Bu da geçer... Ama yakar geçer…

Ülkemizi yaktı geçti…

Kızlı erkekli 32 genç için:

Ağıt yakıyoruz…

Sözün kısası.

Öldürdüler, Gazi Mustafa Kemal’in çocuklarını.

Kimler mi?

Boş verin yorumlamayı.

Öldürdüler işte…

***

Lanetliyoruz...

Hesap soramadık diyoruz.

300 genç niçin düşmüştü yollara?

Amaçları neydi?

Diyorlardı ki:

“Kobani düşecek.”

Dağlara barış çamları dikilecekti.

Olmadı.

Şimdi herkes birbirine soruyor:

“Tehlike nereden geldi. Kalleşliği kim yaptı?”

Bundan sonra tehlike nereden gelecek?

Kolay değil.

32 fidan yıkıldı.

76 fidan hasar gördü.

***

Yurdun dört bir yanından gelen 300 genç ne istiyordu?

Silahsız bıçaksız.

Suruç’ta neden ele le tutuşup,

halay çekmişlerdi?”

Dedim ya.

Olmadı işte…

Kırılmış fidanlar…

Budanmış dallar…

Bir daha tutar mı?

***

Türkiye dört gözle:

Yeni hükümeti bekliyor…

 Hedefte:

 AKP-CHP ortaklığı var.

Ama diyor kodamanlar:

“İşaret daha verilmedi…”

Gemici Feneri daha sallanmadı.

İşareti kim verecek?

Feneri kim sallayıp “ başlayın” diyecek?

Bilindiği halde:

Açıklanmıyor…

***

Kobani’ye barış götüren gençler parça parça parçalanıp, sevenlerinin kolları arasında dağıldılar yurdun dört bir yanına…

Kimisinin cebinden okul harçlığı çıktı.

Kimisi ise arkadaşı ile ortaklaşa almıştı otobüs biletini.

Nişanlı olanlar şakalaşıyorlardı:

“Kızım olursa Suruç… Oğlum olursa adını Kobani koyacağım…”

Olmadı…

Kobani ve Suruç yaşıyor…

Onlar yaşamıyor…

Yalnız türküler yakılacak adlarına:

“Suruç’un yollarına” diye kalkacak kollar…

“Kobani dağlarında ” diye ağır ağır atılacak adımlar...

///////////////////////////

Günlerin getirdiği  (foto bahçeli, davutoğlu, kılıçdaroğlu)

Erken genel seçim ama…

Başbakan Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, hükümetin kurulma işlerini yardımcılarına bıraktılar. Onlar çalışıyorlar. Ama henüz net bir sonuç yok. Hükümetin kurulması için önemli bir adım atılmadı. Üstelik bu çalışmalar sürerken ülkede akla hayale gelmedik gelişmeler tekrar uç vermeye başladı.  Suruç’ta başlayan kanlı saldırı. PKK’nın durmak bilmeyen girişimleri. Yol kesmeler.  Aldı başını gidiyor. Türkiye ayağa kalkmış. Ulusal yas isteyenler var. Hemen her kentte gösteriler yapılıyor…

Ve bu ortamda  MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli çıkıp “MHP erken seçime hazır olmalı. İşin  başka çıkar yolu kalmamıştır” diyor. Dün MHP’li bir vatandaşa “Ne dersin? Erken genel seçim içinde bulunduğumuz ortamda kurtuluş mudur” diye sorduğumda şu yanıtı aldım: “Eskişehir için değildir. Tek milletvekilliğine devam ederiz. Diğer partiler ne yapar bilemem.” Evet, gerçek bu. MHP lideri Bahçeli, hükümet ortaklığını kabul etmiyor. CHP ile yapılacak ortaklığa okey demiyor.

Acaba diyoruz, olası bir erken genel seçimden Sayın Bahçeli, tek başına iktidar olmayı mı bekliyor?

///////////////

Adaylar değişir mi?

Önceki gün mini bir sohbette  ‘erken genel seçim’ tartışılıyordu.  Tartışanların AKP’li oldukları konuşmalarından belli oluyordu. Ve konuları “erken seçim olursa, adaylar değişmeli mi, değişmemeli mi?” şeklindeydi. İçlerinden birisi aynen şöyle diyordu: “Diğer partileri bilmem. Ama AKP’de adaylar kesin olarak değişir. Üç milletvekilinin neden ikiye indiğini herkes biliyor çünkü. Seçim sırasında partililer bu durumu gördüler.”

Bir hayli ilginç değil mi? AKP gördüğümüz kadarı ile üç milletvekiline oynayacak.  Sıralama nasıl olacak belli değil. Birinci mi değişir. İkinci mi? Yoksa üçüncü mü? Olası  bir seçimde  göreceğiz. CHP’de durumun ne olacağını kestirmek ise gerçekten zor…