Brazil e Nosso!

Brazil e Nosso!

7 Temmuz 2014 11:03
A
a
Sütiş Eskişehir

 

84 yıl önce başlamış yüzyılın en yaygın oyunu futbolun bu büyük yarışı...

Dönemin FIFA Başkanı “Jules Rimet”in adı verilen en büyük futbol şölenine ilk kez bir Güney Amerika ülkesi olan Uruguay ev sahipliği yapmış. Ve 13 Temmuz 1930 günü Fransa-Meksika (4-1) maçıyla start almış kitleleri saran bu büyük sevda...

ABD’de başlayıp dalga dalga bütün dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizin ağır koşulları nedeniyle 4’ü Avrupa’dan, ancak 13 ülkenin katılabildiği turnuvada, Uruguay ilk Dünya Şampiyonu olarak yer almış futbol sahnesinde…   

1942 ve 1946 yıllarında milyonlarca insanın hayatını kaybettiği, birçok ülkenin yakılıp yıkıldığı,  dünyanın yaşamış olduğu en büyük savaş felaketi nedeniyle yapılamayan bu organizasyonun şu anda 20’ncisi Brezilya’da tüm hızıyla devam ediyor...

Özellikle 1980’li yıllardan itibaren “endüstriyel futbol” kavramıyla, büyük paraların döndüğü uluslararası bir pazara dönüşen futbol dünyasından pay kapmak isteyen ülkeler başlamış bu organizasyona talip olmaya...

  **************

Endüstriyel futbolun yalnızca parayı ön plana çıkaran yeni anlayışı, futbolun birçok etik değerini süpürerek, ne pahasına olursa olsun kazanmayı ilke edinen makyavelist eğilimleri de beraberinde getirmiş...

 Ve böylece Fransız Devlet Adamı “Napolyon Bonapart”ın ünlü “para, para, para” sözü dünya futbolunun da en önemli aforizmalarından biri haline gelmiş...

UEFA, FIFA gibi dünya futboluna yön veren kuruluşlar giderek tröstleşerek ülke federasyonlarını, kulüplerini göbekten bağlamış ve küresel sermayenin de katkısıyla büyük rantların sağlandığı kurumlar haline getirmiş...

Tek egemen gücün para olduğu bu sektörde rüşvet söylentileri, şike iddiaları, keyfi kararlar ve uygulamalar havada uçuşsa da bu koltukların değişmeyen efendileri futbol adına (!) istedikleri kararları almaktan kaçınmamışlar...

Ve 1974-1998 yılları arasında 24 yıl aralıksız FIFA Başkanı olan Brezilyalı “Joao Havelange” ın görevi devrettiği yeni başkan “Sepp Blatter”  sözde vefa (!) anlamında 2014 Dünya Şampiyonası’nı Brezilya’ya vermiş...

Oysa bu gün 200 milyonu geçen nüfusuyla Güney Amerika’nın en büyük ülkesi Brezilya, hâlâ sefaletten, yoksulluktan kurtulmuş değil. Halkın büyük bir kesimi “Favela” denilen büyük kentlerin varoşlarında yaşıyor...

Doğal olarak buralarda yaşayan gençler tek kurtuluş yolu olarak futbolu görüyor. Hatta “Pele, Didi, Garrincha, Romario” gibi efsane futbolcuların birçoğu kenar mahallelerden yani Favelalardan yetişmiş...

                                   ***************

Aslında samba ve futbol ülkesi olarak bilinen Brezilya, eski Devlet Başkanı “Lula da Silva” nın yönetiminde yeni bir kalkınma seferberliği başlatarak yoksulluğun belini kırmış, ekonomik mucizeyi gerçekleştirmiş,  ne var ki  1 Ocak 2011 tarihinde yerine geçen Brezilya’nın ilk kadın Devlet Başkanı ve  “Ülkenin Annesi” olarak nitelendirilen sendikal kökenli  “Dilma Rousseff” ile çöküş dönemi yeniden başlamış...

Gıda ve ulaşım fiyatlarının sürekli artması, hastane ve okul hizmetlerinin kötüleşmesi,  önemli yatırımların durması, üretimin sürekli düşmesi ve ücretlerin yerinde saymasının yarattığı gerilimin yanında su kıtlığı, elektrik kesintileri ve trafik kaosu da bunlara eklenince halkın homurtusu, çığlığa dönüşmüş...

İşte böyle bir ortamda ekmek bulmakta zorlanan Brezilya’nın yoksul halkı 9,9 milyar Euro tutarındaki Dünya Kupası maliyetini duydukça isyan noktasına gelerek, futbolu neredeyse bir din olarak gören bu ülkenin çeşitli kentlerindeki protestolar, gösteriler büyük boyutlara ulaşmaya başlamış...

Rio kentinde 1950 yılında 11 bin işçi tarafından inşa edilen, aslında “Diktatörlüğe ve ırkçılığa karşı bir simge” olarak kabul edilen 200 bin kişilik “Maracana” mabedinde bile zaman zaman yapılan protestoların önü alınamaz hale gelmiş...

                                  ****************

20 nci Dünya Kupası’nın artık son haftasına girildi.  12 Haziran’dan beri birçok ülke taraftarı ile birlikte Brezilyalılar da büyük paralar harcanarak yapılan statları dolduruyor.  Ülkelerinin alacağı yeni bir şampiyonluk belki onları bir süreliğine de olsa bozuk ekonominin acılarından uzaklaştıracak…

Brezilya Hükümeti harcadığı 9,9 milyar Euro’yu bu şampiyonadan çıkartabilir mi orasını bilemem ancak çok uzun zaman önce Portekiz diktatörü “Salazar”ın: “Ben ülkemi yıllarca 3F ile yönettim“  (fado, futbol, fiesta)  sözü, futbolla yatıp kalkan Brezilya emekçilerinin bilinç duvarlarına çarparak, “futbol, samba ve karnavallar” ile   ülkenin artık kolay kolay yönetilemeyeceği görüldü… 

13 Temmuz Pazar günü “Maracana”da yapılacak final maçıyla 20. Dünya Kupası’nın daha doğrusu futbolun yeni efendileri belli olacak.  Bu organizasyonu canlı ya da televizyonları aracılığıyla 3,5 milyarın üzerinde insan izlemekte...

Yani her yer futbol!   “Her yer Brezilya!” 

Tıpkı yazımızın da başlığındaki gibi “Brazil e nosso!”...

Ama ekonomik faturanın bedelini ödemek zorunda kalacak olan Brezilya halkı için    13 Temmuz’dan sonra “Her yer Brezilya olmayabilir...” 

Bir süreliğine bütün sıkıntıları unutturan bu şölenin büyüsüne kapılan halk şimdilik turnuvanın sonunu beklese de,“Maracana”ya ve Rio Körfezine “Corcovado Tepesi”nin zirvelerinden bakan ünlü “İsa Heykeli”  Brezilya’nın emekçi halkı için şimdiden gözyaşı dökmeye başladı bile…

  

 

 

 

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi