Geçtiğimiz Cuma günü Cihan Yıldırım, AK Parti 3’ncü sıra milletvekili adayı Emine Nur Günay ile Şelale Park’ta ES TV’de canlı yayın yaptı.
Şehre kuşbaşı olarak bakılan yerde program yapmanın zorluğunu bilirim. Ora da bende iki kez birincisi Odunpazarı Belediye Başkanıyken Burhan Sakallı, daha sonra AK Parti Milletvekili Salih Koca ile iki TV programı yaptım.
Hava ne kadar güzel olursa olsun, yüksek olduğu için her zaman rüzgâr alan bir bölge. Ancak program sırasında kameraman arkadaşlarım şehrin kuşbakışı görüntülerini yönetmen Gökhan ekranlara yansıtınca izlenmesi çok güzel manzaralar görülüyor.
Cuma günü programı TV’den canlı olarak izleme imkânın olmadı. Dün Cihan Yıldırım, Emine hanımın söylediklerini haber yapmış.
Haberi ilgiyle okudum. Çünkü Emine Hanımın ne söylediklerini gerçekten çok merak ediyordum. Haberi noktası, virgülüne kadar okudum.
Özellikle CHP ile söyledikleri beni şaşırttı. Emine Hanım siyasetçi olamaz! Siyasetçi olsaydı farklı şeyler söylerdi.
EMİNE HANIM BENİ ŞAŞIRTTI
Cihan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim bildirgesinde yer alan maddeleri nasıl yorumladığını, kaynak tartışmasına nasıl baktığını sormuş.
AK Parti’nin üçüncü sıra milletvekili adayı Emine Nur Günay’ın cevabı:
“Muhalefet partisinin bu konulara eğilmesi beni mutlu etti. Özellikle ekonomik kısımları gözden geçirdim. Çok olumlu buluyorum.”
Bu cevaplar beni şaşırttı! Bir başka partinin, hem de iktidar partisinin milletvekili adayı muhalefet partisinin seçim bildirgesinde yer alan maddeleri olumlu bulduğunu söylüyor.
Madalyonun diğer tarafına baktığımızda, eleştiri yerine AK Parti’nin Kılıçdaroğlu’nun seçim bildirgesinde yer alan bazı maddelerin zaten AK Parti iktidarı tarafından uygulandığının altını çizmiş.
“150 MİLYAR PARA LAZIM”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim beyannamesini kamuoyu ile paylaştıktan sonra en çok karşılaştığı soru “kaynağı nereden bulacaksınız?” sorusu sorulmaya başlandı.
Emine Hanım’da aynı soruyu yöneltmiş.
“Bütün vaatlerini gerçekleştirmesi için 150 milyar gibi bir para lazım. Bütçe dengesini bozmamak lazım. Emeklilerle ilgili çalışmayı biz dört yıldır yürütüyoruz. Temmuz ayında bir artış olacak zaten. Biz bütçe disiplinini bozmadan çalışmalar yaparak zaten bunları gündemimize alıyoruz. Bütçe açığımız milli gelir içinde yüzde 1,3. Biz de isteriz emekliyle ikramiye verelim. Ama iflasa dikkat etmek lazım, adaletli bir dağılım gerekiyor.”
Emine Hanım üslubuna dikkat ettiniz mi?
Kırmadan, dökmeden, ağır bir eleştiri yapmadan cevap veriyor.
İşte Türkiye’de bu tür siyasetçiye, siyasetçilere ihtiyaç var.
Elbette aynı düşünemezler. Emine Hanım Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ekonomi danışmanı. Başbakan bile ekonomik konularda Emine Hanıma danışıyor. Emine Hanım da haklı olarak ortaya koyduğu ekonomik programını savunacak.
Aynı soruyu AK Partili bir başka milletvekiline sorsaydık, Kılıçdaroğlu’nu eleştiri yapmak için eline bir fırsat geçtiğini düşünerek yerden yere vururdu.
Emine Hanım farklı bir milletvekili olacağının ilk sinyallerini Cihan ile yaptığı söyleşi de vermiş. Kendisini lütfederlerse kutlamak istiyorum.
‘Amacım CHP’ye zarar vermek değil’
Dün bağımsız milletvekili adayı Muharrem Şenel ile telefonda sohbet ettik. Bir arkadaşımın işyerinde otururken telefonu çaldı.
Herhalde hal hatır sormuş olacak ki,’gazeteci Sadi ağabey ile oturuyoruz’ diye cevap verdi.
Benim adımı duyunca telefona beni istemiş.
‘Sadi Bey selam, nasılsınız? Bir yazınızda beni eleştirmişsiniz. Eleştirmenize bir diyecek sözüm yok. Siz gördüklerinizi yazacaksınız. Ancak herhalde bir yanlış anlaşılma var. Ben kesinlikle yıllardır savunduğum, mensubu olduğum Cumhuriyet Halk Partisi’ni eleştirmedim kesinlikle. Benim eleştirim birilerine. Eskişehir’de ön seçim yaptırmayanlara. Bırakın ön seçimi temayüle bile tahammülleri olmayanlara. Parti örgütünü hiç yere koyanlara. Bırakın ön seçimi, örgüt içerisinde temayül yapılsaydı, listeye o zaman da girmemiş olsaydım saygı duyardım. Ancak birileri listeyi böyle istiyorum diye dayatmasıyla ortaya çıkan tablo beni üzdü. Hiçbir zaman CHP’yi eleştirmedim. Ziyaret ettiğim yerlerde bazı arkadaşlar CHP’yi eleştiriyorlar. Onlara da partiyi eleştirmemelerini söylüyorum. Tekrar ediyorum. Benim CHP ile bir hesabım yok. Bir tepki için bağımsız aday oldum” dedi.
“ŞANSINIZI NASIL GÖRÜYORSUNUZ?”
“şansınızı nasıl görüyorsunuz?” diye sordum.
Cevap:
“İnanır mısın yola çıktığımda bu kadar ilgi göreceğimi tahmin etmiyordum. Gittiğim mahallelerde, ilçelerde, köylerde seçmenler o kadar ilgi gösteriyorlar ki beni şaşırttı. Memnun oluyorum. Her geçen gün yanımda olan eş dost sayısı artıyor. Nereye gitsem hastalarımla karşılaşıyorum. Kimisinin kendisini, kimisinin anne, baba, eşini ameliyat etmişim, şifasına kavuşturmuşum. Bunun için bana hayır duası ediyorlar. Eskişehir’de bir ilki gerçekleştireceğime artık inanıyorum. Ezber bozacağım. 8 Haziran’ın ilk ışıklarında sandıktan milletvekili çıkarak birilerine önemli bir mesajı bu şekilde vereceğim. Seçim gezilerimde hiç kimseye kesinlikle CHP’ye oy vermeyin demiyorum. CHP’yi eleştirmiyorum. Kendime oy istiyorum. Böyle olunca da seçmenler daha çok ilgi gösteriyor.”
Kendisine başarılar dileyerek telefonu kapattık.
İnanmak başarmanın yarısı derler ya. Muharrem Şenel’de sandıktan çıkacağına inanmış. Ne diyelim, kendisine başarı dilemekten başka yapabileceğim bir yok. Allah gönlüne göre versin.