Bir zamanlar TV ve radyolarda dikkat çeken bir reklam vardı. Reklam tutmuştu. Hepimizin dilinde dolaştı yıllarca.
‘‘Yok, aslında birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı Bankasıyız.’’
Osmanlı Bankası kapandı. Ama bu güzel ve kulağa hoş gelen slogan hafızalarda kaldı. Zaman zamanda bu sloganı hala kullanırız.
Şimdi bu nedir? Durup dururken bu reklamı neden hatırladın? Diye soracaksınız.
Haklısınız. Açıklayayım.
Bu yıl bir ilki yaşadık.
Önce dini bayramlarımızdan Kurban Bayramını kutladık. Kurban Bayramının bitiminde ise en büyük milli bayramımız olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını.
Ankara’da Atatürkçü Düşünce Derneği ile bazı sivil toplum kuruluşları “Alternatif Cumhuriyet Bayramı” kutlaması için valilikten izin istedi. Valilik izin vermedi.
İzin verilmemesine rağmen Ankara’daki yürüyüş yapıldı. Yürüyüş sırasında neler yaşandığını hepimiz TV kanallarında ve internet sitelerinde izledik.
Birde 28 Ekim’e bakalım.
28 Ekim günü de Cumhuriyet Bayramı öncesi arifesinde Atatürk’e saygı için bütün iller ve ilçelerdeki Atatürk anıtlarına çelenk konulur. Geçen yıl yapılan değişiklikle Atatürk anıtına artık sadece Vali, Garnizon Komutanı ve Belediye Başkanları çelenk koyabiliyorlar. Yapılan bu değişiklik başta CHP olmak üzere bazı sivil toplum kuruluşlarınca tepkiyle karşılandı.
28 Ekim günü protokol ile birlikte bazı il ve ilçelerde CHP örgütleri Atatürk anıtına çelenk koymak isteyince istenmeyen görüntüler ortaya çıktı. Kimileri bu görüntülere tepki gösterdi, kimileri ise ‘haklı’ buldu.
Gelelim Eskişehir’e.
Eskişehir’de gerek 28 Ekim gerekse 29 Ekim gününde çok şükür diğer illerde gördüğümüz olumsuzluklar yaşanmadı. Eskişehir’de sağ duyu hakimdi.
28 Ekim günü protokol çelenklerini koydu. Tören bitti. Protokol Atatürk anıtı önünden ayrıldı. CHP’liler getirip çelengini koydu.
Ne emniyet mensupları ne de bir başka kurum ‘çelenk koyamazsınız’ demedi.
29 Ekim günü ise sabah yapılan resmi törenin ardından öğleden sonra da Adalar’dan başlayıp Köprübaşı, Hamamyolu Caddesiyle devam eden vilayet meydanındaki Atatürk anıtı önünde sona eren yürüyüşe emniyet mensupları müdahale etmedi. Yürüyüş de hiçbir taşkınlık olmadan tamamlandı.
İşte bizim yani Eskişehir’in farkı burada ortaya çıktı.
Çünkü Eskişehir Valisi Dr. Kadir Koçdemir, kanun ve yasaların emrettiği sınırları aşmamak kaydıyla çelenk koymaya da, yürüyüşe de izin verdi. Belki resmi olarak izin vermese de en azından Eskişehir halkına olan güveninden dolayı çelenk koyanlarda, yürüyenlerde engellenmedi. Eğer Eskişehir’de ‘çelenk koyamazsınız, yürüyüş yapamazsınız’ gibi yasak uygulansaydı diğer illerdeki yaşanan olumsuzluklar belki Eskişehir’de de yaşanacaktı.
İşte tecrübe, idarecilik anlayışı ve hoşgörü bu bence. Ben ve benim gibi düşünen pek çok Eskişehirli, Yunus Emre’nin yaşadığı ve mezarının olduğu bu topraklarda sevgiyi, dostluğu, hoşgörüyü, kardeşliği ön planda tutan Valimiz Dr. Kadir Koçdemir’e teşekkür ve şükranlarımızı arz ediyoruz.
Milletvekilleri neden yoktu?
Bu şehir halkının oyları ile seçilmiş olan ‘milletin vekili’ dediğimiz milletvekillerinin son yıllarda özellikle milli bayramlara neden katılmadıklarını anlamış değilim.
Milli Bayramlar resmi tatil günleri. Resmi tatil olması nedeniyle TBMM’de kapalı. Eskişehir’de Ankara’ya iki adım. Hızlı trene bin 1,5 saatte Eskişehir’desin. İşini bitir Ankara’ya geri dönmek istiyorsan yine 1,5 saatte Ankara’dasın.
Ben milletin bir ferdi olarak seçtiğim vekillerimi milli birlik, beraberliğimizin simgesi olan milli bayramlardaki tören alanında görmek isterim.
Neden isterim?
Beni temsil etmesi için.
Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında 28 Ekim’deki çelenk koyma töreninde sadece CHP milletvekili Kazım Kurt vardı. Atatürk Bulvarı’nda yapılan 29 Ekim kutlama töreninde ise sadece AK Parti’nin bayan milletvekili Ülker Can katıldı.
Vali Dr. Kadir Koçdemir’in verdiği ‘29 Ekim Cumhuriyet Balosu’nda ise bir tek milletvekili bile yoktu.
Hadi Salih Koca yurt dışında olduğu için katılamadı.
Ya diğerleri?
Ben bir seçmen olarak şehrimden seçilen 6 milletvekilini de özellikle milli duygularımızın kabardığı bu bayramlarda, törenlerde bir arada olmalarını isterim. Ama herhalde onlar daha önemli! İşleri olduğu için bu törenlere gelmezler.
Ben bu törenlere önemli mazeretlerinin dışında katılmayan milletvekillerini, bu milletin bir ferdi olarak eleştiriyorum. Buna bir seçmen olarak hakkım var.
FIKRA
Abonman
Zengin bir adam kolej yapmaya karar verir. Tanınmış bir mimara bu iş için görevlendirir.
Mimar kolej yapımını bitirir ama büyük bir hata yapar.
Kız öğrenci yatakhaneleriyle erkek öğrenci yatakhanelerini iki ayrı oda halinde yapacağına, tek büyük bir oda halinde yapar.
Kolej sahibi açılış gününe geldiğinde olayı fark eder ve bütün öğrencileri yatakhaneye toplar.
Yatakhanenin tam ortasına kalın bir beyaz çizgi çeker.
-Çocuklar bu çizgiyi her geçişinizde 100 ikincisinde 200 YTL alırım.
Erkek öğrencilerden biri hemen atılır;
-Hocam abonman fiyatları nasıl?