BORSA'DA ÜÇ ADAY

Anayasa Mahkemesi kararıyla uzun yıllar Ticaret Borsası Başkanlık görevini yürüten Selim Öğütür’ün önündeki engel kalkmasına rağmen aday olmayacak. Hafta içerisinde kendisine telefon ederek, yasal engelin kalktığını yeniden aday olup olmayacağını sordum. Bu seçimlerde adaylığı düşünmediğini söyledi.

‘Peki, üç aday var. Birisine destek verir misiniz?’ soruma ise;

‘Hele bir seçim günü gelsin. O zaman düşünürüz’ diyerek kestirmeden cevap verdi.

Aslında gönlünden kimi geçirdiğini tahmin edebiliyorum.

Selim Öğütür’ün aday olmayacağı kesinleşince Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanlığı için üç aday çıktı.

Halen Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Muhammet İmamoğlu ile yönetim kurulu üyesi Faruk Erdoğan başkanlık için kulislere başladılar. Karşılarında Ömer Zeydan var.

Kim şanslı? Kim yarışı önde bitirir? Bunu şimdiden söylemek zor.

Ancak kulağımıza gelen söylentilere göre bir tahmin yapacak olursak Ömer Zeydan’ın seçimi kazanma şansı daha fazla. Bir başka fısıltılara kulak verecek olursak orada da Muhammet İmamoğlu ve Ömer Zeydan’ın çekişeceği, kazananın çok az bir farkla ipi göğüsleyeceği şeklinde. Ticaret Borsası’nda da üç aday olduğuna göre yarış epey çekişmeli geçecek.

Faruk Erdoğan daha önce başkanlık için yarışa girdi. Seçimler sonunda başkanlık koltuğunu yine Selim Öğütür kazanmıştı.

Faruk Erdoğan bu seçimlerde yine aday. Ancak bu kez karşısında Selim Öğütür yok. Geçen dönem birlikte başkanlık için yarışan Selim Öğütür’ün aday olmayacağından Faruk Erdoğan’a destek verdiği konuşuluyor.

Ticaret Borsa’sında söz sahibi olan, bugün ve geçmişte yönetimlerde görev alanlar aynı yönetimin içinden iki adayın çıkmasını engellemek ve tek bir listede buluşmalarını sağlamak için arabuluculuk yapıyorlarmış.

Faruk Erdoğan ile Mehmet İmamoğlu’nu ikna ederek seçime birlikte girmeleri istense de, bu birleşmenin zor olduğunu söyleyenler de var. Her iki isimde başkan olmak istiyor. Bu durumda hangisi feragat edecek başkanlıktan? diyenlerde var.

Faruk Erdoğan ile Mehmet İmamoğlu’nun aynı ekibin içinde olmasından dolayı eğer seçim gününe kadar bir birleşme söz konusu olmazsa, oylar bölüneceğinden dolayı Rıza Zeydan’ın seçilme şansının daha da artacağı yorumları yapılıyor.

Adaylardan bugüne kadar sadece Rıza Zeydan, “İlkeli hizmeti, ilke edindik sloganıyla yola çıktık. Ben yok biz varız. Yönetim anlayışıyla borsa seçimlerine hazırlanıyoruz. Göreve geldiğimizde bu ilkelerimiz doğrultusunda hareket edeceğiz. Artık Ticaret Borsası’nda kan değişimi şart. Borsa için taş taş üstüne koymuş, yaşayan ve hayatta olmayan herkese teşekkür ederiz” diyerek resmen adaylığını açıkladı.

Bakalım Faruk Erdoğan ile Mehmet İmamoğlu bir listede buluşacaklar mı? Yoksa her ikisi de Rıza Zeydan’a ayrı ayrı rakip mi olacak? Herhalde bu hafta içerisinde belli olur.

 

 

ESOGÜ’DEN CEVAP VAR

 

Geçtiğimiz hafta içerisinde Eskişehir Osmangazi Hastanesi ile ilgili bir yazı yazmıştım. Yazıda hastane ile ilgili bir değerlendirme yapmıştım.

ESOGÜ Hastanesi’nin adeta özel hastaneler ile yarışır hale gelmiş olduğundan dolayı duyduğum memnuniyetimi ifade etmiştim.

Yazımı okuyan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen telefon ederek, ESOGÜ Hastanesi’nin önümüzdeki günler içerisinde bölgede daha çok ses getirecek, hasta memnuniyetinin daha da artacağını belirterek, olumlu değerlendirmelerim için teşekkür etti.

Ardından dün maillerime baktığımda ESOGÜ Hastanesi Halkla İlişkiler Sorumlusu Burçin Danaca’nın mailini gördüm. Bu maili sizlerle paylaşmak istedim. ESOGÜ Halkla İlişkiler Birim Sorumlusu Burçin Danacı’ya da ayrıca teşekkür ederim.

“Değerli Sadi Bey, 24 Ocak 2013 tarihli yazınız ESOGÜ HASTANESİ olarak bizleri çok memnun etti. Son bir yıldır hastane olarak iletişim eğitimleri, fiziki mekan düzenlemeleri, hemşire ve yardımcı personel desteği ile hastanemizde Eskişehir ve bölge halkına yakışır 3’üncü basamak sağlık hizmeti sunmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu anlamda özellikle tarafınızdan bunların görülmesi bizleri çok mutlu etti. Destekleriniz, görüşleriniz ve eleştirileriniz bizim için çok değerlidir. Yazınız için sonsuz teşekkür eder size ve çalışma arkadaşlarınıza saygılarımızı sunarız.”

 

 

FIKRA:

RIVRIVRIV

Adamın birisi cinayet işlemiş, mahkemeye çıkacakmış ve bir avukat tutmuş. Adam: ‘Beni kurtar ne istersen veririm’ demiş ve anlaşmışlar. Avukat adama, “Hâkim ne sorarsa sen RIVRIVRIV diyeceksin. Seni deli sanıp serbest bırakacak” demiş.

Adam kabul etmiş, mahkemeye çıkmışlar.

Hakim sormuş: Adın ne? Rıvrıvrıv. Babanın adı? Rıvrıvrıv. Sen mi öldürdün? Rıvrıvrıv, sen deli misin? Rıv rıv rıv diye cevap vermiş. Avukat, ‘Hakim Bey bu deli, bilinçsiz olarak işledi’ demiş. Hakim karar vermiş suçsuz bulmuş.

Dışarı çıkmışlar ve avukat parasını istemiş. Adam, “Rıvrıvrıv” demiş..