Şinasi Kula yazdı
Hasan Tahsin Kocabaş İzmirli gazeteci dostumdur. Onunla uzun yıllar İzmir TV’de yol arkadaşlığı da yaptık. Şu an İzmir Büyükşehir Belediyesinde aktif bir görev sürdürmekte. Geçtiğimiz gün bir acısını paylaştı sosyal medya üzerinden, şöyle diyordu:
Allah kimseye, düşmanıma bile çocuğunun acısı vermesin. Osman kardeşimiz büyük bir acı yaşadı ailesiyle. Bu güzel çocuğumuz artık yaşamıyor, haberiniz vardır. Ama onun acısına bir acı da, kazanın failinin serbest kalmasıyla eklendi. Yasaları falan bilmem, bu durumda umurumda da değil. Bir aileyi, sevdikleriyle karanlığa gömen bu durumu asla içimize sindiremeyiz. Kadercilik ya da kadere iman kavramlarıyla da asla örtüşmeyen bir olay bu...
Trafik kazaları sonrası yaşanan bu insanlık ayıbı yasal durumun acilen değişmesi lazım! Alkollü araç kullanma, cahilce araç kullanma, sadistçe araç kullanma artık yok olmalı! Tek dileğim, o “serbest” kalan şahsın, yeniden yargı huzuruna çıkarılmasıdır. Allah, Osman kardeşimize de sabır versin. Bu gül yüzlü yavrumuz da inşallah cennettedir, Allah rahmetini esirgemesin...
***
Evet, Sözcü Gazetesi de bu hüzün dolu haberi verdi, kaza cuma akşamı Mustafa Kemal Sahil Bulvarı 765 numara önünde yaşanmıştı. İddiaya göre bir özel lisede 2. sınıf öğrencisi 15 yaşındaki Bora Aşçılar, gitar kursuna gitmek için yolun karşısına geçmek isterken, 44 yaşındaki Mehmet Emrah K.’nin kullandığı otomobil çarptı. Ağır şekilde yaralanan Bora Asçılar, 112 Acil Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Ancak talihsiz genç yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kaza sonrası Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınan sürücü Mehmet Emrah K.’nin 1.03 promil alkollü olduğu belirlendi. İfadesinin ardından adliyeye gönderilen Mehmet Emrah K. adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Alkollü sürücünün serbest kalmasına tepki gösteren Bora Aşçılar’ın yakınları, bir öğrencinin ölümüne neden olan alkollü sürücünün serbest kalmasını akıllarının almadığını belirtti…
Yazı başlığımdaki soruyu bir kez daha soruyorum şimdi;
Böyle adalet mi olur yahu?
Bu soruyu öncelikle bu kararı veren yargı mensuplarına, akabinde de yasa yapan zatı muhteremlere soruyorum bire bir. Hem de gözlerinin içine bakarak soruyor ve şunları da ekliyorum soruma; Sizin kızınız-oğlunuz ya da torununuz elinde gitarı ile sarhoş bir vicdansızın kullandığı otomobilin altında kanlar içerisinde kalıp hayata veda etse ne yapardınız? Bana bir şey olmaz mı diyorsunuz aklınız sıra? Allah öyle bir yapıştırır ki tokadı bir yerlerinize, nereden geldiğinizi anlayamazsınız yemin ederim ki! Sakın büyük konuşmayın, sakın mağrur olmayın, büyüklenmeyin o yüce güç karşısında. Maral gözlü yavrunuzu, hem de gözlerinizin önünde kanlar içerisinde gördüğünüzde başka anne-babalarının acılarını zamanında hissetmediğiniz için ömür boyu yanar tutuşursunuz.
Bu ülkede zil zurna sarhoş çakallar, sonradan görme pislikler egolarını tatmin ederken günahsız canları yakacaklar. Bir saat bile bekletilmeksizin, adli kurumlardan ellerini kollarını sallayarak çıkacaklar. Sonra da bu topluma kader masalı anlatmaya devam edecek muhterem büyükler. Caniliği kanıksamış insan görünümündeki ucubeler de yine aynı alçaklıkları yapmayı sürdürerek günahsız insanların canını yakmaya devam edecek öyle mi?
HADİ BE, GİDİN İŞİNİZE!
Bu adaletsizliğe adalet deyip kasım kasım kasılanlar da inşallah aynı acıyı bizzat yaşasınlar ki; görelim onların bilgeliklerini ve mağrur tavırlarını, insanlıklarını bir görelim…
SİZİN SESİNİZ
Bozanspor Şampiyonluğa Yürüyor…
Levent Türkoğlu Tepebaşı Belediyesinde zabıta memuru olarak görevini sürdürüyor. Rahmetlik babacığımın son nefesine dek gurur duyduğu bir köyden, Bozan Köyündendir. Dolayısı ile benim de köylüm oluyor elbet. Lakin köyümle bağlarım giderek kopuyor.
Bunu övünerek değil, utanarak yazmaktayım bilesiniz ki! Keşke babam gibi bağlarımı güçlü tutabilseydim…
İşte sevgili Levent haklı olarak bizimle ilgilenen yok türünden bir ileti gönderdi bana. Bin bir emekle, fedakârlıkla oluşturdukları köyümüzün takımı ile ilgili haber aynen şöyle…
***
Bu sene kurulan Bozanspor, 2. Amatör Kümede başarılı sonuçlara imza atıyor. Dün Alpu sahasında güçlü rakibi Adanırspor’u 2-1 yenerek liderliğe yükseldi. Takımımız 21 kişiden oluşuyor ve bunlardan on beşi köyde, altısı Eskişehir’de yerleşik düzen yaşamakta. Klüp Başkanımız Levent İncegönül, antrenörümüz Murat Güngör olup takımın kaptanımız da Mehmet Türkoğlu’dur. Eksik olmasınlar ki; Eskişehir Büyükşehir Belediyesi takımımızın eşofmanlarını yaptırdı. Alpu Belediyemiz de ulaşımımızı ve yemek sorunumuzu çözdü. Ve bize verilen bu emekleri (olanakları) boşa çıkarmamak adına birlik beraberlik içerisinde, en güzel başarı örneklemesini hayata geçirdik. Bize güvenenleri mahcup etmeksizin, sporun güzelliklerine yakışır biçimde, dostluk ve barış şiarı içinde yolumuza devam etmekteyiz…
***
Çok sevdiğim mesai arkadaşlarım Aytaç Ersoy, Ahmet Deniz Canoruç, Osman Cemoğlu ve sevgili Murat Dağtekin bu başarı öyküsünü önümüzdeki günlerde yakından takip ederek değerlendirir katkı sunarlar belli mi olur? Eskişehirspor başarılarının yanına da bir köy takımının amatör ruhla ortaya koyduğu başarı öyküsünü yazarlar.
Ben de naçizane köyümün gururu bu gençlerimize minik bir katkı olsun amacı ile bir konser organizasyonu düzenleyerek katkı sağlamayı çok isterim. Kemal Kula, Mustafa Gökçek, Ömer Ulutaş gibi kardeşlerimin de duyarsız kalmayacağına; mükemmel bir organizasyon sonunda Bozanspor takımına hem minik bir gelir, hem de moral sağlayacağına inanıyorum. Hatta Sayın Alpu Kaymakamımızın da el vereceğini içtenlikle düşünmekteyim…
OZANCA
Ey yüce millet hakkını verme
Pişmanlık kar etmez “ne yaptım” deme
Düşün, irdele, ipe un serme
N'olcak peki milletin hali? Halamoğlu