Görüşler
Bölgecilik yaşanacak!..
Bu yerel seçimlerde aday adayı enflasyonu yaşanacak galiba...
Ardı ardına çıkıyor...
Son "Büyükşehir Yasası"nı da düşünürsek...
Seçimde "Bölgecilik" yaşanacak...
Yılların çerkez köyleri bir bir el değiştirdi...
“Yerlisi zaten bitti!”
Sırada boş köylere yerleştirilecekleri öne sürülen "Suriyeliler" de var…
Olmaz diye bir şey yok!
"Onlara da oy verdirebilirler!"
Sonuçta, aşiret reislerine kadar herkes kendi insanını arar, bulur ve oyunu verir...
…………
Çocukluk yıllarımızda radyodan dinlemek için can atardık maçları...
Kalede "Cihat Arman", sonra "Şeref Has, Basri Dirimlili , Can Bartu...''
Ve de "Ver Lefter’e yaz deftere..."
Kalede "Turgay Şeren", sonra "Kadri, Candemir, İsfendiyor..."
Ve de "Ağları delen Metin Oktay..."
Yine kalede Madrit Fatihi "Varol", sonra "Baba Hakkı, Şükrü Gülesin, Baba Recep..."
Ve de "Şenol-Birol goooll..."
Bunlar üç büyüklerdi...
Ama gün geldi, Eskişehirli çocuklardan kurulan bir "Eskişehirspor" doğdu...
"Kamuran, Nihat, Fethi, Mahmut, İlhan, Muzaffer ve diğerleri..."
Hepsi bizim insanımız…
………….
Siyasal yaşama bakıyoruz...
"Hamit Dedelek, Hasan Polatkan, Kemal Zeytinoğlu, Orhan Oğuz, İsmet Angı, Seyfi Öztürk...
Ve de..
"Bekir Karacaşehir, Niyazi Onal, Hikmet Savaş, Murat Kahyaoğlu, İsmail Özen ve diğerleri..."
Hepsi bizim insanımız…
"Ya şimdi?"
…………….
Büyükşehir Yasası ile şaka değil, tam bir “Bölgecilik” yaşanacağına inanıyoruz…
Herkse kendi insanını arayacak…
Neden kendi içimizden yetişkin bir futbolcuya bile ayrı gözle bakıyoruz?
“Çünkü bizden…”
Türban ve...
"AKP'nin mağduriyet kozu elinden alındı. Artık mağdur rolü oynayamaz. CHP türbana itiraz etmeyerek oyunları boşa çıkardı... Türban meselesi kapandı.”
CHP'liler böyle konuşuyor.
Oysa sırada polis, asker ve yargıçların türbana girmesinin bulunduğunu "Merve Kavakçı" zaman geçirmeden açıkladı. Liberaller ise türbanın Meclis’e girmesinin bir özgürlük olduğunu söylüyor.
Acaba öyle mi?
“Eğer yeni Osmanlı hedefine giden bir trendeyseniz atılan adımı özgürlük olarak niteleyebilirsiniz. Eğer çağdaşlığa giden yoldaysanız aynı şeyi söyleyemezsiniz.
Milliyet’te "Nazıp Alpman" da şöyle yorumlamış:
"Kadınlar için örtünmek özgürlüktür! Bu sav doğru ise, dünyanın en özgür ülkeleri Suudi Arabistan ve Afganistandır."
Bir teşekkür ilanı
Cumhuriyet’te "Işık Kansu"nun köşesinden aktarıyoruz:
-Biz, hoca efendimize bağlılık gereği, kendisine geçmiş olsun dileklerini iletip "engin vefa"mızı bildirirken yüz binler meydanlarda "Cumhuriyet Bayramı" denen bir şey kutlamış. Hem biz o sıralarda denizin altında Marmaray'daydık. Göremedik.
"Görüp bize bildiren penguenlere teşekkürü bir borç biliriz."
Akortlu Medya
Gerilim
Meclis'te 4 türbanlı...
Türkiye kendine özgü elektrikli bir havası olan, voltajı sürekli değişkenlik gösteren ilginç bir ülke... Bakalım daha neler yaşayacak, daha nelere tanık olacağız?"
Üniversitede “Mega” maaşlar iddiası
Bir profesör dostumuz demişti ki, “Hiçbir dönemde rektör seçimleri bu kadar yazılıp çizilmemişti...” Yanıtını hemen vermiştik:
“Yazılıp çizilmesi o kadar güzel ki, bir anlamda üniversiteyi kentle kaynaştırıyor...”
Rektörlük seçimlerine çok az bir süre kaldı... Anlaşılan o ki, daha çok yazılıp çizilecek...
İşte elimize gelen son ileti:
“Anadolu Üniversitesi’nde Mega maaşlar doğru mu?”
Bu başlıkla girmiş yazanı, devam ediyor;
-Rektörlük seçimine on günler kaldı...
Rektör olmak için de şu anda 9 aday var...
Daha çıkar mı, bilinmez...
Gelenektir, rektör adayları ilgili birimlere gider ve orada yapacakları işler ile ilgili bilgiler verirler.
Kendilerini kanıtlama çabası içine girerler. Bu adaylar arasında mevcut rektör de olunca iş biraz değişir. Bu kez rektör, bir dönem önce yaptıklarını anlatır. Bu gelenek Anadolu Üniversitesi’nde yıllardır sürüp gider. Bu işe en hızlı başlayan şu andaki rektör Prof. Dr. “Davut Aydın” oldu. Bir rivayete göre sayın Aydın’a gittiği birimlerde en fazla sorulan sorulardan biri herkesin en fazla merak ettiği bir konu!
Rektörün, rektör yardımcılarının ve BAUM müdürünün aldığı maaşlarla ilgili. Bir dönem önce “şeffaflık” konusunu ön plana çıkartarak rektör olan Davut Aydın’a bu konunun sorulması ve cevap istenmesinden doğal bir şey olamaz...
Rektörün bu konuyu “AYDIN”latmasını bekliyoruz...
Günün Olayı
Gezi eylemlerindeki sapanlı teyze “terörist” ilan edildi. Binlerce insanın katili PKK militanlarını affedince, terörist sıkıntısı başladı doğal olarak...
Akif Kökçe
Günün Biberi
Liberallere ABD’de “solcu”, Avrupa’da “özgürlükçü” deniliyor. Peki, ya bizde?
Şu sıralar “iktidar yalakası” veya “maskeli faşist” diye anılıyorlar...
Balthör
Günün İncisi
Kolunu, bacağını vermiş, ama gücünü ve kimliğini vermemiş en yakınınızdaki “Şafak Pavey”e bakın bari...
Söyledikleri iktidara değil, size derstir...
Bekir Coşkun
Günün Sözü
Artık önce yapacağını yapmak, sonra doğruları yalanlamak dönemidir.
Yalandan kim ölmüş ki?
Ali Sirmen
Hazır çorbalar var ya!
Uzun zamandır birbirini görmeyen iki kadın sabah alışverişinde karşılaşmışlar.
Biri diğerine kocasının nasıl olduğunu sormuş...
“Ah ah! Hiç sorma” demiş diğeri:
“Geçen hafta öldü. Bahçeden öğle yemeği için lahana sökerken bir kalp krizi geçirdi ve sebze bahçesinin ortasında gitti...”
Kadın, “Aman Tanrım çok üzüldüm, peki sonra ne yaptınız?” diye sorunca dul kadın devam etmiş:
“Hani o hazır çorbalar var ya, mecburen öğle yemeğini öyle geçiştirdik işte!”
Annen nasıl?
Kadıncağızın biri hastalanıp yataklara düşmüş. Dinlendikten sonra iyileşmiş ama sesindeki kısılma geçmemiş... Akşam kocası kapıyı açan oğluna nasıl olduğunu sormuş...
Televizyon meraklısı çocuk yanıtlamış:
“Görüntü iyi ama,ses parazitli baba!..”