor Birbirlerini tebrik ettiler Heyecanlı maça ilgi vardı Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği… Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller… Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler… Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı… Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor… Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme … Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar… Eskişehir’de ilçe yollarına dev yatırım: 124 milyo…

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Önder Baloğlu

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Bu günler unutulur mu?

11 Ocak 2014 09:49

Görüşler

Son yapılan ankete göre, AKP'nin oyları yüzde 39'a kadar düşmüş, CHP'nin ise yüzde 32...

17 Aralık Operasyonu' nun doğal sonucu gibi görünen oy tahmini...

Ama daha üç aya yakın bir zaman var seçimlere...

"Vali" filminde, Amerikalı gizli servis patronu eski bir bakanımıza şöyle diyordu:

"Siz Türklerin en çok sevdiğim yanı nedir, biliyor musun?"

- Nedir?

"Çok çabuk unutmanız..."

………

Ünlü bir psikolog da iddia ediyor:

"Ortalama bir insan, bellek kapasitesinin yüzde 10'undan fazlasını kullanamaz. Hatırlamanın doğal kanunlarını yok sayarak belleğin yüzde 90’ını ziyan eder..."

Acaba, "Unutan topluluk" savı, yüzde 90'lık kapasitesini kullanmadığımız bellekle mi ilgili?

Toplum unutkan olmuşsa, yetişen çocuklarımız da unutkan olmuyor mu?

Bedenimizdeki gizli güçleri ortaya çıkarın ve en gelişmiş "bilgisayar" olan beynimizi yeterince tanıyor ve kullanabiliyor muyuz?

Eğitimci "Serdar Taci Zengin"in "Beyin Kullanma Kılavuzu"nu okuyunca daha önce duyduğumuz şu cümle kulaklarımızda bir kez daha çınladı:

"Çocuklar, bereketli bir tarla gibidir, ne ekersen en az 20-30 misli verim alırsın..."

İçimizi rahatlatan ne oldu?

"Gezi olayları ve gençler..."

İşte onlar kolay kolay unutmazlar…

Ama yine de o Amerikalı'nın sırıtarak söyledikleri yok mu?

"Çok çabuk unutuyorsunuz, çok!.."

Cumartesi öyküsü

Ben Azrail’im, sana geldim!

Öyküyü geçtiğimiz, günlerde "Mustafa Mutlu"nun yazısından okuduk... Günümüze de öyle yakışıyor ki!

- Adamın biri arabasıyla giderken yolda bir otostopçu görmüş, acımış ve arabaya almış...

Ancak adam ön koltuk yerine arkaya oturmuş… Sürücü, havayı dağıtmak için, “Kimsin,nereye gidiyorsun?" diye sormuş. Otostopçu, " Ben Azrail'im. Canını almaya geldim" diye fısıldamış...

Şoför alaycı bir tavırla, " Sen mi Azrail*sin?” diye itiraz etmiş...

Bir kilometre kadar gittikten sonra bir başka otostopçu görmüş sürücü... Frene basıp onu da almış. Şoför yanındaki yeni yol arkadaşına da sormuş kim olduğunu...

"Yabancı bir gezginim abi, beni şehir merkezinde bırakırsan sevinirim" demiş yeni otostopçu...

Sürücü , bir süre sonra başparmağıyla arka koltuğu göstermiş ve dalga geçerek fısıldamış:

"Şu arkadaki adam var ya, bana az önce Azrail olduğunu söyledi... Güya canımı almaya gelmişi"

Yandaki yeni yolcu başını arkaya çevirmiş ve sonra şoföre dönmüş:

"Abi iyi misin sen? Arkada kimse yok ki?"

Sürücü dikiz aynasından bakmış, adam orada oturuyor...

Tam "Nasıl görmezsin kardeşim orada işte" diye çıkışmaya hazırlanıyormuş ki, arkadaki otostopçu lafa girmiş :

"Boşuna yorulma... Beni senden başka kimse göremez ve duyamaz...”

Sürücünün dizlerinin bağı çözülmüş, beti benzi atmış...

Arkadaki otostopçu, "Hadi artık arabayı kenara çek de iki rekat namaz kıl... Yolun sonuna geldik" demiş...

Şoför, "Yapma, kıyma" diye feryat ederken arabayı da sağa çekip durmuş ve namaz kılmaya başlamış...

Sonra ne mi olmuş?

Öndeki adam direksiyona geçmiş, arkadaki "Bas gaza Selami" diye bağırmış ve arabayı alıp gitmişler...

Günün şiiri

Bulanık

Kanatasıya sıksan da dudaklarını

Çığlık çığlığa beni çağırıyorsun

Uykularımın rüyası, uyandırma beni

Örtünsen sıkı sıkı, örtünsen de

Teninde nokta nokta beni arzuluyorsun

Ak duygular içindeyim bulandırma

Isırır kanatlarım bir yerini

Öpmesini bilmez ki dudaklarım

Hani alev alev gecelerimde

Dalları eğilen iç bahçemde

Sen günahlarımın korkuluğuydun

Seninle korurdum rüyalarımı

Soyunup dökülen bütün kızlardan

Gel deme, gel deme her gece

Ben kurtulamadım türkülerden

Hala aşk şiirlerindeki öksüzlüğü severim

Sabret daha yenilmeyelim…

Güngör Tekin (Varlık-1958)

Erkekler ve futbol

"Parasız bekar erkekler" :

-Mahalle takımı gibidir. Bir rakip, saha ve para bulursa maça çıkar...

xxxx

"Paralı bekar erkekler" :

-Gösteri takımı gibidir. Canı isterse oynar, rakibini kendisi seçer...

xxxx

"Yeni evli erkekler" :

-Süper lig takımı gibidir. Lig programından şaşmaz. Ara sıra kupa ayağına yeni rakipler de bulur…

Evlilik pişmanlığı

-Kendisiyle birlikte yaşamak istediğiniz kişiyle değil, kendisi olmaksızın yaşayamayacağınız kişiyle evlenin. Hangisini yaparsanız yapın, bir süre sonra nasıl olsa pişman olacaksınız...

Radardaki anlayışlı polis

Kadının biri kocasına söylemediğini bırakmazmış.. Özellikle de kaynanasından başlarmış :

"Senin anan şöyle, anan böyle!" çileden çıkarırmış adamı...

Bir gün İstanbul yolunda karısı da yanında olan adam müthiş bir sürat yapmaya başlamış. Kadından çıt yok! Ve biraz ilerde trafiğe yakalanmışlar. Komiser yanaşmış:

"Radara yakalandınız efendim, şu kadar ceza!"

Kadın hemen atılmış:

"Aman memur bey, bu adama o kadar ceza çok az. Kırmızı ışıkta bastırdı geçti. Üç kez yanlış sollama yaptı, 160'tan aşağı basmadı. En az beş kat cezayı haketti..."

Komiser, bir adama, bir kadına bakmış ve "Al kardeşim şu ruhsatını" demiş:

"Benden sana beş kuruş ceza yok. Allah sana zaten belanı vermiş..."

Keyiften çıldırıyorum!

40 yıllık evliyim, düğün videomuzu tersten oynattıkça inanın mest oluyorum...

“En sevdiğim yer neresi mi?”

Karım nikah yüzüğünü parmağından çıkarıyor, nikah salonunda geri geri gidip kapıda bir arabaya biniyor ve ortalıktan kayboluyor...

"Keyiften çıldırıyorum!.."

Cuk

AKP'nin son açılımı:

"Adalet ve Kumpas Partisi..."

Günün İncisi

Çok uygun fiyata satılık asgari ücret...