Dem Dem takılmadı
Sümer’in başında Ali Onur Özer çıktı
İşitme Engelliler yaşa takılıyor
Birbirlerini tebrik ettiler
Heyecanlı maça ilgi vardı
Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği…
Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti
Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller…
Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler…
Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı…
Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor…
Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme …
Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar…
Eskişehir’de ilçe yollarına dev yatırım: 124 milyo…
Akaryakıt istasyonu yanında yangın paniği!
Eskişehir'in gözde ilçesinde yatırımcılara yeni fı…
Boş duvarları süsleyelim
Sadi Seda yazdı
26 Temmuz 2015
00:26
A
a
Mahallelerin ortasındaki veya parkın içindeki kalın kalın trafo duvarları belki fiziki olarak rahatsız etmiyordu ama göz zevkimizi bozuyordu.
Kim düşündü bilmiyorum ama geçmişte Tepebaşı Belediyesi trafoların duvarlarını el sanatı süsleri ile süslendiğinde ortaya çok hoş bir görünüm çıkmıştı.
Bu trafoları ilk gördüğümde,’Trafolar çiçek açmış!’ demişti Eskişehirliler. İlk kez Tepebaşı Belediyesi’nin gerçekleştirdiği, ‘trafo duvarlarını sanat eseri haline getirmek’ projesi, daha sonra Odunpazarı Belediyesi tarafından da taklit edilmişti.
Böylelikle şehrin her bölgesindeki ilk baktığımıza gözümüzü rahatsız eden trafo duvarlarının kimisi çiçek açmış, kimisi perde haline gelmiş, kimisi ise kuş motifleri ile süslenmişti.
Trafoların bu görüntüsü çok beğenilmişti. Ancak bugün baktığımda bazı mahallerdeki trafolara işlenen çeşitli motiflerin boyası dökülmüş, motiflerin yarısı silinmiş, yarısı duruyor.
Belediyeler ilçelerindeki trafoları gözden geçirerek, gözü rahatsız eden bu görüntünün ortadan kalkması için yeniden motiflerle süslemeliler.
Bu yazıyı yazmada nereden esinlendiğime gelince..
Dün yabancı bir internet sitesinde, sokaklardaki duvar sırtlarını birer sanat eseri haline getirmişler. Baktığımda çokta hoşuma gitti.
Duvar sırtlarının kimisinde çiçek motifleri, kimisinde kelebek ve çocuk, kimisinde ise rengârenk küçük küçük ev motifleri çizmişler. O sokağa da ‘Sanat Sokağı’ adını vermişler. O sokaklardan ister arabanız ister ise yaya olarak geçseniz hepsi de bir sanat harikasına dönüştürülmüş davarlar kimseyi rahatsız etmiyor.
Bu fotoğrafları facebook sayfamda da paylaştım. Çok beğeni almış. Arkadaşlarım bu fotoğrafların altına çok güzel yorumlar yazmışlar.
Bir arkadaşım fotoğrafın altına,’Eskişehir de yapmaya kalksan, büyükşehir estetik kuruluna takılırsın. Bizdeki anlayış ya Fransız balkon ya da tuğla yüzey... Yaratıcılık yok’ diye yazmış.
Eskişehir’in önemli işadamlarından olan Eskişehirspor’da da yöneticilik yapan sevgili İbrahim Eldem kardeşim ise bir öneri de bulunmuş.
Çok doğru bir öneri.. Kendisine teşekkür ediyorum.
“Sadi ağabey, hadi kampanya başlatalım. Eski otogarın köşesi. Çifteler caddesinde metruk apartmanlar var. Aklıma gelenler şimdilik bunlar. Çok iyi olur.”
Belediyeler hangi mahallede, hangi sokakta duvar sırtı var bilemeyebilir. Veya bunun için bir personel görevlendirmesine gerek yok. Her mahallenin muhtarı ve ihtiyar heyetleri var. O mahallede, o sokaklarda yaşayanlar da bunları tespit ederek bağlı olduğu belediyeye bildirebilirler. Belediyeler de boş olan duvarların sırtlarını, iki âdetini paylaştığım resimlerle süslemiş olsa Eskişehir’in görüntüsü birden değişir.
Eskişehir’e ilk kez gelenler, şehirdeki değişimi görünce şaşırıyor. Kimisi ise,’Eskişehir Avrupa şehri olmuş’ yakıştırmasını yapıyor.
Eğer şehirdeki trafolar ile duvarların sırtları bu fotoğraflar gibi süslenmiş olsa, asıl o zaman Eskişehir gerçekten Avrupai bir görünüme kavuşmuş olur.
Ben buradan Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlarımız ile kendisi de bir sanatçı olan Büyükşehir Belediye Başkanımız Yılmaz Büyükerşen’e çağrıda bulunuyorum.
İsterseniz sizlerde bu fotoğraflardaki sanat eserlerini Eskişehir’in Cadde ve sokaklarındaki duvar sırtlarına yapabilirsiniz.
Tabi bu süslemenin ekonomik bir boyutu var. Bunun da bilincindeyim. Ama siz hele bir duvardan başlayın. Hele o sanat eseri ortaya çıksın. İnanıyorum ki Eskişehirliler bu konuda belediyelere gereken desteği vereceklerdir.
Cevap Volkan Doğan’dan geldi
Türk Dünyası Kültür Başkenti Vakfı’nın Arife Günü düzenlemiş olduğu iftar yemeğinde konuşan Milli Eğitim Bakanı ve Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı,”Bundan sonra Eskişehir’e hem kalıcı eserler, hem de diğer kültürel etkinlikler bağlamında pek çok hizmet Türk Dünyası Kültür Vakfı üzerinden gelmeye devam edecek” demişti.
Bakan Avcı’nın bu sözleri CHP’li Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’u rahatsız etmiş. Kurt, önceki gün bir açıklama yaparak şehre hizmetleri belediyelerin yaptığını, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in yaptığı hizmetlerle Eskişehir’i Avrupa şehri haline getirdiğini vurgulamıştı.
Başkan Kurt, Bakan Avcı’yı da sert bir şekilde eleştirerek cevaplamasını istediği 9 soru sormuştu.
Ben de dünkü yazımda bu soruların cevaplarını bakanın değil büyük bir ihtimalle Vali Güngör Azim Tuna’nın vereceğini düşündüğümü belirtmiştim.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya yaptığı eleştirilerin cevabını Vali Tuna değil, AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan vermiş.
Doğan’da başkan Kurt’u eleştirerek, henüz bitmemiş olan projelerin vakıf sayesinde tamamlanacağını, bu alanda yeni hizmet ve yeni eserlerinde vakıf eliyle yapılacağını söylemiş.
AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan, “Bu açıklamayı Eskişehir’e yapılacak bütün devlet yatırımlarını da vakıf yapacak diye anlamak için gerçekten idrak özürlü olmak gerekir” diyerek de Başkan Kazım Kurt’a ağır bir eleştiri de bulunmuş.
Doğan’ın Başkan Kurt hakkında söylemiş olduğu şu sözlerde şehirde çok konuşulacak diye düşünüyorum:
“Siz Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e yaranmak için 2019 hesabınızı ve kişisel çekişmelerinizi Sayın Bakanımız ve Millete hizmet eden kurumlarımız üzerinden yapamazsınız”.
Başkan Kazım Kurt, Volkan Doğan’ın bu sözlerine cevap vermedi. Susmayı tercih etti. Ya ağız dalaşına girmek istemedi ya da,’sen benim muhatabım değilsin’ diye düşünmüş olabilir.
FIKRA:
SERSERİ
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:
"Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin su karşılığı verir :
Ben çekilirim!
Kim düşündü bilmiyorum ama geçmişte Tepebaşı Belediyesi trafoların duvarlarını el sanatı süsleri ile süslendiğinde ortaya çok hoş bir görünüm çıkmıştı.
Bu trafoları ilk gördüğümde,’Trafolar çiçek açmış!’ demişti Eskişehirliler. İlk kez Tepebaşı Belediyesi’nin gerçekleştirdiği, ‘trafo duvarlarını sanat eseri haline getirmek’ projesi, daha sonra Odunpazarı Belediyesi tarafından da taklit edilmişti.
Böylelikle şehrin her bölgesindeki ilk baktığımıza gözümüzü rahatsız eden trafo duvarlarının kimisi çiçek açmış, kimisi perde haline gelmiş, kimisi ise kuş motifleri ile süslenmişti.
Trafoların bu görüntüsü çok beğenilmişti. Ancak bugün baktığımda bazı mahallerdeki trafolara işlenen çeşitli motiflerin boyası dökülmüş, motiflerin yarısı silinmiş, yarısı duruyor.
Belediyeler ilçelerindeki trafoları gözden geçirerek, gözü rahatsız eden bu görüntünün ortadan kalkması için yeniden motiflerle süslemeliler.
Bu yazıyı yazmada nereden esinlendiğime gelince..
Dün yabancı bir internet sitesinde, sokaklardaki duvar sırtlarını birer sanat eseri haline getirmişler. Baktığımda çokta hoşuma gitti.
Duvar sırtlarının kimisinde çiçek motifleri, kimisinde kelebek ve çocuk, kimisinde ise rengârenk küçük küçük ev motifleri çizmişler. O sokağa da ‘Sanat Sokağı’ adını vermişler. O sokaklardan ister arabanız ister ise yaya olarak geçseniz hepsi de bir sanat harikasına dönüştürülmüş davarlar kimseyi rahatsız etmiyor.
Bu fotoğrafları facebook sayfamda da paylaştım. Çok beğeni almış. Arkadaşlarım bu fotoğrafların altına çok güzel yorumlar yazmışlar.
Bir arkadaşım fotoğrafın altına,’Eskişehir de yapmaya kalksan, büyükşehir estetik kuruluna takılırsın. Bizdeki anlayış ya Fransız balkon ya da tuğla yüzey... Yaratıcılık yok’ diye yazmış.
Eskişehir’in önemli işadamlarından olan Eskişehirspor’da da yöneticilik yapan sevgili İbrahim Eldem kardeşim ise bir öneri de bulunmuş.
Çok doğru bir öneri.. Kendisine teşekkür ediyorum.
“Sadi ağabey, hadi kampanya başlatalım. Eski otogarın köşesi. Çifteler caddesinde metruk apartmanlar var. Aklıma gelenler şimdilik bunlar. Çok iyi olur.”
Belediyeler hangi mahallede, hangi sokakta duvar sırtı var bilemeyebilir. Veya bunun için bir personel görevlendirmesine gerek yok. Her mahallenin muhtarı ve ihtiyar heyetleri var. O mahallede, o sokaklarda yaşayanlar da bunları tespit ederek bağlı olduğu belediyeye bildirebilirler. Belediyeler de boş olan duvarların sırtlarını, iki âdetini paylaştığım resimlerle süslemiş olsa Eskişehir’in görüntüsü birden değişir.
Eskişehir’e ilk kez gelenler, şehirdeki değişimi görünce şaşırıyor. Kimisi ise,’Eskişehir Avrupa şehri olmuş’ yakıştırmasını yapıyor.
Eğer şehirdeki trafolar ile duvarların sırtları bu fotoğraflar gibi süslenmiş olsa, asıl o zaman Eskişehir gerçekten Avrupai bir görünüme kavuşmuş olur.
Ben buradan Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlarımız ile kendisi de bir sanatçı olan Büyükşehir Belediye Başkanımız Yılmaz Büyükerşen’e çağrıda bulunuyorum.
İsterseniz sizlerde bu fotoğraflardaki sanat eserlerini Eskişehir’in Cadde ve sokaklarındaki duvar sırtlarına yapabilirsiniz.
Tabi bu süslemenin ekonomik bir boyutu var. Bunun da bilincindeyim. Ama siz hele bir duvardan başlayın. Hele o sanat eseri ortaya çıksın. İnanıyorum ki Eskişehirliler bu konuda belediyelere gereken desteği vereceklerdir.
Cevap Volkan Doğan’dan geldi
Türk Dünyası Kültür Başkenti Vakfı’nın Arife Günü düzenlemiş olduğu iftar yemeğinde konuşan Milli Eğitim Bakanı ve Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı,”Bundan sonra Eskişehir’e hem kalıcı eserler, hem de diğer kültürel etkinlikler bağlamında pek çok hizmet Türk Dünyası Kültür Vakfı üzerinden gelmeye devam edecek” demişti.
Bakan Avcı’nın bu sözleri CHP’li Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’u rahatsız etmiş. Kurt, önceki gün bir açıklama yaparak şehre hizmetleri belediyelerin yaptığını, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in yaptığı hizmetlerle Eskişehir’i Avrupa şehri haline getirdiğini vurgulamıştı.
Başkan Kurt, Bakan Avcı’yı da sert bir şekilde eleştirerek cevaplamasını istediği 9 soru sormuştu.
Ben de dünkü yazımda bu soruların cevaplarını bakanın değil büyük bir ihtimalle Vali Güngör Azim Tuna’nın vereceğini düşündüğümü belirtmiştim.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya yaptığı eleştirilerin cevabını Vali Tuna değil, AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan vermiş.
Doğan’da başkan Kurt’u eleştirerek, henüz bitmemiş olan projelerin vakıf sayesinde tamamlanacağını, bu alanda yeni hizmet ve yeni eserlerinde vakıf eliyle yapılacağını söylemiş.
AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan, “Bu açıklamayı Eskişehir’e yapılacak bütün devlet yatırımlarını da vakıf yapacak diye anlamak için gerçekten idrak özürlü olmak gerekir” diyerek de Başkan Kazım Kurt’a ağır bir eleştiri de bulunmuş.
Doğan’ın Başkan Kurt hakkında söylemiş olduğu şu sözlerde şehirde çok konuşulacak diye düşünüyorum:
“Siz Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e yaranmak için 2019 hesabınızı ve kişisel çekişmelerinizi Sayın Bakanımız ve Millete hizmet eden kurumlarımız üzerinden yapamazsınız”.
Başkan Kazım Kurt, Volkan Doğan’ın bu sözlerine cevap vermedi. Susmayı tercih etti. Ya ağız dalaşına girmek istemedi ya da,’sen benim muhatabım değilsin’ diye düşünmüş olabilir.
FIKRA:
SERSERİ
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:
"Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin su karşılığı verir :
Ben çekilirim!
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...
YAZARLAR
-
Et ithalatından utanmalıyız
Kerem Akyıl
-
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Ali Baş
-
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Tarkan Demir
-
Çocuklarımızı koruyalım!
Seval Erci
-
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Ahmet D. Canoruç
-
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
Kaan Özcan
-
At hırsızı
Rifat V. Halas
-
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
Funda Morgül
-
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç
-
Kazım Kurt’un koltuğu
Arif Anbar
-
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
Hilal Köver
-
Sürdürülebilir kulüp kültürü
Konuk Kalem
-
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Tülin Karagöz
-
Düşükler neden tekrarlar?
Op. Dr. Alper Turgut
-
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
Soner Yüksel
Et ithalatından utanmalıyız
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Çocuklarımızı koruyalım!
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
At hırsızı
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Kazım Kurt’un koltuğu
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Düşükler neden tekrarlar?
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
